Nermin Yıldırım 2019’un mart ayında Camino de Santiago’nun Portekiz ayağının kıyı rotasını bir arkadaşı (romanda da aynı ismi taşıyan Ogo karakteri) ile beraber yürümeye başlar.
i.hizliresim.com/lnzjz0h.jpg
Sırtında
İçerisinde bulunan sekiz öyküden oluşan tek kitabıyla şahsi kanaatime göre Türk edebiyatında Oğuz Atay öykücülüğü olarak yeni bir öykü tarzı oluşturdu. İletişimsizlik, yabancılaşma gibi konular daha önce birçok öykü kitabında işlenmiş olsa da Oğuz Atay bu temalara çok dürüst bir kendiyle hesaplaşma tavrı ekleyip teknik olarak da ironiyi
Maddi Dünyada ki Yeri ile Zihnin Ontolojik Zemini
❖ ❖ ❖
Bilinç ile zekanın kolektif görünüşlerini kapsayan; düşüncenin, algılamanın, belleğin, duygunun, isteğin ve düşlemenin haline “zihin” denilir. Beynin sadece fonksiyonlarıyla bir bütün olan zihin, bilinç akışı olarak da tanımlanır. Başka bir deyişle insan beynin bilinçli
sevgili kitap okuyucuları ve çok sevgili profil okuyucuları: geçenlerde bir şiir paylaştım.. genelde şiir paylaşırım ve genelde bilenlerin beğenileri gelir bu şiirlere.. bir sabah siteye baktığımda, paylaşmış olduğum bir şiirin, bir gece içinde muazzam bir beğeniye maruz kaldığını gördüm.. halkımızın bir gece içinde şiire olan bakışının
İsmini ilk defa duyduğum ve grup okuması sayesinde kalemiyle ilk defa tanıştığım Güray Süngü'nün, İnsanın Acayip Kısa Tarihi adlı postmodern ve psikolojik romanını bitirdikten sonra adeta tokat yemiş gibi oluyor ve beyniniz yanıyor dersem çok da abartmış olmam sanırım. Öncelikle kitabın isminden dolayı sanırım farklı bir beklenti
Bence “Ruhunu Kaybeden Adam”...
Cengiz Dağcı ile tanışma kitabı oldu bu roman. Daha önce hiç okumadığım bir yazar. O yüzden yazarla ilgili şu an için söyleyebileceğim hiçbir şey yok. Romanda Gamalı Haç ile Kızılhaç arasında kalan Kırım-Tatar-Özbek-Kazak Türklerinin yaşadığı dram, Türk’ün Türk’e kırdırılması politikaları etkili bir şekilde ele
İnsan hakkında konuşmak, yazmak kimi zaman çok kolay kimi zaman ise zordur.
Çünkü insan, insana veya kendisine kimi zaman çok yakın iken, kimi zaman ise hayret edilecek derecede varlığından uzak ve yabancı bir varlıktır.
İnsan hakkındaki bu çalışma İslami düşüncenin genel bir yansımasıdır.
Yazarımız; İnsanı evrende ve kendi özelinde nasıl
Sevgili üstat Rabbim rahmet eylesin, gene döktürmüş kaleminden incilerini...
İnsanlığa faniliğini hatırlatacak, yüreğinde bir çalar saat inşa etmesi gerektiğini ve saatin alarm sesine kulak vererek artık dirilişi hatırlama vaktidir.
Üstat dirilişi hedefleyen kişileri "diriliş erleri" olarak tanımlıyor. Diriliş erleri ben demekten
Yazı nedeniyle insanın bellekle, hatırlama ve unutmayla ilişkisi de değişmiştir. Artık kulak değil göz önemlidir. Dolayısıyla duymak ve anlatmak değil okumak ön plandadır. Okumanın başat bir eylem olması, insanın dünyayla, bilgiyle kurduğu ilişkiyi etkilemiştir. Deneyimle öğrenilen bilgiden daha fazla okunarak öğrenilen bilgi söz konusudur. Deneyimin yerini okumak almaktadır. Böylece insanın dünyayla ve varlıkla kurduğu ilişki azalmakta, insanın dünyayla ve varlıkla mesafesi oluşmakta ve bu mesafe gittikçe artmaktadır. Oluşan mesafe ise yabancılaşmaya neden olmaktadır. Bu yabancılaşma kendini toplumsal hayatta da göstermektedir.