Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Eğer Allah onlara acımamış olsaydı, cennete gitmenin yolunu hiç göstermeden onları ateşe atardı."
Sayfa 59 - Nun yayınları
Kar, yağmur, Peterburg Kasımı'nın şiddetli fırtınası ve sisinin neden olduğu tarifsiz korku, sanki gününü, akşamını, gecesini berbat etmek için düşmanlarıyla işbirliği yapmış gibi talihsiz Bay Golyadkin’in üzerine çökmüş, ona hiç acımamış, rahat vermemiş, iliklerine kadar ıslatmış, gözlerini açamaz hale getirmiş, dört bir yandan esmiş, sersemletip aklını başından almıştı, Bay Golyadkin bütün bunlara rağmen kaderin kendisine oynadığı son oyuna neredeyse hiç tepki vermemişti.
Reklam
Acımamış :D
Ama belki de avangarddan ve deneyden söz etmeye başlayanlar sapı samandan ayıramayanlardır? Yeni estetik yapılar karşısında kafası karışanlardır. Bu gerçekten yeni şey içinde kendi yerini bir türlü bulamayanlardır. Ortaya kendilerine özgü ölçütler koyma becerisini gösteremeyerek her şeyi önce böyle bir kavram altında toparlayıp bir kenara atmaya çalışanlardır. Kim yanlış yolda olduğunu göstermek ister ki! Bir keresinde Pablo Picasso'ya sanatsal arayışıyla ilgili soru soranlar aldıkları cevap karşısında kim bilir ne komik duruma düşmüşlerdi. Picasso hiç hoşlanmadığı soruya açık ve net bir cevap vermekte gecikmemişti: “Ben aramam, yalnızca bulurum!"
Altay abim acımamış :)
Kur'an, çağının diliyle inmiştir. İlk muhatapları ister düşman olsun ister taraftar bu dili konuşuyorlardı. Bugün 21. yüzyılda İstanbul'da yaşayıp Youtube'a "Kur'an'da gramer hatası var." minvalinde video yükleyen kişiler kendi basit Arapçalarına öylesine güveniyorlar ki, 1400 sene önce o toplumda yaşayan şair olsun edip olsun hiç kimsenin fark etmediği gramer hatasını fark etmiş olduklarını söylüyorlar. Hatta ve hatta Kur'an'da bir, iki de değil 2500 tane hata olduğunu iddia ediyorlar. Bu sayı 1 sayfada 4 hata ediyor. Yani Kur'an "Ben var bilmek sizin dil."Tükçesi gibi bir Arapça ile sert bir toplumsal çatışmanın ortasında edebi meydan okuyacak ve buna rağmen galip gelecek. Cehaleti anlamak çoğu zaman mümkündür ancak ahmaklığı anlamak güçtür.
Sayfa 48 - İnsan yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
Tamamen sert hakikatler arasında keyfi ve neşesi yerinde olmak için kendine hiç acımamış olunmalı, kendi alışkanlıklarında sert olunmalı.
Reklam
Tamamen sert hakikatler arasında keyfi ve neşesi yerinde olmak için kendine hiç acımamış olunmalı, kendi alışkanlıklarında katı olunmalı.
Bir gün kör olacaksın. Benim gibi. Bir köşede oturuyor olacaksın, boşlukta kaybolmuş küçük bir leke. Karanlıkta kalacaksın, sonsuza dek. Benim gibi. Bir gün, yoruldum, oturayım deyip bir kenara oturacaksın. Sonra, acıktım, diyeceksin, kalkıp yemek hazırlayayım. Ama ayağa kalkamayacaksın. Oturmakla hata ettim, diyeceksin. Ama madem ki oturdum, biraz daha oturayım, sonra kalkıp bir şeyler yerim, diyeceksin. Ama hiç kalkamayacaksın, bir şey de yiyemeyeceksin. Biraz duvara bakacaksın. Sonra, gözlerimi kapatayım, diyeceksin ve kapayacaksın. Açtığın zaman artık duvar olmayacak. Boşluğun sonsuzluğu çevreni saracak. Bütün çağların yeniden dirilen bütün ölüleri dolduramayacak o boşluğu. Bozkırın ortasında ufak bir çakıl taşı olacaksın. Evet, bir gün neyin ne olduğunu anlayacaksın. Benim gibi olacaksın. Yalnız senin kimsen olmayacak, çünkü sen kimseye acımamış olacaksın ve zaten acınacak kimse de kalmayacak.
Tamamen sert hakikatler arasında keyfi ve neşesi yerinde olmak için kendine hiç acımamış olunmalı, kendi alışkanlıklarında katı olunmalı. Kusursuz bir okur imgesini gözümde canlandırdığımda, cesaret ve meraklı bir yabani hayvan belirir hep karşımda, biraz da esnek, kurnaz, temkinli, doğuştan bir serüvenci ve kâşif.
Reklam
Hiçbir şey olmamış gibi yaşıyorum. Hiç sevmemiş, Henüz dün terk edilmemiş, Babam hiç ölmemiş, Annem savunmasız değilmiş gibi. Canım acımamış, uzun yollar tepmemiş, Kasıklarım sancımamış,
Sayfa 44 - İnkılâpKitabı okudu
OYUNUN SONU
"Bir gün kör olacaksın, tıpkı benim gibi. Bir köşeye oturup, boşlukta, karanlıkta yok olacaksın, sonsuzluğa kadar... tıpkı benim gibi. Bir gün 'yoruldum, oturayım artık' deyip bir kenara çökeceksin. [...] Boşluğun sonsuzluğu etrafını saracak. Bütün çağların hortlayan ölüleri bile dolduramayacak bu boşluğu. Sınırsız stepler arasında bir çakıl taşı olacaksın. Evet, bir gün her şeyi anlayacaksın. Tıpkı benim gibi olacaksın. Sadece senin yanında hiç kimse olmayacak; çünkü hiç kimseye acımamış olacaksın ve acınacak kimse kalmayacak."
Sayfa 166 - Altın Kitaplar Yayınevi, Basım Yılı: 1969, çev. Berent Enç, Not: HammKitabı okudu
*Zamanında hiçbir bedbahta acımamış olan trajediye bunca hıçkırık. Tiyatronun icadı, izzetinefsimizi hiç sahip olmadığımız erdemlerle gururlandırdığı için hayranlık uyandırır.
...insanlardaki her "feminencilik" erkeklerdeki de, kapıların kapanışıdır benim için: asla girilemeyecektir bu pervasız bilgiler labirentine. Tamamen sert hakikatler arasında keyfi ve neşesi yerinde olmak için kendine hiç acımamış olunmalı, kendi alışkanlıklarında katı olunmalı. Kusursuz bir okur imgesini gözümde canlandırdığımda, cesaret ve meraklı bir yabani hayvan belirir hep karşımda, biraz da esnek, kurnaz, temkinli, doğuştan bir serüvenci ve kâşif. Sonunda: Aslında yalnızca kime hitap ettiğimi, Zerdüşt'ün söylediğinden daha iyi ifade edemedim: yalnızca kime anlatmak ister bilmecesini? Size, cesurca arayanlara, deneyenlere ve marifetli yelkenlerle korkunç denizlere açılan herkese, -size, bilmece-sarhoşlarına, alacakaranlık-mutlularına, ruhları flüt sesiyle baştan çıkıp da bütün uçurumlara kendi ayaklarıyla gidenlere: - çünkü titrek ellerle bir ipi yakalamak istemezsiniz siz: ve bilmeceyi çözebildiğiniz zaman sonuç çıkarmaktan nefret edersiniz.
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.