Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
255 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yedi
KİTAP TAVSİYEM "YAZAN & 7" ALINTILAR _Kendi tercihleri kendi yollarını döşer... _Hiçbir Şey sabit değildir... _Bir değil binden, sonsuzdan öte değil mi 'senden içre' olan cümlesi... _Kendimle kalabalıklığım doğruydu doğru olmasına ancak, bunca kalabalıklığa rağmen yine de yalnızdım... _Evrenlerin yapısında pek çok
Yazan & 7
Yazan & 7Ayla Kapan · Librum Kitap · 20231 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Ve bitti... Rum’u, Kürdü, Alevi’si, Türk’ü, Yörük’ü, Çerkez’iyle… süren kardeşliğin, birlikte yaşamı yeniden inşa etmenin hikayesi, kitapları geçti dimağımdan. Ada serisi Yaşar Kemal’in ölümünden önce kaleme aldığı son kitap dizisiydi. Eşi Tilda Kemal’e ithaf ettiği bir seri. Son kitabında biraz Yaşar Kemal’den söz etmek istiyorum ve tabii
Çıplak Deniz Çıplak Ada
Çıplak Deniz Çıplak AdaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20182,483 okunma
Reklam
Koza'nın güncesinden... 15.09.2008 İnsan içinde iki kişiyi taşır, derdi beni büyüten kişi. Hangi tarafı seçeceğine ise sen karar verirsin. Tanrı, bu iki kişiyi benim içime hapsettiğinde renklerini de verdi: kahverengi ve mavi. Bir tarafta toprak var; mezarlıklar ile ölümler, solmuş çiçekler, ağlayan yüzler ve duygular. Korkular var, korkular. Endişeler, öfkeler ve bir o kadar nefretler. Kahverengimde acılar var. Bir tarafımda gökyüzü var; denizler ile okyanuslar, şimşekler, yağmurlar ve karlar. Korkusuzluk var, korkusuzluk. Başkaldırı, güç ve bir o kadar inanç. Mavimde acımasızlık var. İnsan içinde iki kişiyi taşır, derdi beni büyüten kişi ama sonra başka bir cümle daha söyledi: "Artık tarafını seçme vakti." Buradayım, tarafımı seçiyorum ve düşmanımın gözlerinin içine acılarımla değil, acımasızlığımla bakıyorum. Buradayım, duruyorum ve sadece gülümsüyorum. Buradayım ve kahverengiyi görmezlikten geliyorum, ben sadece canım yanmasın istiyorum. Buradayım ve başlıyorum; sokaklarımı yok eden herkesin sokaklarını talan etmeye geliyorum. "Sadece Koza"
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
672 syf.
7/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Gerek kurgusu olsun, gerek betimlemeleri olsun kitap güzeldi. Yazım dilini beklediğimden daha çok beğendim. Bazı güncel sorunlara değinişi de hoşuma gitti. Bazen laubali cümleler okuyor gibi hisseysem de genel olarak iyiydi. Kitap kafamda bir sürü soru işareti yarattı ve bu da kitabı okutturdu. Halen cevaplanmayan sorularım var bu yüzden seriye devam edeceğim. Ha kitap bu kadar uzun olmalı mıydı, tartışılır. Bazı yerlerde ben bunu niye okuyorum diye çok düşündüm açıkçası. Ayrıca Nova karakterini kitabın başında sevsem de şu an en az sevdiğim karakterlerden biri ve ana karakter olduğu için bu durum beni çok zorladı. Bencil ve salak bir karakterdi. Hareket etmeden önce asla düşünmüyordu. Sürekli birilerini kıskanıyordu. Sürekli insanlardan ilgi arıyordu. Ortada bir savaş var ve onun derdi dışlanmak ve yalnızlıktı. Asla anlayamadı, anlıyormuş gibi yaptı. Sürekli kendi kandırıp durdu ve onun düşüncelerini okumak bana acı verdi. Asla kendimi bağdaştıramadım ve sürekli ona sinir olup durdum. Daren herkesin olduğu gibi benim de en sevdiğim karakter oldu. Nova’ya katlanması zor olsa da konusu ve diğer karakterler için katlanmaya çalışıp seriye devam edeceğim.
Lordlar ve Varisler
Lordlar ve VarislerN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20217,4bin okunma
Reklam
340 syf.
·
Puan vermedi
"Bir annenin kaderi kızlarına geçiyor mu? Geçiyormuş işte!"
