Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İsrailiyyat'ta vardır: "Bir abid uzun bir zaman Allaha iba- det ederdi. Bir gün bir kavim kendisine gelip dediler ki: "Şu- racıkta bir kavim vardır. Allaha değil, orada bulunan bir ağaca tapıyorlar." Bunun üzerine abid öfkelenip baltasını omuzuna aldı. Ağacı kesmek içir yola koyuldu İblis ihtiyar bir şahıs sure- tinde önüne
Karma ve Meditasyon
Kişi Biliş-İçeren Meditasyon aşamasına erdiğinde geçmiş Karma'larına ne olur? Eğer ki nihai Kurtuluş”ta ise o zaman bir seferde tüm eski Karma'ları silmiş mi demektir? Eğer silmediyse o zaman mükemmel Kurtuluş'a nasıl erer? Buna cevap Karma'nın türlerini bilmekte yatar ki Karma 3 çeşittir: 1) Prarabdha Karma, yani hâlihazırda
Reklam
Hakiki bir safiyet hiçbir zaman nefrete teslim olmaz. Temiz şeyler, zihinleri bağnazlıkla zorlayarak değil, kendine hâkim olarak ve itidal içinde, sükûnet içinde başarılır.
Kötü Hafizanın Sorumluları
1. Kötü hafizanın birinci sorumlusu, dikkatsizliktir. Düşüncesini yoğunlaştirabilen kişi, konuya konsantre olabilir. Dikkat edilmeden dinlenen bilgiler kuma yazılmış gibidir; hemen silinir. 2. Kötü hafızanın ikinci sorumlusu, özgüven azlığıdır. İnsan beyninde biyolojik bir saat vardir. Eger o saate bilerek ve irade ederek sabah 07.00'de
"Kendini nasıl bir şeyin içine soktuğunun farkında mısın Angelina?" diye sordu. Baldırındaki kılıftan bir bıçağa uzandı- ğında kocaman gözlerle izledim. Göğsüme doğru yönelttiği kocaman bıçağı takip ettim ve bıçağın hafif kıvrımlı ucunu gömleğimin ilk düğmesinin altına taktı. Pürüzsüz metal yüzeyinin üstünde kurumuş kana benze- yen
Sayfa 158
Kafka, yazarlara özgü büyüklenmelerin tümünden gerçekten yoksun­dur, hiçbir zaman övünmez, övünmeyi beceremez. Kendini küçümser ve hep küçük adımlarla yürür. Adımını nereye atsa, altındaki zeminin güven verici olmaktan uzaklığını hisseder. Kimseyi taşımaz, insan onunla birlikte olduğu sürece, hiçbir şey tarafından taşınmaz. Böylece Kafka,
Reklam
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
…Bu sırada demokrasinin ruhundan bir rezalet şeklinde ortaya çıkan bir olay görülür. Bu olay, sözde amir durumunda olanların bir kısmında teşhis edilen korkaklık ve yüreksizliktir. Bu kişiler için önemli bir karar alma statüsünde bulunduklarında çoğunluğun himayesi altına girmeleri ne büyük şanstır. Siyaset fukaraları, bütün kararlarından önce çoğunluğun onayını dilenirler ve böylece kendileri için gereken "suç ortaklarını" bularak her türlü sorumluluktan ellerini ovuşturarak sıyrılırlar. Doğru adam, karakter sahibi, namuslu adam bu tip siyaset yöntemlerine karşı düşmanlık ve nefret beslemekten başka bir şey yapmaz. Bu yöntemler bütün adi karakterleri kendine çeker. Attığı her adımın doğuracağı sorumluluğu kabul etmekten çekinen ve daima kendisini her konuda masum kılmaya çalışan bir kişi, bir sefil ve bir alçaktan farksız değildir. Bir milleti yönetecek kurum böyle kişilerden oluşursa, kısa zamanda vahim sonuçlar ortaya çıkar. Artık sağlam hareket etmek diye bir şey yoktur. Aksine, bir karara varmak için bir güç harcamaktansa hakaretlere maruz kalmak tercih edilir. Eğer hızlı bir karar almak gerekiyorsa kişi, karakterini ortaya koyup bu işe önder olmaz. …Çoğunluk hiçbir zaman bir kişinin yerine geçemez. Çoğunluk, ahmakları olduğu kadar alçakları da temsil eder.
