Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Elimizdeki en kıymetli şey olan zamanı, ihtiyacımız olmayan bir sürü eşyaya sahip olmak için kullanmak modern insanın laneti gibiydi. Temel ihtiyacı olmayan lüksleri hayatına sokup daha sonra o lüksler olmadan yaşayamıyordu insan.
Riyakarlık ve ahlak üzerine...
Riyakarlık diyince aklımıza   "ibadette gösteriş yapmamak"  gelse de aslında çok geniş  bir bağlama sahip. TDK riyakarlığı  "toplumun, insanlığın etiğine, dinine aykırı yapılmakta olan davranışlar" veya "insanları yanıltmak veya aldatmak amacı ile, kendi çıkarları dahilinde yalan söylemekten kaçınmayan kişi" olarak
Reklam
Zeynep Tüfekçi, yapay zekâdan güç alan bir distopya yaratarak tüm dünyada muktedirlerin bizleri nasıl kontrol etmesine izin verdiğimizi 2017 yılında New York'ta yaptığı TED konuşmasında çok güzel özetliyor. İnsanlar yapay zekâyla ilgili korkularını dile getirdiğinde genellikle kontrolden çıkmış insansı robotları hayal ederler. Terminatör gibi. En çok korkmamız gereken şey yapay zekânın kendi başına bize ne yapacağı değil, güç sahibi insanların bizi kontrol ve manipüle etmek adına yeni, bazen saklı, bazen de belirsiz ve beklenmeyen şekilde bunu nasıl kullanacakları. Yakın gelecekteki bağımsızlığımızı ve itibarımızı tehdit eden teknolojinin büyük kısmı verilerimizi ve dikkatimizi toplayıp reklamcı ve benzerlerine satan şirketler tarafından geliştiriliyor. Tek bir video izlemek için YouTube'a girip bir saat sonra 27 video izlediğiniz oluyor mu hiç? YouTube'da sağ tarafta "sıradaki" diye bir sütun var ve otomatik yeni video başlatıyor. Bu bir algoritma, ilgilendiğinizi ve kendi başınıza bulamayacağınızı düşündüğü videoları seçiyor. Editör bir insan değil. Algoritmaların işi bu. Sizin ve sizin gibi insanların izlediklerini derliyor, ilgi alanlarınızın bunlar olduğu ve daha fazlasını görmek istediğiniz çıkarımını yapıyor, daha fazlasını gösteriyor. İyi, faydalı bir özelllik gibi görünüyor ama öyle değil. Reklamla finanse edilen bu platformların çoğu ücretsiz olmakla övünüyorlar. Bu bağlamda, bunun anlamı şu: Satılmakta olan ürün biziz. Kişisel veri ve dikkatimizin en yüksek ücreti veren otoriter veya demagoga satılmadığı bir dijital ekonomiye ihtiyacımız var..
Sayfa 68 - Mundi KitapKitabı okuyor
İhtiyacımız olan şey orijinalliği olan, gerçek bir coşkuyla yanıp tutuşan, her gün gözdelerine ne öğreteceğeni düşünen eğitimcilerdir
"Yalnız başına vakit geçirebilmek, diğer insanlar olmadan da hayattan keyif alabilmek en zor zamanlarda ihtiyacımız olandır. Genelde diğer insanların sevgisinden önce ihtiyacın olan şey, kendi kendine gösterdiğin sevgi ve anlayıştır."
Sayfa 154 - Sahi KitapKitabı okuyor
Sevmek ve Sevilmek
Sevme Sanatı'nı okumaya devam ediyorum. Az önce kafamı karıştıran birkaç cümle okudum. Kaldım bu cümlelerde bir müddet. 'Çocuk sevgisi, "Seviyorum çünkü seviliyorum" ilkesine dayanır. Büyüklerin sevgisinin ilkesi, "Seviliyorum çünkü seviyorum"dur.' Buraya kadar her şey okey. Devamı ile bağdaştırmada küçük bir sorun yaşadım. 'Olgunlaşmamış sevgi, "Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var" der. Olgunlaşmış sevginin söylediği ise "Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum"dur.' Seviliyor olmanın, bizi seven kişiye ihtiyacımız olmasıyla ilgisi nedir? Sevilmediğimiz kişiye karşı ihtiyaç duyduğumuz hiçbir şey mi olmaz? Ya da sevdiğimiz kişiye mi ihtiyacımız vardır sadece? İhtiyacımız olan kişiyi seviyor mu olmalıyız?
Reklam
Tanrı gökyüzünde değil bizim onu bulmamızı bekliyor tanrı içimizde ve biz oyuz ve içimizden nasıl yaşayacağımızı bildiğimiz de hayatımızın ihtiyacımız olan ve olabilecek her şey olduğunu göreceğiz içindeki Tanrı’yı unutan insan kendini de sevemiyor
"Belki de ihtiyacımız olan tek şey, değer verince değişmeyen insanlardır."
