Olmak zordu. Öğrenmek, bilgi edinmek , bu bilgiyi hikmete dönüştürmek, bu hikmeti merhametle yoğurup yaşanabilir kıvama eriştirmek, bütün bunlar zaman, sabır, feragat ve emek istiyordu. Ama iki boya, bir fırça ve topuklu bir ayakkabı ile ‘görüntü’yü kurtardığını düşünüyorsa kişi,hele ki ‘görünüyorum,öyleyse varım’ modunda yaşıyorsa, niye ‘olmaya’ çalışsın ki? Böylesi bir dünya, ruhu da elbette cesede boğdurur, sireti surete ezdirirdi.