Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dino BuzzatiBir Aşk Elli yaşındaki sahne tasarımcısı ve aynı zamanda mimar olan Antonio Dorigo’nun genç bir fahişeye aşık olması anlatılıyor kitapta.Laida aynı zamanda balerin. Kitap boyunca o kadar çok yalan söyledi ki,Antonio’nun kendine olan zaafından faydalanmak adına belki de balerin de değildi. Hayatı boyunca fiziksel gereksinim dışında
Bir Aşk
Bir AşkDino Buzzati · Can Yayınları · 2016364 okunma
572 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Notre Dame Kilisesi’ne giden yazar kulelerin birinde Yunanca yazılmış “Kader” kelimesini görür ve kitabın başına şu notu düşer: “Bu kitap bu sözcük adına kaleme alındı.” Kader… Kitabı tek kelime ile özetle deselerdi okuyan herkes Notre Dame’ın Kamburu için “Kader” derdi. Çünkü “kader” çok derin bir anlama sahip kelime. Beş harf, iki hece ama
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,6bin okunma
Reklam
273 syf.
10/10 puan verdi
“Hiçbir şey bizim değil, sevdiğim adam benim değil...” (sayfa 198) Elif, gazeteci kocası Cem’e deli bir aşkla bağlıdır. Kocasına duyduğu hastalıklı bir tutkudur . Ondan uzakta yaşamayı tercih etse de yine arada onun yanına koşar. Ama daha sonra kocasından, yalanlarından ve kocasının yalan dünyasından kaçıp sığındığı Paris’e döner. Kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde olaylar Cem’in penceresinden, ikincisinde ise Elif’in penceresinden aktarılıyor. Ben kitabı çok beğendim. Yazarın iki karakterin iç dünyalarını derinlere inerek, kendi ağızlarından anlatması çok ilgimi çekti.
Deli Aşk
Deli AşkPeride Celal · Can Yayınları · 200295 okunma
Ne kadar bilge olursa olsun, gençliğin bir döneminde hoşuma gitmediği için unutmayı memnuniyetle kabul edeceği hatıralarla dolu sözler söylememiş ya da öyle bir hayat yaşamamış tek bir insan bile yoktur. Fakat kişi bundan tümüyle pişmanlık duymamalıdır çünkü nihai aşamadan önce gelen tüm aptalca ve hastalıklı canlanmalardan geçmedikçe, gerçekten de bilge bir insana dönüştüğünden emin olamaz (Ayrıca bilge haline gelmek hepimiz için bir yere kadar mümkündür.)
68 syf.
·
Puan vermedi
Yine, duygusal boşluklara sahip insanların aşırı uçlarda dolaşan psikolojik buhranları! Böyle bir kitabı elime aldığımda beklediğim bir şeydi aslında. Beni şaşırtan asıl şey kelimelerin altında yatan duygular oldu. Ona 'senden beklentim yok' derken, bir kadının pes edişine şahit oluyoruz. Bu sadece aşk değil; ah, kesinlikle aşk değil! Bu; kendini, kendi hayatını ve çocuğunun hayatını hiçe sayacak kadar ileri gittiği hastalıklı bir saplantıdır. Pek çoğunuz, birilerinin size böylesi bir tutku beslemesini arzuluyor. Bu salt bencilliktir. Bir çocuğun hastalıklı bir fikre saplanması, karşısındakini bedensel ve psikolojik olarak tatmin etmesi ne kadar yanlış bir istektir! Bu yalnızca tapınılma arzusu olabilir. Bu kitap, belki çok anlamlı ya da üstün gelmeyebilir, ancak; içimizdeki sevilme ve sevme, tapınma ve tapma arzusuna, hitap ettiği kesin. Ve koca bir 'hiç' uğruna yitirilen bir ömrün, insanı da nasıl bir 'hiç' haline getirebileceğini görüyoruz. "Heyhat! Hep yaşayacakmış gibi yaşarlar, hiç yaşamamış gibi ölürler."