"Asıl önemli olan şudur ki, akıllı ama sıradan, özelliksiz, orjinal olmayan biri bazen(belki yaşamı boyunca sürekli) kendini bir dahi, orjinal bir insan olarak görse de, kalbinde onu sonunda umutsuzluğa düşürecek kadar ileri gidecek bir kuşku kurtçuğu da hiçbir zaman eksik olmaz." Orijinallik konusu kafamı kemiriyor...
Sayfa 587Kitabı okudu
Bazı hayvan türleri evcilleştirilebilirken bazıları neden yabani kaldı?
1)Büyüme Hızı. Sahip olmaya değmesi için evcil hayvanın çabuk büyümesi gerekir. Goriller ve filler otobur olmalarına, yiyecek seçmek gibi kötü huyları olmamasına, çok fazla et vermelerine karşın bu kural gereği elenmektedir. 2)Bir Yere Kapatarak Yetiştirmenin Zorlukları. Biz insanlar başkalarının gözü önünde sevişmekten hoşlanmayız; değerli ol-
Reklam
TEVAFUK UĞRUNA İŞLENEN BİD'AT
Selef-i salihin, Kur'an konusunda devamlı takva üzere hareket etmiş, bu konudaki her yeni yaklaşımı çekince ile değerlendirmiş, ihtiyatla karşılamışlardır. Öyle ki, bu endişe, hayırlı ve ümmete faydalı işlerde dahi onlardan ayrılmamıştır. Vahiy kâtiplerinden biri olan Zeyd b. Sabit el-Ensari (ra) şöyle demiştir: "Ebu Bekir, Yemame
Sayfa 79 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
The Rational Male
THE RATİONAL MALE Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir. “Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz Ruh eşi bir
1980 sonrasında, darbecilerin arka bahçesi ve destekçilerince iddia edilen özgür ve liberal yaşam biçimi, o kısa zaman dilimi içinde şiiri de metalaştırmaya başladı. Taştan yağ çıkarmayı bilen kapitalizm ve medya, şiir ve şairden bir rant sağlamanın yolunu buldu. Televizyonlar, radyolar, reklam magazinleri, gazeteler boy boy resimler ve albenili sunumlarla şair ve şiirleri pazarladılar. Müzik eşliginde şiir dinletileri, şiir klipleri, şiir kaset ve CD'leri, şiir saatleri gibi- şiire ve şaire yakışmayan- uygulamalar, metalaşma ve metalaştırma sürecini hızlandırdı. Buna bir'meta furyası’ desek yanlış olmaz, üstelik 1980 öncesinde edebiyat, şiir ya da sanatin hiçbir dalında, hiçbir ölçüde görülmemiş türden... Böyle olunca da, binlerce kötü şiir ortalığı kaplamış oldu. Az okunan iyi şiire, en azından o süreç içinde, yaşamını marjinal olarak sürdürme seçeneği kaldı. (Zaten iyi şiir, 'toplumsal bellek ve zaman'la yerini bulan ve bir kenarda elmas gibi bekleyen şiir degil midir?)
Sayfa 24 - 12 Eylül ve ‘80’ Sonrası ŞiirKitabı okudu
“Ya - ya da” çelişkisi çok büyük. Ya benimsin, o zaman her şey güzel ya da seni kaybederim, o zaman her şey kötü bile olmaz; o zaman hiçbir şey olmaz, o zaman kıskançlık olmaz, üzüntü olmaz, endişe olmaz, hiçbir şey olmaz.
Sayfa 239 - İndigo Yayınları-25.BaskıKitabı okudu
Akıllı "sıradan" biri bazen (belki yaşamı boyunca sürekli) kendini bir dahi, orijinal bir insan olarak görse de kalbinde onu sonunda umutsuzluğa düşürecek kadar ileri gidecek bir kuşku kurtçuğu da hiçbir zaman eksik olmaz.
Sayfa 587 - Türkiye İş Bankası ve Kültür YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.