Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bütün şansını maddede arayan bugünkü ilmin, büyük idealistler müstesna, insana lâyık görmeye mahkûm olduğu ahlâk budur.
İdealistler güzel konuşurlar. Sözlerinde parlaklık vardır. Gerçekçiler güzel konuşmazlar. Gözlerinde parlaklık vardır.
Reklam
“Ama insan geldiği yoldan geri dönerken, bakımsız bir mezarda, “Tükenmez üzüntüler” diye bir yazı bulur. Bereket versin, idealistler var da her şeyi yoluna koyuyorlar.”
...insan geldiği yoldan geri dönerken, bakımsız bir mezarda, “Tükenmez üzüntüler” diye bir yazı bulur. Bereket versin, idealistler var da her şeyi yoluna koyuyorlar.
Can yayınları
Kim haklı? İdealistler mi, materyalistler mi?
Sorun, bir kez bu şekilde ortaya konuldu mu, her türlü tereddüt imkansız hale gelir. Hiç kuşkusuz, idealistler haksız, materyalistler haklıdır. Evet, olgular fikirlerden önce gelir; evet Proudhon'un dediği gibi, 'ideal', kökleri varlığın maddi koşullarında olan bir çiçekten başka bir şey değildir. Evet, insanlığın tüm tarihi, entelektüel ve ahlaki, tarihsel ve mantıksal açıdan, yalnızca, onun- varlığın- ekonomik tarihinin bir yansımasıdır.
Sayfa 9 - Öteki YayıneviKitabı okudu
Hiç kuşkusuz idealistler haksız, materyalistler haklıdır.
Reklam
idealistler güzel konuşurlar. Sözlerinde parlaklık vardır. Gerçekçiler güzel konuşmazlar. Gözlerinde parlaklık vardır.
Adam Yayınları
Idealistler için insan unsuru kadar önemli bir şey yoktur. Bu unsur ortadan kalkar kalkmaz, onlar dünya için bir tehlike teşkil ederler. Çünkü, bu âlem sırf onların ideali için yaratılmış değildir.
İdealistler, dünyanın, yani tek tek varlıkların fenomen (görünüş) olmaklığını öznellikle özdeşleştirdikleri için yanılmışlardı. Tasarım, onların sandığı gibi tamitamina öznel değildir. Tasarım, nesnel olarak varolan bir şeyin zihnimizdeki bir simgesi yani öznel bir simgesi de değildir. Öznede ortaya çıkan ve nesnel karşılığı olmayan bir değişim, bir etkilenim de değildir. Tam tersine, özne ile nesnenin bağıntısı yalnızca tasarımda bulunur. Özne ve nesne, karşılıklı bağıntı (bağlantı) içinde bulunan iki parçadır ve tasarım onların birliğidir. Bundan ötürü, “öznesiz nesne yoktur” sözü ne kadar doğruysa, “nesnesiz özne yoktur” sözü de o kadar doğrudur.
Sayfa 17 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hitler’e göre, “bir hareket ne kadar çok makam tesis eder ve mevki dağıtırsa o kadar daha düşük nitelikteki kişileri kendine çeker ve sonunda bu siyasi askıntılar başarılı bir partiyi öylesine sararlar ki, başlangıçtaki hareket, artık ilk idealistler tarafından tanınmayacak hale gelir... Bu durumda hareketin amacı kaybolmuştur.”
Reklam
Bir kitle hareketi, kişisel meslekleriyle ilgilenen kişileri, taraftar olarak toplamaya başlamışsa, bu o kitle hareketinin güçlenme aşamasının geçmiş olduğuna bir işarettir ve o kitle hareketinin artık yeni bir dünya kurmakla değil, mevcudu korumakla uğraştığını gösterir. Bu durumda artık o hareket, bir kitle hareketi olmaktan çıkmış ve bir serüven durumuna geçmiştir. Hitler’e göre, “bir hareket ne kadar çok makam tesis eder ve mevki dağıtırsa o kadar daha düşük nitelikteki kişileri kendine çeker ve sonunda bu siyasi askıntılar başarılı bir partiyi öylesine sararlar ki, başlangıçtaki hareket, artık ilk idealistler tarafından tanınmayacak hale gelir... Bu durumda hareketin amacı kaybolmuştur.
Spinoza, kör tutkuların yerini amor intellectualis'in almasını istedi; Diderot, Voltaire, Lessing, kuşkucular ve idealistler bir arada ve aynı zamanda, kapsamı alabildiğine geniş bir anlayış ve hoşgörünün uğruna dar görüşlülükle savaştılar.
Sayfa 205 - Can Yayınları, ModernKitabı okudu
Sömürge toprağı haline getirilen vatanlarda, iki türlü insan vardır: Mankurtlar ve idealistler. Mankurtlar, dillerinden, dinlerinden, tarih şuurlarmdan, vatan duygusundan koparılmış zavallı insanlardır. Vatan, onlar için alelade bir toprak parçasıdır. Önemli olan karınlarının doymasıdır. Bu bakımdan, aç köpeklerin, sahiplerinin yüzüne bakması gibi mankurtların gözleri de, efendilerinin gözlerindedir. Mankurtlar, söylenen her sözü kabul eder; verilen her emri yerine getirirler. İdealistler ise, fikir çilesi çeken insanlardır. Kölelikten insanlığa, esaretten hürriyete geçmek için hayatlarını ortaya koyarak mücadele bayrağı açmışlardır. Onlar için, vatan toprağı altıyla ve üstüyle mukaddestir.
Bir kitle hareketi, kişisel meslekleriyle ilgilenen kişileri, taraftar olarak toplamaya başlamışsa, bu o kitle hareketinin güçlenme aşamasının geçmiş olduğuna bir işarettir ve o kitle hareketinin artık yeni bir dünya kurmakla değil, mevcudu korumakla uğraştığını gösterir. Bu durumda artık o hareket, bir kitle hareketi olmaktan çıkmış ve bir serüven durumuna geçmiştir. Hitler’e göre, “bir hareket ne kadar çok makam tesis eder ve mevki dağıtırsa o kadar daha düşük nitelikteki kişileri kendine çeker ve sonunda bu siyasi askıntılar başarılı bir partiyi öylesine sararlar ki, başlangıçtaki hareket, artık ilk idealistler tarafından tanınmayacak hale gelir... Bu durumda hareketin amacı kaybolmuştur.
919 öğeden 901 ile 915 arasındakiler gösteriliyor.