Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hasta adam lafı nereden gelmektedir ?
Rus Çarı : Osmanlı imparatorluğunun işleri çok karışık halde. Bu memleket kendi kendini parçalamaktadır. Yıkılış büyük bir felâket olacak. Rusya ile İngiltere'nin bu konuda, tam ve iyi bir anlaşmaya varmaları ve birbirle-rine haber vermeden, kati bir adım atmamaları mühimdir.» İngiltere Büyükelçisi, Çarın bu sözlerine karşı, biraz da-ha
Sayfa 301Kitabı okudu
...Büyük Petro, Saint Petersburg şehrini, Rusya Avrupa'ya açılan bir pencereye sahip olsun diye kurdurmuştu. Fakat çevrede hırsızlar varsa, bu pencereler denize bakıyorsa ve üstelik hırsızların donanmaları da varsa bu pencereler tehlike olur. İstanbul' un deniz kıyısında güzel bir yerde kurulmuş olduğu inkar edilemez. Avrupa'ya açılabilecek pencerelerin en güzeli olan bu şehir aynı zamanda tehlikeli bir yerdeydi. Avrupalı devlet adamları Türkiye'yi Avrupa'nın "hasta adamı" olarak adlandırıyorlar ve onun mal ve mülküne göz dikmiş bulunuyorlardı. Hem Marmara hem de Boğaziçi'nden esen rüzgarlar bu hasta adam için tatlı gelebilirdi, fakat onun asıl ihtiyacı olan şey insana güç veren dağ havasıydı. Mustafa Kemal bu çok önemli gerçeği kavradı ve gerçek Türk ulusunun Osmanlı İmparatorluğu denilen ve çöküntü halinde bulunan Levanten topluluğundan çok farklı olduğunu başından beri bilerek meselenin özüne gitmeyi başardı. Musa peygamber, İsraillilerin Firavun tarafından boyunduruk altında bulundurulan köhnemiş bir merkezden çıkartılıp çölün temizleyici havasına götürülmesi gereğini nasıl kavradıysa, Mustafa Kemal de bu gerçek Türklerin, Osmanlı geleneklerinden ve yüzyılların aşırı lüksle doldurduğu başken İstanbul 'dan uzaklaştı­rılmak ihtiyacında olduğunu hissetti.
Reklam
Mustafa Kemal, Kırım Savaşı'ndan yaklaşık 25 yıl sonra dünyaya gelir. Ancak o doğduğunda dünyada hâlâ daha Kırım Savaşı'nın etkileri sürmektedir. Bu etkilerden en önemlisi Napolyon döneminin sona ermesinden dolayı Avrupa'nın her yönden altüst olmasıdır. 1815 Viyana Kongresi'nde kabul gören Avrupa haritası artık geçerliliğini
Osmanı'nın kendini savunamayacak..
Osmanı'nın kendini savunamayacak bir "hasta adam" olarak görülmesi, onu sömürgecilik siyasetlerinin sürekli hedefi yapmaktadır. Çokuluslu Osmanlı devletinde Hıristiyan halklarda milliyetçilik hareketlerinin güçlenmesi devleti büyük zaafa uğrattığı gibi, kapitülasyonlar yüzünden ciddi bir sanayileşme hamlesi de mümkün olmamaktadır. Düvel-i muazzama denilen büyük devletler Osmanlı'ya kolay av gözüyle bakmaktadır.
Sayfa 75 - Doğan Kitap
Her yeni hükûmetle biraz daha dün­yanın alay konusu ve şamar oğlanı oluyoruz ; Atatürk'ün bize bahşettiği dünyayı hayran bırakan Türk imajının yerine tek­rar Osmanlı' nın hasta adam imajı geliyor. Bunun tek nedeni cehalettir. Cumhuriyet Gazetesi' nin verdiği "Tehlikenin Farkında mısınız?" reklamında bahis konusu olan temel tehlike işte bu cehalet ve onun temsilcileridir. Ben de sizden tehlikenin farkında olmanızı istirham ediyorum: Benimki bir reklam değil, ömrünü üzerinde yaşadığımız gezegenimizi anlamaya adamış bir bilim adamının ikazıdır. Deprem, sel, heyelan, kuraklık, tuzlanma ve daha nice doğa felaketiyle ancak doğa bilimlerini anlamış kişiler mücadele edip sizi ve çocuklarınızı koruyabilir: Modern biyolo­jinin temeli olan Darwin Kuramını ateistlerin inancı sanan zır cahiller değil!
Jön Türk deyimi nasıl ortaya çıktı?
