YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Paranın satın alamayacağı şeyler vardır geri kalan her şey için Mışkincard.
Athena ne güzel demiş 2006 yılında : "Aşk nefrete ne yakınsın."
Dostoyevski ise ne güzel demiş 1868
Budala, İdiot hatta Aptal olarak da bilinen Dostoyevski nin en kalın romanlarından biridir. Kitabı Dosto, İsviçre, İtalya ve Almanya da da yazmıştır. İlk bölümü İsviçre nin Cenevre kentinde oluşturmuştur. Almanya da devam etmiş, Floransa da da yazımını bitirmiştir. Roman için hazırlık defterleri(3 adet) Rus Hükümeti tarafından itina ile saklanmış
Dosto'nun bir önceki romanı Kumarbaz'ın yazılma hikayesi, bu büyük yazara ucundan, kıyısından dokunan herkesin bilgisi dahilindedir. Budala romanı da yine para karşılığı bir dergiye verdiği söz nedeniyle başladığı romanlarından biridir.
Kumarbaz romanını teslim eden ve romanı bitirmede kendisine yardımcı olan stenograf Anna ile evlenen Dosto, hem
Hans Holbein tarafından 1533 civarında yapılmış bir tablodur. Alt kısmında bulunan, şekli bozulmuş ve ancak belirli bir açıda bakıldığında ne olduğu anlaşılabilen bir kafatası figürü vardır
İçerik:
Tabloda, iki kişi kolları yanlarındaki masanın üzerinde olacak şekilde resmedilmiştir. Bu iki kişiden soldaki; Fransa'nın o dönemki Londra
Dostoyevski ve eşi Anna Grigoryevna Dostoyevski, arkalarında yüklü borçlar ve karmaşık ailevi sorunlar bırakarak, birkaç aylığına Avrupa seyahatine çıkarlar.Ancak bu seyahat dört yıl kadar sürer.Bu dönemde, Dostoyevskinin kumar bağımlılığı büyük sorunlar yaşamalarına neden olur.Sara nöbetleri de sıklaşmıştır.
Geleceklerini kurtarmanın tek
~ “Bir sonraki odaya açılan kapının üzerinde, boyutlarıyla oldukça tuhaf bir tablo vardı. Uzunluğu yaklaşık iki arşın, eni en çok otuz santimdi. Haçtan yeni indirilmiş bir İsa tablosuydu bu”. (Sayfa 276)
~ “Ama bu.. Hans Holbein'in tablosunun kopyası bu... Yurtdışındayken görmüştüm aslını hala unutabilmiş değilim”. (Sayfa 277)
~ “Bu tabloya bakmayı seviyorum, diyordu. Hayır, sevmiyor, bakma ihtiyacı hissettiği için bakıyor”. (Sayfa 292)
Umberto Arte ile Sanat, Vincent van Gogh, Leonardo da Vinci, Raffaello Sanzio, Caravaggio, Vladimir Tatlin, Pieter Bruegel, Hans Holbein, Louis Gallait, Andrew Wyeth gibi pek çok önemli ressamın kısa ve öz bir biçimiyle hayatlarından ve eserlerinden bahseden oldukça keyifli bir sanat kitabıdır.
Resim sanatına ilgi duyan ve önemli eserler
Fyodor Dostoyevski, Mışkin karakterine boşuna ‘’Prens’’ yakıştırması yapmamış. Böyle birisinden kral da olur prens de. Gerçek bir beyefendi, tertemiz kalbiyle gönülleri fetheden yüksek karakterli örnek bir insan, Prens Mışkin…
Prens Mışkin, en iyi insan olmanın tüm vasıflarına sahip karakterlidir. Lakin bu, çevresi
•Diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de yazarın hayatından bir çok iz bulabiliyoruz. Mışkin’ nın sara nöbetleri geçirmesi, idam sahnesi( Bu sahnede aslında Ölüler Evinden Anılar kitabını aklımıza getirir.)gibi Dostoyevski sanki kendi otobiyografisini yazar gibi aktarıyor bize. Aslında Dostoyevski’ nin kitaplarını( benim yaptığım gibi) kronolojik bir sırayla okursanız eğer her kitapta diğer kitabın izini buluyorsunuz.
•Paraya değer vermeyen, iyi niyetli, saf insanlar için toplumumuzda hep bir “Budala” damgası konur zaten. Mışkin’ de o damgayı yiyenlerden.
•Kitapta bir çok konuyu eleştirmiş Dostoyevski: Rusya’nın o zaman ki sertliği, alt-orta-üst tabaka, sosyete, ölüm korkusu, ahlak, Hristiyanlık ve Ortodoksluk gibi konuların üstünde durmuş. Zaman zaman kendi kişisel yaşamında Tanrı’ nın varlığını sorgulayan Dostoyevski, İppolit karakteriyle bunu bize çok güzel bir şekilde aktarmayı başarmış. Kendi hayatında bunu sorgulamasını da eşinin (Anna Dostoyevski) çıkardığı Fyodor Dostoyevski kitabından biliyoruz. Anna ve Fyodor Dostoyevski ressam Hans Holbein yaptığı “Mezardaki Ölü Mesih'in Bedeni” tablosuna bakarlarken Dostoyevski’ nin ne hissettiğini, o anda Tanrı’yı sorgulamaya başladığını yazdığı kitapta aktarmıştır.
•Nastasya ve Aglaya şuana kadar yazarın diğer kitaplarında işlenmiş kadın karakterlere göre en etkili olanlarıydı. Daha farklı, kendini ezdirmeyen karakterlerdendi. Tüm karakterlerin psikolojik tahlilleri ilmek gibi işlendiği bu romanı okumanızı öneriyorum. Keyifli okumalar.
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201224,9bin okunma
"İyi bir insan başkalarına aptal gibi görünebilir.
Bu, hazin bir hikayedir.”
Şüphesiz, Dostoyevski de Cenevre-Basel Müzesi'nde,
Hans Holbein'in Christ tablosunu gördüğünde,
bu tanıma uyan Mışkin'ini bulmuştu.
(İlgili tablodan aldığı ilhama ilişkin şu iki yazıyı okuyabilirsiniz;
1- guzyazi.tumblr.com/post/1808700961...
2- mutlaktoz.wordpress.com/2011/10/23/holb... )
Budala'nın kahramanı Prens Mışkin topluma uyum ve uzlaşma getirmeyi kendine görev edinen, yazarın kendi deyimiyle “her
yönüyle olumlu, mükemmel” biri olarak sunulmuştur.
Karakterleri üzerindeki psikolojik tahliller ve karakterlerinin psikolojilerini okuyucuya geçirmesi Dostoyevski'yi Dostoyevski yapan en temel unsurlardandır.
Hal böyle olunca, yarattığı Budala da müthiş empati yeteneğine sahip, sorunları 'esas akıl'la, yani kalple çözeceğine inanan bir karakter olup çıkmıştır.
Dostoyevski, Prens Mışkin karakterinde ezilen/dışlanan insanlara karşı 'insancıl yaklaşım'ı geliştirmesi ile kalbimde taht kurdu. Okuduklarım arasında en sevdiğim eseri kesinlikle Budala oldu.
Bu konuda benim gibi düşünenleri şımartacak bir sözünü bırakıyorum Dosto'nun :)
"Budala'yı en iyi eserim olarak sayanların, daima şaşırdığım ve çok sevdiğim özel bir – düşünce biçimine, dünya görüşüne – akla sahip olduklarını söyleyebilirim.” :)
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201624,9bin okunma