Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Herkes kendi kendisinin Charlie McCarthy'sidir
Okullar trafik kazalarının kurbanlarına yapılan ilk yardımı andıran bir konuşma eğitimi verirken öğrenciler de gittikçe dilsizleşiyor. Bir söylev verme, dinleyici topluluğu önünde konuşma yapma yeteneğine sahipler; ağızlarından çıkan her cümle, ortalamanın sözcüsü olarak karşısına geçtikleri mikrofon için yeterli kılıyor onları; ama birbirleriyle konuşma kapasiteleri gittikçe köreliyor. İnsanların birbiriyle konuşmasının önkoşulları vardır: İletilmeye değer bir deneyim, ifade özgürlüğü ve kişilerin aynı anda hem bağım­sız hem de ilişkili olması. Her şeyi kapsayan bir sistemde konuşma da karından konuşmaya dönüşür.
Ne yalan söyleyeyim, yeniden bir erkeğin yazdıklarını okumak pek hoştu. Kadınlarınkinden sonra bana öyle dolambaçsız ve özü sözü bir gelmişti ki! Yazar öyle bir ifade özgürlüğü, öyle bir kişisel serbestlik ve öyle bir özgüven sergiliyordu ki! İnsan böylesine iyi beslenmiş, iyi eğitilmiş, asla engellenmemiş ve karşı çıkılmamış, tam tersine doğduğundan beri dilediği yöne uzanabilme özgürlüğüne sahip olmuş özgür bir aklın karşısında fiziksel bir rahatlama hissediyordu.
Reklam
"
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
, kitlesel düşüncenin bireysel özgürlüğü ve sorumluluğu engellediğini söyler. Ona göre, kitlenin içinde kaybolan insanlar, kendilerini özgürce ifade edemezler ve kendi düşüncelerini oluşturma yetilerini yitirirler. Kitlesel düşünce, bireyin özgünlüğünü ve bireysel sorumluluğunu reddetme eğilimindedir.
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
, bireyin kitlesel düşünceye meydan okumasını ve özgür iradesiyle hareket etmesini teşvik eder. Ona göre, bireyler kendi düşüncelerini oluşturmalı, bireysel özgünlüklerini korumalı ve kendi yaşamlarının sorumluluğunu üstlenmelidir."
Nitekim bu sanatın özünde ifade özgürlüğü ve ifade bütünlüğü olduğuna göre, böyle bir gelenek eksikliğinin ve böyle bir araç yoksunluğunun ya da yetersizliğinin kadın yazarların üzerinde son derece kötü bir etkisi olmuş olmalıdır. Dahası, bir kitap uç uca dizilmiş cümlelerden değil – burada belki de görsel bir imge kullanmak iyi olabilir – kemerler ve kubbeler oluşturmak üzere inşa edilen cümlelerden oluşur. Bu yapı da, çoğu kez yine kendi ihtiyaçlarından yola çıkan ve onu kendi istifadeleri için kullanan erkekler tarafından oluşturulmuştur. Destan, ya da manzum oyun yapısının kadınlar için az önce bahsini ettiğimiz hükümden daha uygun düşeceğini düşünmek için hiçbir neden yok ama onlar yazar olana kadar tüm eski yazı biçimleri katılaşmış ve kalıplaşmıştı. Sadece roman türünün onların yoğurabileceği yumuşaklıkta olmasıydı belki de kadınların roman yazmasının bir başka nedeni...
TİK-TOK kapatılacak diye beklemeyin, Çinli sahibi devredecek
Başkan Joe Biden Çarşamba günü TikTok'u yasaklayacak bir yasa tasarısını imzaladı Çinli ana şirketi ByteDance, ABD merkezli bir alıcı bulamazsa. Yasa, Kongre'nin bu hafta onayladığı ve İsrail, Ukrayna ve Tayvan'a daha fazla fon sağlayacak olan 95 milyar dolarlık dış yardım paketine eklendi. ByteDance'in uygulamayı 270 gün
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Reklam
Hegel, olayların bir ritmi olduğunu, yeniliklerin sonuçlar yansıttığını ve ilerlemelerin karşıtını kışkırttığını ifade eder. Hegel'in işaret ettiği gerçeklik, teknolojilerin insana güç verdiği gibi insanı zayıf da kılması gerçekliğini doğur. muştur. İnsan icatlarıyla hem heyecanlanan hem de bunalan bir varlık, kullandığı ve ürettiği araçlar onun hem özgürlüğünü artırır hem de yok eder. Teknolojinin insanın özgürlüğünü ilerleteceği zannedilmiştir oysa teknoloji özgürlüğü ve mutluluğu artırmaktan daha çok yalnızlaşmayı ve yoksulluğu meydana getirmiştir. Teknolojik araçlar tarafından uyuşturulan insan özerkliği, kurumsal buyruk altında ezilmektedir. Özerkliği artıracağı iddia edilen teknolojiyle özgürlük yitirilmiş ve bu yitirilmiş özgürlüğü geri vermeyi vaat eden otoritelerin yalanlarına karşı giderek daha duyarlı hale gelinmiştir (Frodeman, 2019, ss. 5, 11-12)).
