Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
69 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Olağanüstü Bir Gece-İnceleme
" Bir kez kendini bulmuş olan kişinin, bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar." Yazar kitabının son cümlesini bu şekilde bitirmiş, o kadar sevdim ki bu anlatımı. Ve fazlasıyla da katıldım. Buradaki karakterin kendini bulma sürecini özetler nitelikte olmuş zaten bu cümle. Seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken, hayatında bir heyecan olmadığı, her şey monoton olduğu için giderek duyarsızlaşan bir adamın, kendini bulmasına yardımcı olan kendi deyimiyle olağanüstü bir gecenin hikayesini anlatıyor, sohbet havasında, akıcı, merak uyandırıcı bir şekilde ilerliyor, öyle ki bir an önce olaya gelsin istiyorsunuz acaba ne olmuş diye düşünüyorsunuz. Sıradan bir pazar günü, sırf meraktan gittiği at yarışında bir kadının dikkatini çekmesiyle onunla tuhaf bir çekişmeye girer, sonrasında kadının kocasının gelip aldığı kartları yere düşürmesiyle bir kart kendi ayağının altında kalır, tesadüf ki o karttaki at yarışı kazanır ve eline toplu bir para geçer, burada iç hesaplaşma sorgulama, atın kazanacak mı acaba diye merakla beklemesi, o an ki heyecanı, kendini yeniden diri hissetmesi, bu yarışa devam etmesine neden olur ama işlediği suçtan da utanç duyar, daha sonra yolunda giderken üç genç, adamı soymaya çalışır tüm sürecin farkında olan adam, hem gençlere hem de diğer yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğü herkese suç işleyerek kazandığı paraları dağıtır ve dağıttıkça mutlu olur, sonrasında yine iç hesaplaşma. Eğer böyle düşünme ve söyleşi tarzında eserleri seviyorsanız bence bu kitaba da bir şans vermelisiniz.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143,5bin okunma
107 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap beni anlattıklarıyla değil de dili ve üslubuyla etkiledi. İlk defa Duras okudum ve diğer kitaplarında dili nasıldır, buna benziyor mu bilmiyorum ama burada çok değişik bir anlatım vardı. Cümle yapıları farklıydı, beğendim. Vietnam’da onbeş yaşındayken zengin bir Çinli ile birliktelik yaşayan yoksul bir beyaz kızdan bahsediyor. Aynı zamanda bu kızın annesi ve iki abisiyle olan ilişkisini de aktarıyor. Ne adamla olan ilişkisi beni çekti ne de ailevi konuları. Hatta özellikle büyük abisi yüzünden annesiyle yaşadığı iç hesaplaşma çok fazla tekrarlanınca bu mevzudan sıkıldım. Tüm bunları aslında kahramanımızın daha ileriki bir yaşından dinliyoruz ve anlatım hep aynı kişi tarafından olmasına rağmen ara ara birinci tekil şahıstan üçüncü tekil şahsa kayıyor. Kendine yabancı biri gibi davranma durumunu sevdim ve işte kitapta beni esas çeken şeyler bunlar oldu. Anlatılandan öte anlatım şekline, cümle yapılarına dikkatimi verdiğim ve bu yönden de tatmin olduğum bir okuma oldu. Kısa olmasına rağmen yavaş yavaş okunması taraftarıyım. Bir gün bir başka Duras okuması yaparsam sırf bu dil yapısını tekrar görebilecek miyim merakıyla yapacağım kesin.
Sevgili
SevgiliMarguerite Duras · Can Yayınları · 1985932 okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir Son Duygusu
Bir Son Duygusu
Julian Barnes
Julian Barnes
Emekli bir tarihçi olan Tony 40 yıl önce intihar eden arkadaşı Adrian’dan kendisine bırakılan bir günce olduğunu öğrenir. Arkadaşı Adrian, Tony’nin elinden sevgilisini almıştır. Günce Tony’nin eline hiç ulaşmaz ama arkadaşının, eski sevgilisiyle birlikte olduğunu öğrendiğinde yazdığı acımasız bir mektup ile yıllar sonra karşı karşıya kalır ve geçmişiyle hesaplaşmaya başlar. Başkahraman kitap boyunca, kendini, ilişkilerini, hayatını sorgular ve bunu bir arkadaşına anlatırmış gibi zaman zaman ironiyle yapar. Sorguladıkça kendi kişiliği hakkında oldukça olumsuz hisler beslemeye başlar. Kitap bize Tony üzerinden birçok soru sorduruyor. Aslında gerçekler bizim anımsadığımızdan tamamen farklı olabilir mi? Bellek gerçekten güvenilir midir? Önceden okuduğum bir kitapta beynimizin, bazen travmaya karşı dayanıklı olabilmemiz için anılarımızı değiştirebildiğini okumuştum. Tony’nin yaşadığı durumda buna benzer. Kısacık ama dolu dolu bir kitap bana göre. Oldukça da beklemediğim bir şekilde sonlandı. Kitabın dilini çok beğendim, işlediği konu zor olmasına rağmen rahat bir şekilde okunuyor. Hafıza, bellek, iç hesaplaşma gibi konuları okumayı seviyorsanız, bir son duygusu kitabına şans verebilirsiniz.
