Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
268 syf.
9/10 puan verdi
·
46 günde okudu
Ne güzel yalın bir anlatım. Bir çocuğun yaşadıkları nasıl izler bırakıyor, onun özeti gibi. Açıkçası çok içimi açan bir kitap olmadı. Çocukların yetiştirilmesi ile ilgili hassasiyet duyarken bu mahvoluş, etrafımda gördüğüm pek çok hayatın hangi yönlerinin çocukluktan gelebileceği konularında fikir verdi. Sevmedim. Güzel anlatım ama umut dolu şeyler olmalı...
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20126,8bin okunma
Osmanlı evlerinin giriş kapıları bile Osmanlı'nın başkalarını düşünen ve tanısın tanımasın, dara düşen herkese yardım ulaştırmayı amaçlayan "infak (paylaşma, bölüşme)" ahlâkının bir yansımasıydı. "Yardım" aşkıyla giriş kapısının üstünü geniş bir çatı ile kapatırlardı. Bu çatı gerçekten de tamamen "yardım aşkıyla" yapılırdı. Çünkü bu çatı, ev sahiplerinden çok, yağmurdan ve güneşten korunmak isteyen yorgun insanlara hizmet verir, altına sığınıp dolu dizgin yağmurdan ya da yakıcı güneşten korunurlar, sonra da ev sahiplerine dualar ederek giderlerdi. Bazen ev sahipleri, kendi saçaklarına sığınanları "Tanrı misafiri" sayar, içeri buyur eder, karnım da doyurduktan sonra yoluna uğurlarlardı. Tek cümle ile, Osmanlı'da hayat "muavenet", yani yardımlaşma idi. Yaralı göçmen kuşlara evlerinin saçak altında "kuş evi" yapmayı akıl eden yardım ahlâkı, elbette hayatın özü ve özeti olan insana karşı böylesine mehabetli, aşk yüklü, sevda dolu bir yaklaşım sergileyecekti.
Reklam
Hayatımın özeti bir Cem Adrian şarkısında mevcut: "Bir kağıt, bir kalem, bir yanmış, bir sönmüş, bir bitmiş sigara hayatın bu sökülmüş, atılmış, kırılmış, dökülmüş hep paramparça yolun sonu bu yalnızlık" ucuz insanlarda harcadım sevgimi,soğuk yataklarda yitirdim masumiyetimi,seviştiğim kalpsiz bedenler de oldu dokunamadığım platonik aşklarım da... çok şey gördüm çok şey öğrendim... ama yalnızlığımın çaresini bulamadım... küçük bir şımarık çocuk gibi ağladığımı,sızlandığımı sandı herkes... göremediler mutsuzluğumu ve kimsesizliğimi...
112 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkes herkesle dostmuş gibi...Sırf kitabın adı bile günümüz ilişkilerinin özeti gibi aslında. İçi başka dışı başka insanlar.Bu devir bize ne yaptı böyle??? Barış Bıçakçı okumak bana iyi geliyor. Daha önceki 2 kitabının ardından 'onlarla yarışamaz gibi' diye düşünerek başladım ama yine çok severek hemen bitiriverdim. Kendini hayatın akışında kaybetmiş, kimi sığ kimi derin düşünceler içinde kaybolan sorgucular, iç seslerin eşliğinde, sert geçişlerle anlatılan pek çok insanın hayatlarına misafir olduk bu defa.
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
Herkes Herkesle Dostmuş GibiBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20211,814 okunma
"Nilüferler...Yalnızca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiş gibi azade ve özgür oluyorlar ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı. Hayatta böyle bir şeydi benim için; hep bir yerlere gidecekmiş gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. Bütün bir hayatın özeti buydu. Ben de bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim, öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere sağlamca yerleştim, ne başka diyarlara kaçabildim, içinde durduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim. Bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler oldu ama kimse yakasına takmadı beni, kimse odasına koymadı, kimse beni sulayıp büyütmek için uğraşmadı, onlara ihtiyacım olmadığını, havuzumda tek başına yüzebileceğimi düşündüler, ben de yüzdüm, kederi, yalnızlığı, kirlenmeyi öğrendim ve hayata benzedim."
