Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bitmemiş bir şiirin ortasında darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler yaşamsa yerli yerinde yerli yerinde her şey şimdi her şey doludizgin ve çoğul şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi şimdi her şey yeniden yüreğim, o eski aşk kalesi yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden
Tüketim Aracı olarak "Aşk/ınlık -66
Kapitalizmin en büyük başarısı belki de her şeyi/değeri ''metalaştırma''sında, eklemlenebilme kabiliyetinde aranmalıdır. Her değer, ideoloji onun için markaya dönüştürülebilecek potansiyel bir pazar alanıdır, bu nedenle en karşıtına eklemlenmekten çekinmez… Kapitalist toplumun değerleriyle çatışması beklenen değerlerden beslenen Batı''daki siyasal muhafazakarlık tarihsel olarak nasıl kapitalizmin en uyumlu taşıyıcısı haline gelmişse benzer biçimde siyasal olarak komünist, ekonomik olarak kapitalist olma becerisini (!) gösteren Çin örneği bu eklektizmin ve dönüştürücülüğün yaşayan örneğidir. Moderniteyi keşfeden Batı uygarlığı ifrat ve tefrit arasında savrulan tarihi içinde insan doğasını zorlayan sınırlarda dolaştı. Orta çağlarda aklı inkar edercesine skolastizme sarılırken, moderniteyle birlikte aklı putlaştıran, aklın üstünde hiçbir hakikat kabul etmeyen bir sapmaya geldi. Haçlı seferlerinde kadınlara bakirelik kemeri takacak kadar insan bedeni üstünde denetim kuran anlayış cinsel devrim adına her türlü sınırı ortadan kaldırırken, bedensel hazdan öteye insan oluşumuzun anlamını tüketti...
Reklam
Aslında her nerede bir şiir görsem, merakla okuyorum.
“… Bir kadını her zaman için yanına ve kendine alan bir erkek aşk mutluluğunun yanı sıra erkeklere özgü başka bir mutluluğu daha yaşar: Tümüyle kendine ait bu varlığı işaret ederek ‘benim’ der. Kadın sayesinde yaşadığı mutluluğun üçlü bir anlamı vardır onun için: Sevebilmek, sorumluluk istemek, hükmedebilmek.” Varvara irkildi. “Tanrım, bu ne kibir böyle!” dedi. “Bense kadının erkeğin kraliçesi olduğu varsayımını yeğliyorum.” “Gördünüz mü, ben daha ötesini söyledim: Kadın erkeğin hüküm sürdüğü ülkesidir,” dedi Erik gülümseyerek, “ bu yüzden erkeğin kadına teslim olduğundan çok kadın erkeğe teslim olur. Böylece erkeğe karşı, çok kahramanca görünebilecek, çok baştan çıkarıcı olabilecek bir isyan, öfke ve devrim duygusu içindedir kadın. Oysa erkek için kendi hâkimiyet alanının sadakatsizce terk edilmesi utanç vericidir.”
Sayfa 106 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
az önce yaz, unutulmuş bir kadın resmiydi geçip gitti her şey, bir ortaçağdan geçip gittim kesintisiz bir devrimdi aşk ve uçurtmalar soylu eşkıya! gurbetin akşamlarına benzerdim hep aynı soru, yoruldum artık yok mu sonu sonra kesintisiz bir devrim gibi cevabın yakıcılığı cevabın yakıcılığı
Bin dönem geçti sofra aşk ve ölüm özeti Evrim gelişim devrim gerçekte ne değişti Savaş ve barış hep aşan tâkati Bir zaman iğnesi kurcalayan saati Bir toz zerresi Durdurur zembereği Ufacık bir taş kırar dişi en nefis bir yemekte Ve toplar asırlık sofrayı kara bir haber birdenbire En güneşli günde ayrılır yollar Aşk çiçeğini olgunlaşmadan yiyen bin kurt var Her kapıyı ölüm kapar ölüm açar
Sayfa 576Kitabı okudu
Reklam
Şimdi her şey doludizgin ve çoğul, Şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi, Şimdi her şey yeniden Yüreğim, o eski aşk kalesi...
Yalnız bir opera
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın, ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş
Bir yerlerdeysem, seni görme olanağım olursa, boşa geçirilmis bir yaşam gördüğüm her sefer nasıl üzüldüysem öyle üzüleceğim. Aşk yürüyüşünü tamamlayamamış bir yaşam, beni hüzünlendirir. Kendine dikkat et. Büyürken, yanlışların yerine doğruları koymak istediğinde şunu anımsa: "Yapılacak ilk devrim, insanın kendi içinde yapacağıdır." evet ilk ve en önemli devrim budur. İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken bir düşünce uğruna savaşmak, yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir.
Sayfa 148Kitabı okudu
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Reklam
Devrimin ve aşkın Türkçe'sini bulmaya çalışıyordum. Devrim, aradığım yerde, her gün bakanlıklara diye çıkıp gittiğim üniversitelerde, aşk ise hiç ummadığım bir yerde, troleybüs hızında giden bir hayatın köşesinde yaşayan o sokakta karşıma çıkmıştı.
Sayfa 145Kitabı okudu
şimdi her şey doludizgin ve çoğul .......... şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi şimdi her şey yeniden yüreğim, o eski aşk kalesi yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden Dönüp ardıma bakıyorum Yoksun sen Ey Sanat! Her şeyi hayata dönüştüren
Rusya'nın bir devletten ziyade başlı başına bir dünya olduğu söy­lenir. Burada her şeyin kendine has bir ölçüsü vardır ve ifrat hü­küm sürer. Aşırılık Rusların baskın özelliklerindendir. Sıradan insanların gözünde Rusların günlük hayatının temposu savaş, aşk, siyaset, insani ilişkiler ve mimari gibi aklınıza gelebilecek her konuda şiddet ve
Benjamin'i 1920'lerde Marksizme yakınlaştıran da böyle bir "devrimci nihilizm"di. Marksizm Benjamin için her türlü konformizmin, ilerleme ve reform fikrinin bittiği yerde başlıyordu. Hem geçmiş tarihle, hem de iyimser ve ilerlemeci gelecek beklentileriyle olan sınırı çiziyordu: Devrim, tarihin sonucu değil, tarihin sonu olacaktı.
279 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.