"Üç bin yılın hesabını göremeyen karanlıkta yolunu bulamaz; günü gününe yaşar ancak."
Goethe
Kitabın tanıtımındaki bu sözle incelemeye başlamak istedim. Goethe'ye bir yandan hak veriyorum; öte yandan da insan üç bin yılın hesabını görse dahi yolunu bulamayabilir hatta bembeyaz bir
Herkese selam
LÜTFEN HAYVANLARA EZİYET ETMEYELİM VE ONLARI KORUYALIM!!!!!!!
Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin 2018’de hazırladığı rapora göre Türkiye’de 8 milyonun üzerinde hayvan işkenceye maruz kalıyor. Hayvanlara kötü muamele konusunda olumsuz örneklerin teşhirinden hukuk mücadelesine, medya dilinin analiz edilmesinden hak ihlallerinin
Duyarlı,
Hayvan sever,
Kadın hakları savunucusu,
Çocuk hakları savunucusu .
Şarkıcı
Sanatçı,
İnfluencer lar
NEREDEE???
AJANS sahipleriniz size susun talimatı mı verdi ?
Gag dediklerine gag
Gug dediklerine gug
derdiniz .
Şimdi Sus demiş olmalılar ki
SUS tunuz.
Takipçisi ile ayakta duran ,bizim sırtımızdan para kazanan tüm sanatçı, tiktok, Instagram sahibi sözde sanatçıları ve influencer ları boykot ediyorum
Duyarlılık göstermeyen kim varsa çıkarıyorum.
Öğrencilerimize okullara verilen ara sebebiyle bireysel ödevlerin yanında her çocuğa uygun öneriler hazırlıyoruz. Evde yapabileceği bazı etkinlikler, etkinlik örnekleri, faydalı linkler ve en önemlisi etkileşimli kitap okuma için öneriler var. Önerilerin sonunda Tematik Çocuk Kitapları Listesi var. Bu öneriler sadece özel gereksinimli çocuklarımız
Bir kadın köpeğe yemek ve su veriyordu. Gülümseyerek Köpekleri seviyorsunuz, ne kadar güzel dedim. Hayır dedi hiç sevmem Afalladım kaldım.
Devam etti Sevmem, ama bu onun ihtiyaçlarını karşılamayacağım anlamına gelmez. Bende fazla yemek var, onun karnı aç. Benim bahçemde su var, o susamış...
Bunun sevmekle ne ilgisi var?" Şaşırdım kaldım; kadın düpedüz köpeğin Yaşama Hakkı'ndan söz ediyordu... Diyelim dedi bana. Sokakta bir adama araba çarptı. Yardım mı edeceğim, yoksa bu adamı sevip sevmediğimi mi düşüneceğim?
Elin adamını niye seveyim? Düşmanım da olsa yardım ederim.
Haklıydı... Kadın bana sağlam bir
ders verdi; Hayvan Hakları'nı, kendi sevgim gibi bireysel bir kavram üzerinden ele almamayı öğretti. Hayvanlar sırf dünyada yaşıyor olmakla, buranın tüm olanakları üzerinde hak sahibi; dolayısı ile sırf yaşayan bir canlı olmaktan kaynaklanan haklarını talep ediyor ve ben de veriyorum. Ve kediyle köpeği kendi emelleri uğruna evcilleştiren insanoğlu, onları severek, kendi hayvanseverlik duygularınızı tatmin etmenize de gerek yok... Hayvana saygı duymanın, onu sevmekten daha önemli olduğunu öğrendiğimden beri bu böyle, sevmesen de saygı duyacaksın...
(Alıntıdır)
Sinan Cemgil... Ulaş Bardakçı... Ömer Ayna...
Taylan Özgür... İbrahim Kaypakkaya...
Bu isimleri tanır mısınız?
Ya da daha bilinen isimler. Yusuf Aslan... Hüseyin İnan...
Deniz Gezmiş... ve niceleri...
Cihan Alptekin'de onlardan biriydi. Tamamı yoksul ailelerin çocuklarıydı. Tamamı hayat mücadelesinin içindeydiler. Tamamı kafası çalışan
Kıssadan hisse 1000kitap'ın bütün okurları birleşince...
En kalabalık ve en renkli toplantılarımızdan birini yapmış olmamızın keyfini yaşadık. Bunun nedeni pek tabii ki
Yaşar Kemal kalitesiydi.
İzmir'den, Bursa'dan, Kocaeli'den ve İstanbul'dan bambaşka renklerdeki insanların, yepyeni yüzlerin toplantımızda ilk kez
“Hayvanlar ET denilerek önce dilde öldürülür,” diyor Carol Adams. Sahiden et ne demek? Her gün, (azınlık bir grup dışında) herkesin günde bilmem kaç öğün ve kaç farklı biçimde tabağında bulunan bir şey.. Et.. Ve buna rağmen nasıl üretildiği, önümüze geldiği hakkında düşünmenin marjinal sayıldığı bir şey. Et.. Önce bir şeyi açıklığa kavuşturalım:
Şeriatta yüzde doksan dokuz ahlâk, ibadet, âhiret ve fazilete aittir. Yüzde bir nisbetinde siyasete mütealliktir, onu da ulü'l-emirlerimiz düşünsünler.
Bedîüzzaman Said Nursi 🌹
1)Anneye, Babaya iyi davranmak Şeriattır.
Onlardan birisi yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara "Öf!" bile deme; onları
İlhan Arsel’le cahiliye dönemine gidip dönem hakkında yanlış fikir sahibi olabilmek için çok ideal bir kitap. Alternatif tarih arıyorsanız el kitabınız olabilir. Birkaç iddiayı örnek olarak vereceğim.
İlhan diyor ki, kız çocuklarını gömmek yaygın değildi kız çocuklarının doğuşunu talihsiz saymak gelenekte yoktu. Dakika bir gol bir. Evet her evde
Bir kitabın en mühim görevi bana göre okura sorular sordurması. Bu yüzden görevini layıkıyla yerine getiren Ada’nın bende bıraktığı izleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Zihnimde onlarca cümle uçuşup birbirine karışırken, bu salgın döneminde, sosyal bağlarımızın ne kadar önemli olduğunu da anlamaya müsait ruh halimle, kitap hedefini 12’den vurdu
En son 7-8 sene önce İki Yeşil Su Samuru adlı kitabını okumuştum Buket Uzuner'in. Sevdiğimi hatırlıyorum. Keşke hep öyle hatırlasaymışım. Çünkü ilk gençliğimde bolca okuduğum bir yazardı. Geziyazıları, denemeleri beni çok etkilemişti. Balık İzleri'nin Sesi ve Kumral Ada Mavi Tuna romanları benim için önemliydi.
Başlıkta da belirttiğim gibi
EŞEĞİ SULADIN MI ?
Yaşım dört ya da beş... Nenemle (dedemin annesi olur, mekanı cennet olsun) oynamıştık bu oyunu. Ne dedem, ne anneannem, ne annem, ne babam ne de başka biri... Nenemle oynamak kadar keyif vermedi hiçbiri. Ya ses tonunu ayarlayamadılar, ya burnumu sıkarken ayarını tutturamadılar ya da günlük işlerinin arasına sıkıştırmaya