Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
144 syf.
6/10 puan verdi
Aslı Erdoğan'ın okuduğum ilk kitabı. Türk yazarların Türkiye'yi anlatmalarına alışmışız hep, bu açıdan yazar Brezilya'nın Rio de Janeiro şehrini anlatmasıyla beni fazlasıyla şaşırttı. Kitabı bitirdikten sonra yazarın biyografisine baktığımda gördüm ki gerçekten de Brezilya'da yaşamış, yoksa o şehri böylesine iyi bir anlatımla anlatamazdı diye düşünüyorum. Fazlasıyla kasvetli olan kitapta, Rio'nun karanlık yüzünü karakteri Özgür'ün ağzından anlatıyor Aslı Erdoğan. Kesinlikle özgün ve akıcı bir dili var ama kitabın konusunu beğenemedim. İnsanı Rio'dan soğutan, yalnızlık kokan ve şehrin varoşlarını anlatan iç karartıcı bir kitap bu, bu nedenle aynı şekilde depresif bir zamanınızda okumanız belki de daha iyi olacaktır.
Kırmızı Pelerinli Kent
Kırmızı Pelerinli KentAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20121,287 okunma
Bütün gece yağmur yağdı. Küçük havuzum bir gecede, ağzına kadar dolu bir göl oldu. Uyandığımda, su kaplamıştı her yanı mavi, derin ve uçsuz bucaksız. Bir gecelik yağmur, nasıl da bir göl yarattı küçük havuzumdan? Dün gece geldi yağmur ve aralıksız yağdı karanlık saatler boyu. İlkin anlamamıştım böyle bir mucizenin olacağını. Karanlık odamda yatarken Sravana gecesine sarmalanmış ve dinlerken tarlalarda inleyen rüzgarı, bilmiyordum böyle bir mucizenin olacağını. Şimdi bakın gözyaşlarımdan oluşan şu engin denize, kar beyazı bir nilüfer yüzüyor üzerinde yalnız bir nilüfer, parlak, iyice açmış ve neşe dolu güneşe dönük yüzü. Kim bilir ne zaman açtı bu nilüfer, sonu görünmeyen bu gözyaşı denizinde? Tek başıma oturmuş bakarken bu nilüfere, şaşıyorum geceki hüznümün tomurcuğuna. Tüm kırgınlıklarımdan, uyanık kaldığım gecelerin gözyaşlarından ve sert rüzgarların dağıttığı iç çekişlerimden, nasıl oldu da açtı bu nilüfer? Bu beyaz ve saf nilüfer, nasıl oldu da çıktı gecelerin hüznüyle dolu yüreğimden?
Sayfa 117 - 101 Şiir
Reklam
"Yaparım" dedi kız, uzun uzun iç geçirerek. Ve uzun bir süre sonra,"Ah, hemen olmasını isterdim... Oraya şimdi gitmek..." "Pek uzun sürmeyecek, küçüğüm" "Oraya gelecek misin, hiç?" "Gelebildiğim zaman geleceğim." Işık söndü, etraflarını olduğu gibi karanlık sardı.
Sayfa 151Kitabı okudu
Bu saatlerin bir daha geri gelmeyeceğini, karanlık bir his, ikisine birden tekrar edip duruyor ve aynı zamanda, saadetlerinin gölgesiz olması için, dimağlarının bu andan başka hiçbir şeyle meşgul olmaması lazım geldiğini onlara fısıldıyordu.İkisi de ne bir saat önceyi, ne de bir saat sonrayı düşünüyorlardı.Bütün hislerden ve düşüncelerden daha kuvvetli olan ve insanı hayatında ancak birkaç defa iradesi altına alan tabii ve hakim bir duygu şimdi ikisini de avucunun içine almıştı.Bu anda etraflarındaki ağaçlar,karşılarındaki deniz kadar bu kuvvete tabiydiler.Bir tek üzüntüleri, bir tek istekleri yoktu. Hatta her istediğine nail olanların iç sıkıntısı da onlardan uzaktı.Saadetin bu kadar tamam ve mükemmel oluşu ikisini de şaşırtmış gibiydi. O kadar ki birbirlerine söyleyecek tatlı sözle bile bulamıyorlar, sadece derin derin nefes alarak gülümsüyorlardı.
Sayfa 135Kitabı okudu
Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla sıcak, ya fazla soğuk, ya fazla yağmurludur. Gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin peşinde, bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar. Aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir. Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir can simidi gibi sarılırsın...
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gizli saklı kalmış hazinelerden biri bu kitap... Karanlık bir hikayesi var. Bir anne olarak çok etkilendim, boğazıma oturdu yumru gitmek bilmedi. Yaşı geldiğinde oğluma da okutmak niyetindeyim. Annesi kansere yakalanmış, 13 yaşında bir çocuğun iç çatışmasını anlatıyor. Basım bir harika, çizimler bir harika. Sayfa sayısı 200 civarı ama kitap bildiğiniz ağır. Bir yerde denk gelirseniz elinize alıp bakın ☺️ Favorilerime girmiştir ve kesinlikle tavsiyedir!