Merhaba arkadaşlar, Çocukluğumdan beri çok sevdiğim bir isimdir İclal Aydın. 90'lı yıllardan beri yapmış olduğu programları, çektiği dizileri ve yazdığı köşe yazılarını sıkı takip ederim. Dolayısıyla da yazdığı tüm kitapları okudum. Bugün ise yıllar önce ilk çıktığında okuduğum " Bir Cihan
Bir Cihan Kafes
Bir Cihan Kafesİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20202,103 okunma
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Kazım Karabekir'in babası
1306 ’da Hicaz alaybeyliğine naklolundu. Beraber bu seyahatleri yaptık. Üç sene kadar Mekke ’de vazife gördü. 1309 ’da koleradan vefat etti. Mezarı Mekke ’de, Cennet-i Muallâ ’dadır. Babamı iyice hatırlıyorum. Pek kuvvetli bir vücuda ve bir seciyeye malikti. Güzel ata biner ve kılıç kullanırdı. Fakirlere çok acır, yetim çocukları himaye ederdi. Tasarrufa ehemmiyet vermezdi. “Ben çocukken evimden, köyümden ayrıldım, varlığımı kendi azmimle kazandım. Hazıra konanlardan kuvvetli seciyeli kimse az çıkabiliyor. Çocuklarımın da benim gibi yalnız kendi varlıklarına güvenebilmeleri için kendilerine bir servet bırakmayı düşünmüyorum. Sağlığımda kimsesizlere, düşkünlere yardımı daha ziyade arzu ediyorum” derdi. .. Babam hediye bile kabul etmezdi. “Vazife başındaki insanlar çöp bile almamalıdırlar” derdi. Namazını, orucunu terk etmezdi. Kırım Seferi ’nde ve gençliğinde eda edemediği namazlar için de beş vaktine beş katardı. Kaza ve kadere tamamıyla inanırdı. Fakat şahsın irade-i cüziyesi olduğundan azim ve iradesiyle hayatını istediği istikamette yürülebileceğine de kani idi. Babamın bende bıraktığı intiba tam bir “Türk modeli” olmasıdır. Sözüne sadık, samimi, vazifesine düşkün, herkesin iyiliğini ister, yalan-dolandan hoşlanmaz, riya bilmez, imanı gibi vücudu da salabetliydi.
Sosyal medyayı çok severek kullanan biriyim. Her gün de paylaşım yaparım, gündemde komik bir şey varsa paylaşırım ya da hiç olmadı arkadaşlarıma reels atarım. Ama son zamanlarda bana bir şeyler oldu. Özellikle bayramdan bu yana gördüğüm storyler ve postlar derken sanki tek derdi olan benmişim gibi hissettirmeye başladı. Çevremde yurt dışına veya şehir dışına gitmeyen bir ben kalmışım gibiydi. O esnada ben tüm bayram çalıştım, hatta kütüphaneden fotoğraflar attım. Tatil dönüşünde de bana utanmadan "Ooo sen de iyi gezdin ha" dediler. Ben deli gibi çalışıp, yemek molasında kütüphanenin bahçesindeki göleti paylaştığım için "Sen de yaşıyorsun bu hayatı" tarzındaki konuların baş kahramanı oldum. Herkesin derdi var ve sosyal medyada kendilerine mutlu bir maske takıp onu paylaşıyorlar evet bunu biliyorum. Fakat bilmeme rağmen yine de bu aldatmaca beni bir girdap gibi içine çekiyor ve o döngüde kayboluyorum. Sahi tek mutsuz olan ben miyim? Eğer öyle değilsem benim maskeme ne oldu?
Reklam
·
Puan vermedi
Merhaba Bugün sizlere hem ruhunuzu hem gönlünüzü ferahlatacak bir eserle geldim. Şiirler ve kısa yazılardan oluşan kitap benim beklentimin çok üstünde olduğunu baştan söylemek istiyorum yazar kendi tekamül yolculuğunda bir noktaya ulaşmış ki artık yaşadıkları kendini aşmış ve kendi arayanlara rehber olmuş.Hayat bir yolculuk anne karnında
Aşkın Nuru
Aşkın NuruNur Seher Aslan · P Kitap Yayıncılık · 202412 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
“O sırada içimi okuyabilen biri çıkageldi. Bir vahiy gibiydi. Ve bir umut yeşertti.” Yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesi ile filmini izlediğim, yıllar sonra da bir kitapçıda karşıma çıkıp hemen aldığım bir kitap Lizbon’a Gece Treni. Filmiyle arasında çok büyük farklar var, kitabı daha güzel tabi ki :) Neyse lafı uzatmadan konusuna gelelim:
Lizbon'a Gece Treni
Lizbon'a Gece TreniPascal Mercier · Sia Yayınevi · 20211,386 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
SÖYLEMELİYİZ BİLSİNLER
Şermin Yaşar’ın ilk okuduğum romanı oldu ve kesinlikle sonuncusu olmayacak. Gerek hikayesi açısından gerekse karakterlerin ağzından çıkan bazı sözler öyle içinize işliyor ki anlamsız anlamsız duvara baktığınız oluyor. 200 sayfa su gibi akıp gidiyor. Bazı romanlarda keşke daha uzun olsa diyordum yahut daha kısa da olabilirmiş diyordum ama bu roman
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,581 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,008 okunma
1.027 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.