Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
2. Tanzimat sonrasından bahsediyor - 10 Temmuz (23 Temmuz)1909
Hatırımda kaldığına göre 10 Temmuzun ikinci senei devriyesi henüz idrak olunmamıştı. Bir gün Şehzadebaşında bir tiyatro binasında mühim bir konferans verileceğini edebiyat öğretmenimizden öğrenmiş ve bu gibi şeylere meraklı birkaç arkadaşımla konferans mahalline gitmiştim. Sahneye iki adam çıktı. Biri Yusuf Akçora Bey idi. Arkadaşını bize takdim
Sayfa 17
Reklam
Hürriyet, mübarek ve mukaddes bir şeydir, heyhât ki bu kudsiyeti "hayvanî bağımsızlık” ile karıştırmamak uzunca tetebbuata, mühim bir tenevvüre muhtaçtır.
Sayfa 13
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
ANAYASA SOSYAL YAPIMIZA UYGUN DEĞİLDİR
Osmanlı Kanûn-i Esâsi'si, güya büyük bir hürriyetperverlik eseri olarak, tâ Arabistan çöllerine kadar uzanan Osmanlı ülkelerindeki bütün milletlere, asrımızın en ileri milletlerinin bile çoğunun sahip bulunmadığı siyasî hak ve hürriyetler bahşediyor. Halbuki Osmanlı milletinin çoğunluğunun, tamamen ilkel bir cemiyet hayatı yaşadıkları; halkın hâlen, cismânî veya dinî ve ruhânî bir reisin hüküm ve nüfûzuna körü körüne itaat etmekte olduğu; bu reislerin ise halkın cehâletini kendi he- saplarına kazanç vesilesi yaptıkları ve bundan insafsızca istifade ettikleri kimsenin meçhûlü değildir. Şu hâle göre, böyle bir sosyal seviyede bulunan milletin, bu derece mühim siyasî hak ve hürriyetlere sahip olması, tarihte ilk defa vukubulmaktadır, denebilir. Böyle bir durumun, son derecede gayri tabiî olduğu da âşikârdır. O derecede ki, eğer seçimler tabiî şekilde cereyan etmiş ve seçmenler kendi vekillerini seçmek hususunda serbest bırakılarak, şahsî temayüllerine uymuş bulunsalardı, Osmanlı Meclis-i Meb'ûsânı, ağalar, beyler, şeyhler, papazlar veya bunların temsilcilerinden meydana gelmiş garip bir meclis manzarasını gösterecekti. Böylece en ileri hürriyet nazariye ve kaideleri ile millî hâkimiyet adına olmak üzere, fakat hürriyetperverliğin asla kabul edemeyeceği ve şimdiye kadar görülmemiş bir derebeylik idaresine dönülmüş olacaktı.
Sayfa 60 - İZ Yayıncılık / 18. Baskı / Baskı Yılı: 2022Kitabı okudu
o kadar ciddi ve yorucu meşagilden sonra, son asır terakki ve medeniyetin şuaatiyle ve dimağı tenevvür etmiş bir erkek, işinden doğru evine gelip, kapanmak suretiyle yarın için icab eden zevk ve kuvvet-i mesayii iktisab edebilir mi? ...Biraz hava, biraz musiki, biraz tiyatro, hülasa bir hayat arzu etmez mi?.. Bu icabat-ı tabiiye ve medeniyeyi tatbik ederken yanında karısı bulunmazsa, bu noksanı telafi etmek lazım gelmeyecek mi? Çünkü bir erkek için kadın huzurundan, kadın sözünden, kadın refakatinden mahrum bulunmak bir noksandır, bu behemehal tatmin olunur. Fakat evde erkeksiz kalacak kadın için erkek ihtiyacı aynıdır. ... Ruh ihtiyacıdır ve mühim olan budur Sonra, bu derece sıkı şeraite tabi yaşayacak kadınlarımızın hayat hakkında, medeniyet hakkında, hürriyet hakkındaki fikirleri, ihtisasları ne olabilecektir?
