Son 10 gündür bu kitapla yatıp kalkıyorum desem yalan olmaz... Okuma serüvenimde bu kitap bir kilometre taşı oldu benim için. Nedenlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatacak gerçekten çok şey var bu kitapla ilgili. Hepsini bir incelemeye sığdırmak mümkün olamayacağı için kendimce önemli gördüğüm bazı konuları masaya
Kaç hayat tanırsın bir kitapta?
Kaç yolculuğa çıkarsın?
Ve kaçından sağ çıkabilirsin bu yolculukların?
Yaralar vardır, kabuk bağlar. Kurcalamadığın zaman kanamaz. Ama bir gün bir bakmışsın, deşilmiş yaran. Hiç olmadığı gibi, hiç olmayacak bir zaman.
"Sana hangi derdimle ağlayayım bilmem ki," diyordu
Bu kitabı okuma hevesim dünya çapında en çok satılan kitaplardan biri olması ve diğer nedeni ismine duyduğum merak. Bir çoğumuz Simyacilari duymuşuzdur lise zamanlarında. Simyacilar ölümsüzlük iksiri arayışında olan ve değersizdir madeni altına çeviren kişilerdir. Şüphesiz hepsi basarız olmuştur bu yolda. Yazar kitapta Simyacilari ulu kişi olarak
İkigai = Hayatın amacını keşfetme
Kiminin ikigaisi ebeveynlik, kiminin bahçe işleri, kiminin ise yemek yapmaktır. Ama önemli olan bunları tutkuyla ve mutlu olarak yapmaktır. İşte kitap ikigaimizi keşfetme sürecinde bizlere yardımcı oluyor.
Herkesin bir ikigaisi vardır. Kimileri onu bulmuştur, kimileri ise hala arıyordur. Peki bunun için neler yapacağız? Kitabı okurken tuttuğum notlardan esinlenerek aşağıdaki maddeleri oluşturdum.
- Tıka basa yemek yemeyin.
- Az şeker ve tuz, fazla sebze ve meyve yiyin.
- Haftada iki gün oruç tutun.
- Hep meşgul olun, mutlu olun.
- Bedensel ve zihinsel egzersiz yapın.
- Zorluklar karşısında hiç bir zaman yılmayın.
- Duygularınızı kontrol edin.
- Gülümseyin.
- Meditasyon yapın.
- Öğrenmeyi hiç bırakmayın.
- Acele etmeden yaşayın.
- Endişelenmeyin.
- İyimser olun.
- Arkadaşlıklarınızı her gün besleyin.
- İyi alışkanlıklar edinin.
- Anı yaşayın.
- Doğayla bağlantı kurun.
- Erken yatın, erken kalkın.
Maddelere baktığımızda uygulaması hiç de zor değil diyorsunuzdur. Ya da bunları zaten biliyorduk diyenler de vardır aramızda. Evet biliyoruz ama çoğunu yerine getirmiyoruz. Örneğin anı yaşamadığımız gibi hep gelecek endişesi içindeyiz. Ya da yemek yeme kısmı. Muhakkak yemekten sonra o tatlıyı yiyeceğiz. Bunları bırakmak hiç de zor değil aslında. Birazcık sabır ve çabayla hepsini yapmak mümkün. İkigaimiz bir tane olabileceği gibi birden fazla da olabilir. Eğer bir şeyi tutkuyla, mutlulukla yapıyorsanız ve yaparken zamanın nasıl geçtiğini farketmiyorsanız muhtemelen o şey sizin ikigainizdir.
Hepimizin ikigaimizi keşfetmesi ümidiyle...
NOT : Ben keşfettim ️
Japon felsefesi ve diğer uzak doğu felsefelerinde bir amaca bağlanmak yada sürekli meşgul olarak mutlu olmak genel ana prensiptir. Bu kitapta da aynı mantık üzerine yazılmış.
1- Bir amaca bağlanmak
2- Hayatın olağan şartları içinde herşeyi normal karşılamak, olaylara karşı tabiri caizse su gibi olmak.
Bir okunuşta bitecek kitap türlerinden. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Dağ başında
Rastladım ak sakallı birisine
Bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
Bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
Sordum ona
Aşk ne ustam, hayatın sırrı ne?
Tepeden tırnağa aşığım ben
Koskoca bir hayat var önümde
Sevda kuşun kanadında
Ürkütürsen tutamazsın
Ökse ile sapanla
Vurursun da saramazsın
Hayat sırrının suyunu
Çeşmelerden bulamazsın
Ansızın bir deli çaydan
İçersin de kanamazsın.
-Buralardan giderken son ses dinle.
Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı, bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı, çünkü güçlü bir kalbin ne zaman duracağını asla bilemezdiniz.
Harlan Coben / Yabancı
Bir yabancı yanınıza gelip; eşiniz, çocuğunuz ya da sevgiliniz gibi size çok yakın olan biri hakkında hayatınızı yerle bir edecek güçte bir sırrı açıklasa ne yapardınız? #Yabancı kitabı, özellikle günümüz teknolojisinde gizem ve sırların saklı kalamadığı gerçeğini gösterirken, bir yandan da sevdiklerimiz için ne kadar ileri
“ Depremtehlikesi , milligüvenliksorunudur “
Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy
Halimiz de tıpkı görselde gördüğünüz gibi kıpkırmızı fay hatları gibi…
Sevgili okurlar, bildiğiniz üzere depreme karşı alınacak önlemler, siyaset üstü olması gereken, yani tamamen
“Kendi sınırların seni çarmıha geriyor. Körü körüne yaptığın seçimler değiştirilemiyor; bu saatten sonra geri alınamıyor. Fırsatın vardı; kullanmadın. İlk günahın çamuruna batmış, kendi sınırlarında debelenip duruyorsun. Çıkıp bir yürüyüş yapmaya bile karar veremiyorsun: Bu bir kaçış mı yoksa bütün gün odana kapanıp kalmak yerine ferahlatıcı bir