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma
364 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Lolita’yı okumadan önce onun son derece ahlaki bir kitap olduğunu unutma” diyor Nabakov. Haksız da sayılmaz, bir kitap çıplaklık unsuru olmadan bu kadar güzel ve yalın yazılabilir. Okurken yazarın muazzam dili sayesinde her duyguyu hissediyor, her sahneyi gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Rahatsız edici yerleri var mı? Tabii ki. Çıplaklık unsuru olmamasına rağmen baş karakterin düşüncelerini okurken kaşlarınız çatılabiliyor. Okuyucunun kafasının karışması da böyle başlıyor, rüşvet karşılığı beraber olduk demek yerine, beni baştan çıkarıyordu diyor karakter. Aşk romanı sanılmasının nedeni de budur zaten. Fakat sanılanın aksine Lolita bir aşk romanı değildir. İçindeki o sonsuz tutkuya, sevgiye rağmen kitabın derinliğinde bir keder, karamsarlık yatıyor. Hatta Nabakov birçok cümlede kitabın sonuna dair ipucu bile vermiştir, kitabın bir aşk romanı olmadığını, böyle hastalıklı bir hayatın güzel bir sonu olamayacağının mesajını en baştan aşılamaya başlamıştır. Ayrıca Humbert’ın Lolita’ya olan sevgisi tamamen pedofili olmasından ve onu cinsel anlamda istemesinden kaynaklanır. Karakterin kendisi çocukken yaşadığı travmayı Lolita’da canlandırdığını ve o büyüdüğünde ona olan hisleri söneceği için çocuğuna, torununa tecavüz edeceğini söylemiştir. Bu saf bir sevgi değildir. Son bir ekleme yapayım, Nabakov kitabın hiçbir mesaj içermediğini, anlamlar yüklenemeyeceğini söylemiştir. Bundan ancak biz ders çıkarabiliriz, toplumu eğiterek, çocuklarımızı koruyarak pedofilinin önüne geçilmesi gerektiğini çıkarabiliriz. Kitap son derece güzeldi, fakat manipüle olup bunu meşrulaştırmayın.
Lolita
LolitaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 20192,739 okunma
Reklam
47 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tek bi' duyuyla algılananın, kişide devingen, hareketli, çok sesli yankılara dönüşmesi benim için çok uç, önemli bir şey. Bunu en iyi okuyunca hissediyorum. Ve nice okunan kitabın bi' kısmı çok daha samimidir, yürür, okunanla kalmaz. Hızlı, tempolu bi' erime gibi sarar kişiyi.. bu tanımlanması zor bi' yakınlaşma, bilirsiniz. Zaman Dışı Yaşam,
Zaman Dışı Yaşam
Zaman Dışı YaşamTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20182,674 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
Diljîn Kovexî'yi bu sitede buldum. Sonra o yürekte iz bırakan birçok şiirini de. Şimdi size Diljîn Kovexî kimdir biraz bahsetmek istiyorum. DİLJÎN KOVEXÎ 26 Ekim 1977 yılında Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Kovex köyünde doğmuştur. Dokuz çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya gelen şairin asıl ismi Mehmet Şefik Arslan’dır. Okul
Epilya
EpilyaDiljin Kovexî · Sokak Kitapları · 2017269 okunma
Ölümden Sonra Yaşam
Anatomi laboratuvarları aşk ararken seçici davranan soylu bir kadın gibidir: Cok uzun boylu, çok şişman ya da hastalıklı olmamalısınız.
Sayfa 77 - YakamozKitabı okudu
400 syf.