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Ruhum
Naciye Sultan; pek mütevazı, vatansever, hürriyet düşkünü, saraylı bir hanımefendi. Çocukluğunu sarayda ciddi anlamda bolluk içinde geçirmiş olsa dahi ileriki yaşlarında bu rahatlığı bir kenara koyarak Enver Paşa ile evlenmeyi seçmiş. Hatta öyle ki, Enver Paşa ve Naciye Sultan -Enver Paşa'nın o vakitte Berlin'de bulunması hasebiyle- daha birbirlerini gerçekte göremeden nikâhlanmışlardır. Naciye Sultan'ın anıları vesilesiyle döneme dair küçük fakat bir o kadar da mühim bilgiler edindim. Üslûbu ve kelimeleri seçişi kesinlikle çok kibar, çok saf. Okuması ne kadar kolay olsa da boğazımı düğümleyen ve gözlerimi dolduran bir kısım vardır ki işte o, Enver Paşa'nın şehit düşüşünün anlatıldığı kısım. Türkistan için bâdireler içinde savaşırken maalesef ki Mâveraünnehir civarında şehit edilmiş ve kendisi, annesinin ona vermiş olduğu, cebinde duran küçük Kur'an-ı Kerim ile koynunda duran çocuklarının fotoğrafı ile ancak tanınabilmiş. Ne denli korkusuz bir askerdir ki o savunmasız durumda dahi vuruşmaktan asla geri durmamıştır. Kendisine çok yakıştırdığım Ârif Nihat Asya dizelerini buraya eklemek istiyorum: ''Yol gösteren başıyla ne çok benziyor, bakın, Dostlar, asil kanlı, duman rengi kurda o! (...) Millet kalır mı hiç yuvasız, kimsesiz, garîp Milletle aynı testiden içmiş olur da o! Rüzgârlar anlaşıp onu söndürdüler fakat Bir başka yerde yanmak için söndü burda o!'' Ek olarak, ön söz ve Kronik Kitap'ın hoş cümleleriyle sunuş yapması da kitaba sıcak bir hava katmış. İlişkileri daha iyi anlayabilmek istenirse ikilinin mektup içeriklerine de kesinlikle göz atılmalı.
Enver Paşa’nın Eşi Naciye Sultan’ın Hatıraları
Enver Paşa’nın Eşi Naciye Sultan’ın HatıralarıBurak Enver · Kronik Kitap · 2023105 okunma
Cemiyetin lideri Mustafa Kemal burada şu tarihi konuşmasını yaptı: (…) Bu bedbaht memlekete karşı mühim vazifelerimiz vardır. Onu kurtarmak biricik hedefimizdir. (…) Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardır. Her terakkinin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
Sayfa 178 - Kronik KitapKitabı okudu
240 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
[ Vatan...Vatan.. Vatan. ]
Namık Kemal
Namık Kemal
’in fikrî ve siyasî hayatı incelendiğinde, XIX. Yüzyılda modernleşme yanlısı Osmanlı yönetici sınıfına ait bir aydının, Batı’yı nasıl algıladığı ve bunu uygulamaya nasıl geçirdiği hakkında fikir sahibi olunabilir... Nâmık Kemal’e göre edebiyatın halkı eğitmek, düşünmeye sevk etmek, milli birliği kurmak, bilgiyi yaymak gibi mühim
Namık Kemal
Namık KemalŞükran Kurdakul · Altın Kitaplar · 01 okunma
“Mustafa Kemal'in liderliğinde yapılacak olan toplantıya davet edilenler oldukça heyecanlanmışlardı. Cemiyetin lideri Mustafa Kemal burada şu tarihi konuşmasını yaptı: ‘Arkadaşlar, bu gece burada sizleri toplamaktan maksadım şudur: Memleketin yaşadığı vahim anları size söylemeye lüzum görmüyorum. Bunu cümleniz müdriksiniz. Bu bedbaht
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
Hala içimizde en mühim ve en uzgören Türk evlâdı, Atatürk'tür.
Sayfa 369Kitabı okudu
Cumhuriyet, Türk dehasının son asırlarda tarihimize kazandırdığı en mühim eserdir.
Sayfa 362Kitabı okudu
Kuzey Kafkasya Birliği
Çeçen İsyanları tüm çabalara rağmen istenen başarıya ulaşamayınca Kafkasya'da Rus egemenliği uzun süre devam eder. Yıllar sonra Kuzey Kafkas Birlik İcra Komitesi de kendine verilen yetkiye dayanarak 11 Mayıs 1918'de Kuzey Kafkasya'nın bağımsızlığını ilan eder. Bu tarihi belgede şöyle deniliyor: 1- Kafkas Dağlılar Birliği,
Hürriyet!
Otobüslerde konuşulanları dinlerken o bölgenin vaziyeti hakkında aydınlanmak mümkün. Şuna dikkat ettim ki, fikrini korkusuzca açıklamak, yani tenkid ve şikayetleri pervasızca ortaya atmak gibi mühim bir fark hasıl olmuş. Eskiden -belki de dört yıl evvel- aynı yolcular bu derece cesaretle fikir beyan edemezlerdi; ihtiyatla konuşurlar; kelimelerini tartarlardı. Şimdi memurdan, polisten, hafiyeden ve sorguya çekilip başlarına iş açılmasından pervaları kalmamış. Politika bile yapıyorlar, muhalif olduklarını açığa vurmaktan çekinmiyorlar. Hür bir muhit içindeyim, hoşlanıyorum. Eski ile yeni zaman arasında en belirgin, hatta en üstün fark budur.
250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.