Bir Son Duygusu
Bir Son DuygusuJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 20212,201 okunma
396 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kilit Taşı 396 syf. Nil...Berfin....Zekiye hanım.... Nil başarılı, güçlü, azimli, gururlu, Teyzesinin desteği ile okumuş ve ailesinin ölümüyle kendisiyle iç hesaplaşması olan bir avukat. Zekiye hanım Mardin'de törenin içinde kızı Berfin'in kaderinin kendisine benzememesi için ölümü göze almış, tüm engelleri aşmak için uğraşan, törenin
Kilit Taşı
Kilit TaşıSema Soykan · Alfa Yayınları · 2022256 okunma
90 syf.
6/10 puan verdi
Fransız Edebiyatının ünlü yazarı Victor Hugo güzel bir eserle dolu dolu düşünceler aktarmış bu kitapta. 75 sayfalık kısa bir eser ama hemencecik okunup geçilecek gibi değil. Okurken çok farklı pencereler açıyor. Öncelikle kitap akıcı, dili sade, düşündürücü İdam mahkumunun suçu söylenmiyor ve zaten asıl nokta suç değil idam cezası O dönemin şartlarında uygulanan idam cezasına bir başkaldırı niteliğinde yazılmış Yaşanılan iç hesaplaşma, duygu durumu muazzam bir şekilde aktarılmış O dönemde uygulanan bu sürecin ve halkın tepkileride çok üzücü Okurken hem siz de kendi düşüncelerinizle yüzleşiyorsunuz hem o dönem yaşanılan olaylara bir yandan hak verip bir yandan kızıyorsunuz. Bu çıkmazı çok iyi kaleme dökmüş bir eser bir klasik.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023119,8bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın adını Google a yazıp türünü sorduğunuzda , bir iç hesaplaşma kitabı , diyor. Gerçekten de öyle. Bir baba kar yağışı nedeniyle pansiyonda mahsur kalıp Noel tatilinde evine dönemeden üniversite öğrencisi olan oğlunu alıp eve getirmek için arabasıyla yola çıkıyor. Kardan temizlenip kumlanmış ana yollardan gidip feribotla karşıya geçip aynı şartlarda fazla hız yapamadan yol alıyor bir yandan da kendisi ,ailesi ,çocukları gibi başlıklarla pek çok şeyi sorguluyor. Ben merakla okudum. Kitap çoğunlukla arabada geçiyor. Ben hareket ya da macera seviyorum diyorsanız monoton gelebilir size ama bana pek öyle hissettirmedi.
Bilinmeyen Ülkede Yolculuk
Bilinmeyen Ülkede YolculukDavid Park · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022191 okunma
Reklam
Damdan düşeni damdan düşen anlar...
Irvin Yalom'un seneler önce Irene adında bir danışanı olur. Irene'in kocası ileri evre kanser hastasıdır ve ilk seanslarından yalnızca birkaç hafta sonra ölür. Seanslarda hep mesafeli ve kapalı duran Irene, yaşadığı kederin terapisti tarafından anlaşılmadığını hisseder ve Yalom'a karşı gün geçtikçe güçlenen bir öfke beslemeye
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
YAŞLI ADAM VE DENİZ-ERNEST HEMİNGWAY,88 sayfa “KEŞKE HER ŞEY BIR DÜŞ OLSAYDI.” Ernest Hemingway’in kısa ama çok şeyler anlatan bu kitabı her şeyden önce bir mücadelenin,vazgeçmemenin,umutlarına sahip çıkışın ve tecrübelere olan güvenin kitabı. Yaşlı bir ticari balıkçının kayığında tek başına dört gün dört gece ,tuttuğu kılıç balığıyla mücadele
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202331,9bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba Bugün sizlere Bengisu yayınlarından Metehan Baltacı kaleminden Kulak Ver Sükûtuma kitabı ile geldim. Yazarımızın ilk ve deneme türünde olan bu kitabını soluksuz okudum,okurken öyle güzel bir bağ kuruyor ki sizinle sohbet eder gibi hissederek okuyorsunuz her bir satırını. 95 sayfadan oluşuyor ve Mutsuzluk Gerekli midir? Anlamlı
Kulak ver Sükutuma
Kulak ver SükutumaMetehan Baltacı · Bengisu Yayınları · 202323 okunma
İç Hesaplaşma...
