Her evin kapısında Ceren Özdemir, reddedilen her korunma başvurusunda Ayşe Paşalı, her şarkıda Değer Deniz, her kuaförde Muhterem Evcil, her sınavda Ceren Damar, her kedi sevgisinde Merve Kotan, her plazada Şule Çet vardır. Her şehirde "Özgecan" adı verilmiş bir yer, dünyanın ummadığınız bir yerinde "Ölmek istemiyorum"
...yarın korkusuyla yaşamaya devam edip, alanını terk edememek, başkaldıramamak kişinin özgürlüğüne vurulan en derin ketlerden birisidir. İtaat bekliyorsan fakirleştir, kafalarına buyruk yaşamalarını istemiyorsan sadece ölmemeleri için yetecek kadar tayın ver...
Yukarıdaki cümleyi kitap arasına işlerken henüz tam olarak neyle karşılaşacağımı
Sana bir sır vereyim mi arkadaşım;
Çok yürek tüketme.
Her sorunu çözmeye çalışma.
Enerjini kendine harca.
Keşke dediğin şeylere takılma.
İyi ki dediklerini sık sık yap.
Kimseyi memnun etmeye çalışma.
Özverilerin için madalya bekleme. Ev göçüp gidiyor olsa bile al eline
kahveni çık açık havada iç.
Herkesin nabzına göre şerbet hazırlama,
unutma şeker zararlı, bosver...
‘’Hiçbir ütopya, toplumun bütün bireylerine sonsuza dek tatmin sağlayamaz. Maddi şartları iyileşen insanlık, gözünü daha yükseklere diker, bir zamanlar rüyasında bile göremeyeceği güç ve mülke burun kıvırmaya başlar. Dış dünya onlara her şeyi sunmuş olsa bile, insanların akıllarındaki sorular ve kalplerindeki özlem susmak bilmez.’’ (s.
Yusuf Atılgan:
Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam ve Anayurt Oteli’ni yazdıktan sonra kendini insanlardan soyutladığı söylenir, tıpkı Bay C. ve Zebercet gibi. Bunun ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilmiyorum. Eğer doğruysa bu türden kitap yazan yazarın kendi iç dünyasında da yarattığı karakterlerin iz bırakması, onlar gibi olmaya çalışması ya da
- İnsanın huzuru ve memnuniyeti dışarıda değil, içeridedir.
- Nasıl yani?
- Sıradan bir insan iyiyi ya da kötüyü dışarıdan, yani bir atlı arabadan ya da bir çalışma odasından bekler. Düşünen bir insan ise kendinde bulur.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Renklerin Moru Alice Walker’ın 1983 yılında yazdığı Pulitzer ödülü kazanmış önemini her daim koruyan, müthiş dokunaklı bir roman. Broadway müzikaline adapte edilmiş, 1985 yılında bizde Mor Yıllar adıyla asıl adı ise 𝐓𝐡𝐞 𝐂𝐨𝐥𝐨𝐫 𝐏𝐮𝐫𝐩𝐥𝐞 orijinal adıyla filme çevrilmiş, Steven Spielberg ise yönetmenliğini yapmıştır.
Yıllar yıllar önce ilk
''Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İlke ve İnkılaplarına Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını Milletin hizmetinde olarak, tarafsız ve eşitlik ilkelerine, bağlı kalarak uygulayacağıma, Türk Milletinin, Milli, Ahlaki, İnsani, Manevi ve Kültürel değerlerini benimseyip,
İrvin David Yalom'un orjinal ismi “Lying on the couch” ve bizdeki ismi “ise psikologların hastaları için kullandıkları uzun koltuktan aldığı ismi “DİVAN” ile karşımıza çıkıyor. Aslında bu roman bana daha çok istatistik raporu veya dökümantasyon tadında gerçek yaşamdan kesitlere yer veriyor.