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat spoiler içerir! Ayfer Tunç'la tanışma kitabımla karşınızdayım. İçinizi yakacak iki yaşam... Bu iki yaşamın geçip giden günlerden birinde karşılaşması ve hayatın gerçekleriyle çarpışarak sonlanması.. "Yazarlığımdaki ilerlemeye mi işaret ediyor emin değilim, ama “Suzan Defter” romanlarım dâhil tüm yazdıklarımın içinde en sevdiğim
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,8bin okunma
Reklam
208 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabın kısa özeti. İrem Derici misali ''Değmezsin Ağlamaya.. :) :) Güzel idare eder bir kitap, Aslında İçindeki kısa özlü sözleri çok sevdim. Ve son sayfa... ''Oysa sen,Hayatın tüm kaygısını yanında unutmak istediğimden Ve sonra en büyük kaygım sen oldun. Şimdi seni kimin yanında unutayım ben? Hangi aşkta kandırayım kendimi?''
Bana Seni Seviyorum Deme Hissettir
Bana Seni Seviyorum Deme HissettirMiraç Çağrı Aktaş · Dokuz Yayınları · 20144,297 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bundan neredeyse 60 yıl önce yazılmasına karşın günümüz Türkiye'sinin daha güzel bir özeti olamazdı.Hayvanların beyinlerini yavaş yavaş ve belli etmeden yıkamak,yaşadıkları hayatın eskisinden daha güzel ve huzurlu olduğunu onlara inandırmak ve alt tabakanın gereğinden fazla çalışıp gerekenden daha az mükafatlandırılmasına rağmen üst tabakadakilerin gününü gün etmeleri cidden bilinçli bir şekilde okunduğunda şuan ki düzenle bağdaştırılabilir.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,9bin okunma
Nilüferler
...Neden bu çiçekleri hep bir şeylere benzetmek için kullandıklarını ancak büyüyünce anladım. Yalnızca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiş gibi azade ve özgür oluyorlar ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı. Hayat da böyle bir şeydi benim için; hep bir yerlere gidecek gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. Bütün bir hayatın özeti buydu. Bende bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim, öyle solgun nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başına durdum, köklerimi salamadım, ne, olduğum yere sağlamca yerleştim, ne, başka diyarlara kaçabildim.... Ahmet ALTAN
Ah tahterevalli! Ey hayatın özeti! Kısa aralıklarla alçalma ve yükseliş … Güçlüyle zayıf arasında kurulamayan denge! Ey paylaşmaktaki heyecan! Senin için gelmiştim buraya Beni ancak sen teselli edebilirdin. İşte ay ve güneş de tahterevallide. Güneş tepede ayaklarını sallarken ay güneşi heyecanlandırmanın keyfini yaşıyor. Güneşin yere değince ayakları, ay gökyüzüne nasılda yaklaşıyor! İşte tahterevallinin önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Aşk ve ihanet sıranın kendilerine gelmesi için sabırsızlanıyor, zulüm ve adalet ilk önce kim oturacak diye tartışıyor, hoşgörüyle kalabalık, hasretle vuslat, pişmanlıkla hoyratlık, cimrilikle cömertlik, vefayla nankörlük sırada bekliyorlar. O da ne, enaniyet kalabalığı yararak ilerliyor. Ay ve güneşi tahterevalliden indirip, tek başına oturuyor bir ucuna ve öylece bekliyor aşağıda. Sevgili Dost, Tahterevalliye tek başına binen, aşağıda durmayı hak eder. Sevgili Dost, Gel ve Yüksel!
Sayfa 45 - Şule Yayınları
Reklam
292 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Peri Gazozu kitabıyla tanıdığımız, sevdiğimiz ve meftunu olduğumuz yazar Ercan Kesal'den yine o tatta bir kitap. Sinemacı kimliğinin de etkisiyle kamera ile bakıyormuş hissi ile oluşturulan hayata dair öyküler o kadar gerçek, sahici ve yalın ki öykülerinin etkisinde de kalmamak elde değil.Öykülerde ana eksen baba teması. Hatta babasına yönelttiği " Hayatın nasıl geçti?" sorusuna verdiği yanıt her faninin yaşamının bir özeti gibi " Gece yarısı bir ıssız tarladan tek başıma geçmiş gibiyim." Bu kitap, yazarı sevenler, okuyanlar ve okumak isteyenler için herkese tavsiye olunur.
Cin Aynası
Cin AynasıErcan Kesal · İletişim Yayıncılık · 2016534 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.