Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
diğer dans şarkısı
Yakınlığından korkarım. Seni uzaktan severim. Senin kaçışın beni çeker. Senin araman beni durdurur. Acı çekiyorum; fakat senin hatırın için ne acılara katlanmam ki!
Böyle Buyurdu Zerdüşt
Böyle Buyurdu Zerdüşt
Benim Derdim (Kendimden)
Nasıl anlatayım sana derdimi Mevsimlerim hazan, hayaller ziyan Günlerim zindanda gözlerim bağlı Ümitler perişan, yarınlar hüsran... Sabah tan yerinde başlıyor çile, Öğleni, akşamı, yatsısı bile, Dakikam işkence, zamanın köle Her anım perişan, lahzalar ziyan... Doğmuş bu beden boşa mı varım ? Derde dermanımı nerde arayım Bir dost yok ki halin hatırın sorayım Yaşantım perişan, ahlarım hüsran Ey benim çileli ey dertli başım, İçin için akar dinmez gözyaşım Hani nerede anam bacım gardaşım Hepsi bir yalan, varlığı ziyan...
HAKAN US
HAKAN US
Reklam
"Estella, canımın içi Estella, Miss Havisham'ın sana böyle korkunç bir şey yaptırmasına izin verme; böyle bir şey felaketin olur. Haydi beni boş ver -en başından itibaren beni zerre kadar umursamadığının farkındayım- kendini, Drummle'dan daha saygın birine, seni daha fazla hak eden birine ver. Miss Havisham seni özellikle ona veriyor çünkü ondan çok daha üstün niteliklere sahip çok sayıdaki hayranınla seni yürekten seven birkaç erkeğin canını en çok bu şekilde yakabileceğini ve gururlarını en fazla bu şekilde incitebileceğini biliyor. Seni seven az sayıdaki erkeğin arasında, seni benim kadar uzun süredir olmasa da benim kadar yürekten seven biri vardır belki de. Onu seç; senin hatırın için bağrıma taş basar ve bu durumu çok daha kolay kabullenirim."
Sayfa 520 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tirmüzî ve Nesâînin (Sünen) kitâblarında diyor ki, iki gözü a’mâ bir kimse gelip, yâ Resûlallah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”! Allahü teâlâya düâ et, gözlerim açılsın dedi. (Kusûrsuz bir abdest al! Sonra Yâ Rabbî! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselâmı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselâm! Seni vesîle ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hâtırın için kabûl etmesini istiyorum. Yâ Rabbî! Bu yüce Peygamberi bana şefâatcı eyle! Onun hurmetine düâmı kabûl et!) düâsını okumasını söyledi. Adam, abdest alıp düâ etdi. Hemen gözleri açıldı. Bu düâyı müslimânlar, her zemân okumuşlar ve maksadlarına kavuşmuşlardır.
Sayfa 335Kitabı okudu
Yakınlığından korkarım. Seni uzaktan severim. Senin kaçışın beni çeker. Senin araman beni durdurur. Acı çekiyorum; fakat senin hatırın için ne acılara katlanmam ki!
Sayfa 214
Reklam
İstersen, hatırın için, buruşuk bulut, esmez rüzgâr, uçmaz martı zamanları yerine yüz binlerce mavi kırlangıç masalı çizelim defterimize, yağmuru getireceklerse bardaktan boşalırcasına, susamışlığımıza. Hadi beni avut, soluğunu ağzıma daya, canlandır, gülümset.
Sayfa 238 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Fakir ile Zengin
Meşhur Fârisî şair Sadî, kendisine yardım için başvuran bir fakire şöyle der: "Benim param yoktur. İlmim, irfanım da senin işine yaramaz. Çünkü ilim irfanla peynir ekmek alamazsın. Şurada bir zengin yaşar. Hatırın için ona gideyim, senin için rica edeyim." Zengin kişinin yanına gidip, fakir için yardım ister. Zengin adam, çevresindekilerin servetine itibarıyla mağrur bir eda ile Sadî'ye şöyle bir bakar. Sadî'nin ilgi ve iltifatından uzak kalmış olmanın verdiği hisle kinayeli ve müstehzî şöyle der: "Aman efendim, bu ne hâl? Benim bildiğim, zengin kişi, akıl ve irfan sahibinin kapısını çalar. Nasıl olur da siz, bunca ilminiz, irfanınızla bize başvurursunuz?" Şair içini çeker, sonra şu cevabı verir: "Gayet basit. Akıl ve irfan sahibi, zenginliğin de bazı vazifeleri olduğunu biliyor, vakti gelince ona vazifesini hatırlatıyor. Fakat bazı zenginlerin gözleri, fazilet ve şefkatin nurundan, vicdanları da hayır hasenatın zevkinden mahrum olursa kapısını çalan fakirin kendi hâline şükredip, o zengin sanılan bîçareye acıması başlıyor."
Mahur bir sabah başlamıyor, kurşuni, kalın örtüsünün altında kireçlenmiş kıkırdaklarını oynatmaya zorlanan şehir. Apartman yükseltilerinin deliklerinde ağaran tek tük cılız ışık. Titrek ellerim, damarlı, lekeli. Dönüp o sokağa, saplantılarına gelecekler. Ben şimdiyim, lanetli - dumanların bozkır göğüne savrulacağı bacalarda umutsuzluğu bekleyen. Düşlerin son kemirdiği, iskelet antenlerin artıklarıdır. Kokuşmuş çöp bidonlarının ardından gerinerek çıkan ak dişli, o hep aynı alaca köpek. Ölüm karası önlükleri içinde okullarına giden çocukların ardında. Çantalarında dinamit. İstersen, hatırın için, buruşuk bulut, esmez rüzgâr, uçmaz martı zamanları yerine yüz binlerce mavi kırlangıç masalı çizelim defterimize, yağmuru getireceklerse bardaktan boşanırcasına, susamışlığımıza. Hadi beni avut, soluğunu ağzıma daya, canlandır, gülümset.
Sayfa 68 - YkyKitabı okuyor
...feleğin çarkını çeviren kanun-u İlâhî, senin hatırın için o pek geniş kanun-u kaderî değiştirilmez.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
bana değil kendine ..
Sen de biliyorsun ki aslında benim hatırın için yapmıyorsun bunu Martin, kendin için yapıyorsun. Eminim sigara sana da zarar veriyordur. Ayrıca herhangi bir şeyin kölesi olmak, tütün bile olsa hiç iyi bir şey değildir.
Sayfa 260 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
sabahladı Boğaz'dakiler, hatırın için; içtiler, eğlendiler şerefine. Halledilmedik mesele kalmadı sabaha kadar.
466 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.