Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Hayat böyleydi demek; bu kadar nahif ,bu kadar hassas bir yürek,sen git Abbas Bey'e âşık ol! Kimseler kalmamış gibi onu sev,ona tutul! Tüm yaptıklarına rağmen bir ömür vazgeçme, sabırla bekle ve tam kavuşmuşken çekip git şu üç günlük dünyadan. Hep mi bir vefasızı, bir vurdumduymazı severdi ince ruhlar? Hak etmeyene,kadir kıymet bilmeyene, kendinden başkasını düşünmeyene meylimiz nedendi? Tüm varlıkları ile bize gelenler hızla gözden düşerken ilk tökezlemede en kolay onlar feda edilirdi. Dokundugumuz kadar gizemsiz, yaklaştığımız kadar yavan, üzerimize titredikleri kadar sıradan olanlar. Gitmek isteyenler, gidenler ve hattâ hiç dönmeyecek olanlarsa uzaklaştıkça güçlenir, gittikleri kadar güzelleşir,ulasamadığımız kadar büyürlerdi . Onlar hep tutkuyla beklenirlerdi. Gözleri kamaştıran altın yaldızları ve parlak simleri, çoğu zaman derin hasretlerle bekleyislerin ardından gelen kavusmalarda solup giderdi."
Sayfa 53 - Romanoku YayınlarıKitabı okuyor
"Her durumu kontrol edemediğimizi, her savaşı kazanamadığımızı fark ettiğimizde tevekkül ve teslimiyet sökün eder. Dalganın aktığı yönde akmak. Kader atının dizginlerin elimizde olmadığını bilmek. 'Niçin oldu?' diye sormak yerine, 'Ne oldu ve bu bana ne öğretiyor? 'demek. Ben bilmiyorum, ben bilme makamına değilim artık, Allah biliyor. Bildiğimizi sandığımız zamanlar bir yanılsamadan ibaretti. Hiçbir zaman tam olarak bilmedik ve bilemeyeceğiz."
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Hayat bana on dört yaşında öğretmişti çaresizliğin ne demek olduğunu. Evimizin önündeki kaldırıma oturmuş, sanki orada değilmişim gibi seyretmiştim yaşanan kabusu.
Doğarsın. Büyürsün. Koşarsın. Ve ölürsün . Evet, kendimden biliyorum, budur yaşam. Gözün kör, kulağın sağır olsa da, olmasa da. Üç sözcükten oluşan bir cümleye ( "Hayat buymuş demek ") sığacak denli yalındır yaşam.
Şu hayat yolculuğunun hiçbir anında sakın"Ben oldum!"deme."Çünkü ben oldum demek,ben öldüm demektir."
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi… Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir…
Sayfa 349Kitabı okudu
Reklam
Savrulup duruyorsun. Önemsiz, istenmeyen. Belki kapı arkalarında beklenmeyen. Önemli odalara alınmayan, Önemli paraların sahibi olmayan, önemli makamların da şahsında kalan, güzel yerlere sokulmayan, kıyıda köşede bekletilen önemsiz biri diye görüyorsun kendini. Korkulu sınavlardan geçiyorsun, sırada bekletiliyorsun, şefkâtsiz görüyorsun dünyayı,
Ruhu yüksek olmak çok hassas olmak değil midir? Halbuki bedbinliğimizin en büyük sebebi de bu hayal perverliktir. Hayal perverlik insanda eşyaya karşı bir nefret uyandırıyor. Halbuki hayat eşyadan mürekkep... Demek ki bu fena bir şeydir; bir meziyet değil, bir nakısadır.
Sayfa 183
"Velhasıl dünyada bir cennet inşa edersen, ölümle cennete yatay geçiş yaparsın. Asıl hayat cennettedir. Demek ki dünyada mümkün olduğunca yaşatmaya bakmak gerek. Fidan dik, kuş besle, evlat büyüt, umut ve sevinç aşıla... İnsanlar senin yanındayken kendilerini cennetteki gibi kınanmayan, yadırganmayan, dışlanmayan aksine ödüllendirilen, yüceltilen, hoşnut edilen, ikramda bulunulan konumunda, özgür hissederlerse sen, bulunduğun yeri cennete benzetmişsin demektir. Cennetin inşaatında bir mühendis, mimar, usta, kalfa ya da işçi olarak çalışıyorsun demektir. "
Bizim toplumda neden böyle zor temiz kalmak? Halbuki dünyanın en kolay işi. Demek ki düzen bozuk. Normal bir hayat sürmek isteyen kişi otomatikman haksızlığa uğruyor. Meselenin bir yönü de psikolojik. Korkularıyla yüzleşmeyenler sahtelikten bir ömür medet umuyor. Dikkat et bizim millet korkunç insanlara saygı duyuyor. Herkes güçlüden yana.
Reklam
255 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yedi
KİTAP TAVSİYEM "YAZAN & 7" ALINTILAR _Kendi tercihleri kendi yollarını döşer... _Hiçbir Şey sabit değildir... _Bir değil binden, sonsuzdan öte değil mi 'senden içre' olan cümlesi... _Kendimle kalabalıklığım doğruydu doğru olmasına ancak, bunca kalabalıklığa rağmen yine de yalnızdım... _Evrenlerin yapısında pek çok
Yazan & 7
Yazan & 7Ayla Kapan · Librum Kitap · 20231 okunma
Nasıl ki kaybetmiş olmak her zaman kaybetmek anlamına gelmez, kazanmak da her zaman kazanmış olmak demek değildir. Epiktetos’a göre insan durmaksızın içinde bulunduğu durumu ve koşulları değerlendirmelidir; asla rehavete kapılmamalıdır. Ne oldum demeli ne de pes etmelidir. O sporu mükemmel bir metafor olarak kullanır ve hayat dersi verir.
"Bu da ne? Sadık sevgilimin elinde bir şişe ha? Zehirden olmuş demek zamansız göçmesi. Cimri! Hepsini içmiş! Bana yoldaş olacak bir damlacık bırakmadın demek? Ben de dudaklarını öperim, orada, o vaktiyle hayat veren yerde bir parça zehir kalmıştır."
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
464 syf.
6/10 puan verdi
İlk olarak kitabın konusundan bahsedeyim biraz; Babası sözlükbilimci olan Esme'nin , çocukluğundan büyümesine kadar olan her şeyi okuyoruz. Annesi olmadığından dolayı sürekli babası ile işe giden Esme'nin kelimelere olan ilgisi bazı olayların ortaya çıkmasına sebebiyet veriyor. Ve olay 1901 yılında, OXFORD İNGİLİZCE SÖZLÜĞÜ'nde
Kayıp Kelimeler Sözlüğü
Kayıp Kelimeler SözlüğüPip Williams · Serenad Yayınları · 2022141 okunma
Hayat gitgide artan acılar demek; artan bir hızla en dibe, en korkunç acılara doğru uçmak demekti. “İşte ben uçuyorum.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.