Ölüm (başkalarınınki bile) ne garip şeyler düşündürüyor insana.
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
Yüzleşmekten korktuklarımız
Melikşah'ı çok uzun süredir (çektiği maskeli videolarından beri) takip eden birisi olarak izlediklerini okuduklarını ele alış şekliyle sanki bir arkadaşımmış gibi hissediyordum. Kitabı çıkacağını duyunca çok merak edip hemen sipariş verdim ama bu sefer de içimi bir korku kapladı. Ya popüleritesine güvenip de zaten satar mantığıyla bir şeyler ürettiyse ve hissettiğim o tüm samimi duygular zedelenirse korkusu. Ama kitabı burkula burkula bitirince korkularım yerini kalp sızısına ve gel gardaşım sana bir sarılayım hissine bıraktı. Çok küçük yaşta babasını kaybetmiş bir kız çocuğu olarak ölüm ve yas konuşmaktan kaçındığım, göt Umutların ve pedagojik eğitimden bihaber duygusuz öğretmenlerin olduğu sınıfta tek nefeste dilimden dökülen ve üzerine konuşulmasın diye yalvardığım küçükken günlüğüme yazıp hapsettiğim konulardı. Kurgu eserlerde ara ara denk gelip gömdüğüm yerinden çıkarıp ağlayıp sarıldığım ve geri yerine koyduğum bu duygulara bu kitapta da rastladım ve bu duygu yükü ile böyle bir paylaşım yapıyorum sanırım. Farkındayım kitap yorumu gibi değil de iç hesaplaşma gibi olduğundan ama bunun da kitabın bıraktığı etki olduğunu göz ardı etmemek gerektiğini anlattığından öte hissettirdiklerinin payının daha önemli olduğunu düşünüyorum şahsen. Ve sanki yazarın da üzerine konuşmaktan dahi imtina ettiği durumların yüzleşmesini yazarak yapmış, başka insanların da paylaşımına açarak yaralarını iyileşmeye bırakmış ve yas defterini kapatmış gibi bir his uyandırdığını söylemeden geçemeyeceğim. Belki de bu da onun şifalandırma yoludur. Teşekkürler...
Arkada Yaylılar Çalıyor
Arkada Yaylılar ÇalıyorMelikşah Altuntaş · Holden Kitap · 2024174 okunma
132 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #Şale #ŞaleKöse #İkinciAdamYayınları #Roman #132Sayfa #Papatyakitaplığı
Şale
ŞaleŞale Köse · İkinci Adam Yayınları · 20232 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Korku'dan Kaçamayışımız
Stefan Zweıg' ın basit ve ve bir o kadar etkileyici bir olay kurgusuyla bizi kendine çeken bir maceraya doğru yolculuğun içinde kendimizi ve ahlaki yargılarımızı bulduğumuz bir eserle beraberiz. Yaptığımız küçük ama günah çıkartan hataların bizi korkuyla yüzleştiren taraflarını olduğunu gösteren kitapta aslında orda yargılandığımız kişinin içimizden biri hatta belki de bizizdir. Bu yargıların daha adilce olması gerekmez mi başkası için ve kendimiz için? Bu soruyla kendimizle iç hesaplaşma yaparken azıcık spoiler vermekten zarar gelmez gibi:) Şimdiden iyi okumalar diler, Stefan Zweıg'ın diğer hikâyelerinde buluşmak dileğiyle... Bu eserde kentin en ünlü avukatlarından biriyle sekiz yıldır evli olan Irene Wagner, mükemmel anne ve eş tablosunda kendini kapana kısılmış hisseder ve hayatına bir renk katabilmek için genç bir piyanistle görüşmeye başlar. Bu yasak ilişkiyi öğrenen meçhul bir kadın Irene'ye şantaj yapmaktadır. Sahip olduklarını üstelik bir hiç uğruna kaybetmenin sevinci içinde kıvranırken, cezasını çekebileceği bir suçu çekmeye çoktan hazırdır. Ancak hesaba katmadığı durum ve olayların gelişmesi sonucunda bu korkuyla yüzleşmesini sağlayan eşi Fritz' in sayesinde kurtulur.
Korku
KorkuStefan Zweig · Romans Yayınları · 2019102,5bin okunma
İç Hesaplaşma
Böyle günübirlik bir fikir hayatının tabii bir neticesi olarak tezatlara, manasızlıklara, hatta edepsizliklere düşüyordum. İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... içimizde şeytan yok... içimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var... Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.
Sayfa 250 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.219 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.