Sayfa 232 - Ahmet DağKitabı okudu
Bir tür psikolojik dürtü, insanı, ne yasaklanmışsa onun peşine düşürür; yasaklananı bilmenin hep özel bir hazzı vardır. İfade edilmesi yasaklanmak istenen düşüncelerin, çeşitli yollardan daha geniş çevreye yayılmasını engelleyebilecek bir sindirme tekniği bugüne kadar henüz bulunamadı.
İfade özgürlüğü bir kere yok edilmeye görsün, artık toplumsal kurumlar da eleştirilemez. Yalnızca yönetenlerin iradesiyle çakışan fikirler dikkate alınmaya başlar. Ses çıkartmamak, onaylamak sayılır ve bundan böyle alınan yasaya uygun kararlar, toplumun bütününün ihtiyaçları değil, sadece kudretli oldukları için iktidara kaynağında erişebilenlerin ihtiyaçlarını karşılar. Tarih, bize zorbalığa giden yolun her zaman düşünce özgürlüğünü yok etmekten geçtiğini öğretiyor.
Sanılır ki kitle hareketleri –özel olarak da devrim- ifade, eylem ve vicdan özgürlüğüne kavuşmak isteyen kitlelerin yozlaşmış ve baskıcı bir tiranlığı yıkmak üzere aldığı kararın bir sonucudur; oysa bunlar hâkim düzenle çatışmalarında hareketin düşünsel atalarının çıkardığı gürültü patırtıdan kaynaklanır. Çoğu zaman kitle hareketlerinin, yerini
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
. Ne kadar ahlak dışı kabul edilirse edilsin, etik inanç açısından herhangi bir öğretiyi açıkça ifade etme ve tartışma özgürlüğü tam olarak mevcut olmalıdır. . . .
Politik özgürlük, polis'in, devletin özgür olduğunu ifade eder. Dinsel özgürlük, dinin özgür olması; vicdan özgürlüğü, vicdanın özgür olması demektir. Benim devlet, din ve vicdan konusunda özgür olduğum, Benim onlardan kurtulmuş olduğum anlamına gelmez. Mesele Benim özgürlüğüm değil, Bana egemen olan, Bana kendini kabul ettirmiş bir kudretin özgürlüğüdür. Beni belli tutum ve davranışlara zorlayan devlet, din ve vicdan gibi güçler­den birinin özgür olmasıdır.
240 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Sembolizmin izindeki Ruh Adam
**"Ruh Adam": Sembolizm ve Derin Anlamların İzinde** Hüseyin Nihal Atsız'ın "Ruh Adam" adlı eseri, Türk milliyetçiliği ve kültürü üzerine derinlemesine bir inceleme sunarken, aynı zamanda sembolizmin güçlü izlerini de taşır. Kitap, semboller aracılığıyla okuyucuya daha derin anlamlar sunar ve Türk milletinin ruhunu
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202126,7bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Türkiye'de Cinsellik Korkusu
Bu ülkede cinsellik hep korkulan bir şey oldu. Her zaman kaçınılan. Bu kitabın incelemelerini okuduğumda da cinsellikten korkan, onu ayıplayan ve bir o kadar da düşürmeye çalışan bir kitle gördüm. Kitabın içeriğinden çok içerisindeki karamalar bazı arkadaşlara dert olmuş. Ama bu insanların profillerine baktığınız zaman hep bir "özgürlük
Süt ve Bal
Süt ve BalRupi Kaur · Pegasus Yayınları · 20176,9bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.