7/10 puan verdi
Hayatın korkunç gerçeklerinden birini işlemiş yazar, bir adamın, üvey kızına duyduğu hastalıklı ve saplantılı bir aşkı, hoş adına ne kadar aşk denirse, kızın bu korkunç cendereden çıkmak için eğitimine yönelmesi, hakim olması ve Erzurum'da göreve başlayıp, orada yüzbaşı Güven ile tanışması hikayenin bir diğer yarısı.. Yazarın kalemini seviyorum, ama bu kitapta en önemli iki konu çok üstün körü geçilmiş ki bunlar kitabı asıl oluşturan temeller di, o nedenle ben kitabı yarım bir kitap olarak tanımlıyorum maalesef.. Zeynep'in babasıyla yaşadığı o korkunç gece, ve ardından adamı yaraladığı sahne yarım sayfa bile sürmedi, üstelik karmaşıktı, bir kaç sayfada bahsi geçen adamın kasığındaki yaranın yaşandığı o sahne yoktu bile... Bir diğer konu, finale doğru hayatının en zor konuşmasını yapacağı andı, yani bu gerçekleri Güven'e anlatacağı sahne, ama oda yoktu, öyle bir konuşma hiç yaşanmadı, tek bir cümle hepsi bu, ben gerçekleri öğrendiğinde Güven'in o anki ruh halini, düşüncelerini okumayı çok bekledim, hatta mimikleri bile benim için çok önemliydi, ama yoktu maalesef... Bu kitapta sevdiğim tek karakter Güven oldu, zaten o olmasaydı Zeynep yeni bir hayata nasıl başlardı hiç bilemiyorum, zira o korkunç olayı yaşadığında hukuk okuyan koskoca bir kızdı zeynep, ama fazla ezik ve silik bir karakterdi üzgünüm ..
Kara Kış Beyaz Düş
Kara Kış Beyaz DüşFatma Erdek · Ephesus Yayınları · 2014340 okunma
Reklam
156 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Adophe, yani anlatıcı, devlet bakanının yirmi iki yaşındaki oğludur. Üniversiteyi bitirmesiyle birlikte Almanya’nın D. şehrine seyahat eder ve orada Prensin de bulunduğu aydın bir grubun içine girer. Gruptaki arkadaşlarından birinin kadınları baştan çıkartma oyunu Adolphe’a esin kaynağı olur ve o da Kont’un otuz iki yaşındaki sevgilisi Ellenore’u baştan çıkarmaya çalışır ve başarır. Kısa zaman sonra Adolphe ve Ellenore, gizli bir şekilde ask yasar ve boylece toplumdan kopmaya, birbirlerine bağımlı hale gelmeye başlarlar. Adolphe bu durumun farkına varmakta ancak elinden bir şey gelmemektedir. Ellenor’la olan ilişkisinin istikbalini etkileyeceği düşüncesi, Adolphe’u endişeli ve tedirgin biri haline getirmiştir. Tam Ellenore’dan ayrılmak istediği sırada Ellenore, iki çocuğunu da bırakarak, Kont’tan ayrılır. Bu terkediş, kadını Adolphe’a hastalıklı bir şekilde bağlamıştır. Bu durum Adolphe’u iyice açmaza sürükler çünkü toplum içinde ikisinin de adı kötüye çıkmıştır. Adolphe kentten ayrılır Ellenore da onu takip eder ve birlikte seyahat ederler. Derken, Adolphe’un babasının arkadaşı olan Baron, Adolphe’un geleceği için Ellenore’dan ayrılması için baskı yapar ve Adolphe, sonunda Ellenor’a bir mektup yazar. Lakin sonuç hiç istediği gibi olmaz.Adolphe önce zihni, sonra kalbi ve en sonunda bedenini elde ettiği kadından, artık ona sahip olduğu için, ufaktan vazgeçişler yaşamaya başlar. Samimi olmama, yalan edilmiş laflar, sahte aşk sözleri eder, bütün kitap boyunca. 3-4 yıl sürer ilişkileri, sonunda Ellenore'in kederden ölümü ile biter.
Adolphe
AdolpheBenjamin Constant · İletişim Yayıncılık · 2017329 okunma
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sadık Hidayet Dünya Edebiyatı'nın en önemli yazarlarından biri. Kör Başkuş da yazar gerçeküstü bir dünya kuruyor, ustalıkla kurduğu bu dünya okuru büyülüyor. Hastalıklı bir aşk, esrarlı bir geçmiş. Bence herkes okumalı
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.