Canavarın Çağrısı
Canavarın ÇağrısıPatrick Ness · Tudem Yayınları · 20141,048 okunma
Reklam
Beni dilediğin gibi kurtar Allah'ım. Düşünüyorum da ölümü; saatlere, günlere, haftalara, aylara bölüp sadece zaman kazanmaya çalışıyormuşum. Tek yaptığım, yüzleşmekten korktuğum için ona çeşitli isimler vermek olmuş. Ölüme, bazen anne demişim, bazen baba demişim, bazen de sevgili. Hiçbir zaman yeteri kadar zaman yok. Artık, kendimle görücü usulü tanışmak istiyorum Hurşit abi. Çünkü, ben kendimin tekrarıyım. Ben yaratıldığım çamuru bataklığa çeviren ve o bataklıkta boğulan bir yaratığım. Çünkü ben, içi zifiri karanlık olan ama karanlıktan korkan bir yaratığım. Gecenin binbir türlü hali var Hurşit abi. Bazen iç sesimi dinlemek istiyorum ama görüyorum ki sanırım iç sesimi dinlemek için bir de iç kulağa ihtiyacım var. İçimdeki adalet duygusu, çürümüş anayasalarıma köpek oluyor. Bir vicdan mahkemesi var ki içimde, bütün hakimlerimi satmışım Hurşit abi. Ben aslında, gönlümü dünya'dan almaya gelmişim. Gündüz ile gece arasına sıkışıp kalmış gönlüm, halbuki ben, geceyi yaşadığımı düşünüyordum, meğersem sabaha ulaşmak için gecenin içinden geçmeyi becerebiliyormuşum bir tek.
Tek hissettiğim burada bir yabancı olduğum, bir bilinmezin içinde kendimi özgür bırakmış olduğum, içimde hiçbir amaç, hiçbir duyum ve hiçbir ilişki olmadığı, buna karşın çevremdeki bu karanlık hayatın, damarlarımda akan kan kadar mutlak olduğuydu. Hiçbir şeyin benim için gerçekleşmediğini, ama yine de her şeyin bana ait olduğunu hissediyordum, iç dünyamın canlı kaynaklarından doğan ve yabancı ortamlarda bir açlık gibi içime çöken, ilgisiz kalsam da her şeyi en derin ve en gerçek biçimde yaşadığım duygusu; tek hissettiğim bu duyguydu.
Sayfa 128
261 syf.
7/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Jack ve Ralph'ın,iyilik ve kötülüğün,karanlık ve aydınlığın ,demokrasi ve diktatörlüğün savaşını yazar alegorik olarak ele almış.Çevirmenin son sözü kitapla alakalı tüm taşları yerine oturtuyor. Adaya canavar korkusu pohpohlayarak korku imparatorluğu kuran Jack'in hegomanyasını hayali canavara kurbanlar sunarak sürdürmesi oldukça manidar.Bu kitap bir korku imparatorluğunun iç yüzünü analiz edebilme olanağı sağlıyor. Ben çocukların iktidar hırsı uğruna kan dökebileceklerini düşünmüyorum,bu kadar vahşileşebileceklerine inanmıyorum. Kitabı sarsıcı kılan belki de bu...
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,1bin okunma
436 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
O esnada Ankara'nın karanlık, soğuk ve çirkin gecesinde, "derin" gece hayatının kurallarıyla yaşayan adamların, her an ölüme hazır evden çıkan transların, zorla çalıştırılan yabancı kadınların ve esrarengiz zevkleri olan kalantor işadamlarının günü ise daha yeni başlıyor. ( FEDAİ – FATİH AKDERE ) Kendi dünyasında hayalleri olan hayata tutunmaya çalışan Arif in Ankara ‘nın gece hayatına girmek zorunda kalmasıyla ,, görünmeyen yerlerde dönen dolaplar ,pislikler , karanlık ve acımasız bir hayat gerçekci bir şekilde anlatılıyor Etkileyici,sürükleyici ve doğal bir dilde yazılmış olan kitabın birçok yerinde, olayların içine girip müdahale etmek isteği duyuyorsunuz. Sevgi dolu iyi aile babası !! , işadamı Selçuk Bey ( Harun ) ile Ukrayna’ dan gelip Azeri mafya nın eline düşen Lenka nın anlatıldığı bölüm çok sarsıcı Başka bir dünyanın insanları olarak yok saydığımız transeksüel ler Gözde abla , Melisa , Şeker kız da hayat bulup, iç acıtıcı gözlemlerle anlatılarak insan olduklarının altı çiziliyor. Tam bir seyahat , tatil kitabı , keyifle okunuyor tavsiye ederim Mustafa Güler
Fedai
FedaiAngutyus · Okuyan Us Yayınları · 2014145 okunma
Reklam
Neden normal iki insan gibi normal şeylerden konuşamıyoruz ki? Havadan, tiyatrodan bahsedemiyoruz? Bunlar yerine tek yaptığımız senin hiç de iç açıcı olmayan işin hakkında konuşup durmak. Ama bizi ancak bu bir araya getirebiliyor. Birbirimize ne kadar da benziyoruz. Senin içinde de karanlık bir yer var ve ikimizin en büyük ortak noktası bu. Birbirimizi anlıyoruz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.