1865'te İstanbul'daki Belgrad Ormanında piknik yapan 6 genç, İttifak-ı Hamiyyet adında gizli bir dernek kurdular. Bunların arasında...Namık Kemal Bey...vardı...İttifak-ı Hamiyyet'in kurucuları, örgütlenirken Avrupa'daki "genç" örgütleri, özellikle Genç İtalya örgütlerini örnek almıştı. Böylece artık "hasta adam" denen Osmanlı Devletini özgürlükçü yollardan kalkındırmak amacını güdenlere, Fransızca "Jeune Turc - Jön Türk" denildi. Bilindiği üzere, 19. yüzyılda feodaliteye karşı mücadele eden liberal-köktenci hareketler "genç" adıyla anılıyordu. Bunların en ünlüsü 1831'de Mazzini tarafından kurulan ve İtalya'nın cumhuriyet yönetimi altında birleşmesini amaçlayan Genç İtalya örgütüydü.
Reklam
149 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
25.02.2024 Kitabın adı:18 Mart 1915 (İngilizlerin "Muhteşem "Yenilgisi) Yazarın adı:Halil Ersin Avcı Sayfa sayısı:152 Çanakkale Boğazı'nda 15 Şubat 1915'te başlayıp 18 Mart 1915'te biten Büyük İngiliz Fransız Deniz taarruzu Biz Türklerin Zaferi ile sonuçlanmıştır. Acaba İngiliz Fransız büyük deniz gücü hasta adam denilen Osmanlı Devleti karşısında neden yenildi sizce? Bunu en az bizim kadar merak eden İngilizler dönemin İngiliz Deniz Lordu Churchill'den İngiltere başbakanı Asquith'e,Savaş Bakanı Lord kitchener'dan, Genel Kurmay Başkanı Murray'a kadar Savaşı sevk ve idare eden Her kim varsa sorgulamış ve yargılamışlardır. Ben de soruyorum biz bu savaşı nasıl kazandık... #kendinitanımakisteyendüşmanlarınakulakversin.
İngilizlerin Muhteşem Yenilgisi: 18 Mart 1915
İngilizlerin Muhteşem Yenilgisi: 18 Mart 1915Halil Ersin Avcı · Kozmos Yayınları · 20171 okunma
Bir ara Theodor Herzl, belki de Yasef Nassi'den ilham alarak10 Kıbrıs adasını Yahudilere yurt yapmayı düĢünür. Siyo nist Kongresi'nde, o sıralarda Fransa'nın sömürgesi olan Uganda'nın da adaylar arasında adının geçtiğini yazar kaynaklar. Uganda toprak satıĢı taleplerini kabul etmesine rağmen, Siyonistler fikir değiĢtirip gözlerini yeniden Filistin'e dikerler. Filistin söz konusu olunca da, tabiatıyla "Hasta Adam" bile olsa, en güçlü Ġslam devletinin baĢındaki Osmanlı yönetimini ve Sultan Abdülhamid'i bulacaklardır karĢılarında.
112 syf.
9/10 puan verdi
·
23 günde okudu
bismillahirrahmanirrahim
İnceleme amacıyla bu satırlarımı okuyan kişi özrümü beyan ederek Adem Ergül'den bir aktarma ile sizi kovmadan yönlendiriyorum, “Boşa vakit öldürme, yarına kefilin yok...” Zira incelemeden ziyade kendimle yolculuğum sırasında heybemden dökülen kelimeler üzerine ortaya çıkmış homojen bir karışımı andıran bir yazı. Seninle incemelememi yapmadan
Nedamet Dergisi Vefa Sayısı
Nedamet Dergisi Vefa SayısıNedamet Dergisi · 202365 okunma
" Osmanlı'ya artık hasta adam demiyorlar, canlı cenaze diyorlar."
Sayfa 296
Reklam
Bir Türk İmparatorluğu olan Osmanlı Devleti hasta adam değildir ve hiçbir zaman hasta olmamıştır.
Şurası bir gerçektir ki: 19. Yüzyıl dünyası Osmanlı İmparatorluğu'na tahammül edemiyordu. çar 1. Nikola, Kırım Savaşı'ndan evvel Hasta Adam'ı paylasmayı Britanya sefirine teklif etti.
Sayfa 36 - Kronik KitapKitabı okudu
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Namazı
"Nebiler Sultanı'nın güzel vasıflarını, hiç durmadan devamlı olarak şerh etsem, yüzlerce kıyamet geçer de yine bitmez." Mevlâna Kuddise Sirrûh Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hiç günahı olmadığı halde, gündüzleri; devlet, millet ve din işlerini yürütüyor, geceleri mübarek ayakları şişinceye kadar namaz kılmakla
617 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.