T. S. Eliot
T. S. Eliot
Einstein yaşamının son haftasında, en çok önemsediği işlere yoğun­ laşır: Bertrand Russell'la birlikte nükleer çağda dünya banşıyla ilgili bir manif esto üzerinde çalışmışlardır ve Einstein manifestoyu 1 1 N isan günü imzalar . "Yeni bir düşünce şekline ihtiyacımız var. Kendimize, taraf t an olduğumuz grubun askeri bir zafer kazanması için hangi adımları atması gerektiği yerine, askeri bir çatışmayı önlemek için ne yapmamız gerek­ tiğini sormalıyız; çünkü böyle bir çatışma artık bütün taraflar için yok edici olacaktır." Bu belge daha sonra, her yıl düzenlenecek olan ve bilim insanlarıyla düşünürlerin nükleer silahsızlanma üzerine bilgi alışverişi yaptığı Pugwash Konferansları'na giden yolu açacaktır. 1 2 Nisan günü Einstein enstitüde çalışırken kasıklannda bir ağn hisseder. Asistanı iyi olup olmadığını sorar . İyi olduğunu söylese de aslında hiç de iyi değildir. Aortunda oluşan anevrizma patlamaya başla­ mıştır. Eve gelen doktorlar, az da olsa tek şansın hemen ameliyat edilerek aortun düzeltilmesi olduğunu söyler . Ama Einstein ameliyat olmaz. Dukas'a yaşamın yapay yollarla uzatılmasının tatsız bir şey olduğunu söyler. Görevini yaptığını hissediyordur ve zamanı geldiğinde onuruyla buradan gidecektir . Ağrının daha da arttığı ertesi gün Princeton Hastanesi'ne kaldı­ rılır . Üvey kızı Margot. oğlu Hans Albert'i durumdan haberdar edince Hans babasının yanında olabilmek için hemen ilk uçakla San Francisco'dan gelir . 1 7 Nisan Pazar günü Einstein uyandığında kendini çalışabilecek kadar iyi hisseder. Dukas ona gözlüklerini, kağıtlarını verir..
Sayfa 96 - Türkiye İş Bankası kültür yayınları Mayıs 2013Kitabı okudu
Ünlü şairimiz Yunus Emre'nin de Taocu düşünce sisteminden fırlamış gibi olan "Sen doğru ol da! Varsın sanan eğri sansın. Lakin unutma ki sen kendini bir şey sanmadığın sürece, doğru insansın..." sözü adeta cevap niteliğindedir. İhtiyacımız olan arınmaktır. Bu arınma yolunda ise Taocu ilkelerden Wu Wei'yi anımsamak gerekir. Eylemsizlik, müdahalesizlik anlamına gelen bu kavram hayattaki her türlü baskı, yasak ve dayatımın çok büyük tahribatlar açacağını savunur.
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Erteleme
Yeni kitap yorumu ile herkese 'Selamlar' Herşeyi erteleyen biri olarak kitabı görür görmez dikkatimi çekti. #nihankaya yı daha önce çok duymuş ama hiç okumayı düşünmemiştim.Ama bu kitap sanki tam bana göre diye düşünerek aldım ve hemen okumaya başladım. Kitabı okurken hem erteleme üzerine hem de yazarın hayatı üzerine epey bilgi
Erteleme
ErtelemeNihan Kaya · Eksik Parça Yayınları · 2023440 okunma
Elimizdeki en kıymetli şey olan zamanı, ihtiyacımiz olmayan bir sürü eşyayı sahip olmak için kullanmak modern insanın laneti gibiydi..
Tarih sadece bilişsel bir ilgi alanı değil, aynı zamanda pratik değeri de olan bir alandır, çünkü çağdaş dünyayı anlamamızı zenginleştirebilir. Bugünün dünyası önceki uygarlıklardan doğmuştur; geçmiş, bugünü daha derinden deneyimlememize yardımcı olur. Ancak tarihin belki de en önemli pratik önemi, bize daha esnek ve geniş düşünmeyi öğretmesidir. Tarih, farklı kültürlerin farklı koşullar altında yaşayan toplumlar tarafından yaratıldığını ve tıpkı bizim kültürümüz gibi onların da erdemleri ve eksiklikleri olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Dahası, kültürel farklılıklar toplumsal ilerlemeyi teşvik etmiştir. Tarih bize, kendimizinkine benzemeyen yaşam biçimleri ve fikirler hakkında dar ve partizan yargılardan kaçınmayı öğretir -~ve bugün tam da ihtiyacımız olan şey budur. Başkalarının değerlerini anlama becerisi şu anda siyasi düşüncede önemli bir pozitif güçtür.
Sayfa 11 - Önsöz
İnsanın hayatında öyle bir an gelir ki önünde uzayıp giden karanlık yolda ilerlemekten başka çaresi kalmaz, geri adım atamayacak kadar yorgundur çünkü ve yerinde duramayacak kadar da yıkkın. Hayatta çoğu zaman asıl ihtiyacımız olan şey de budur işte, sağlam kalan parçalarımızı toplayıp kör kararlılıkla yolumuza devam etmek. Emrah Serbes / Deliduman
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
(Spoiler) Kardeşimin dolabındaki kitapları karıştırırken elime geçip, benim ismimle içerisine not yazılıp imzalanan bir kitap olduğu gerçeğini öğrenmemle başladı Öteki ile karşılaşmamız. Yakın arkadaşlarının ablasına ait olduğunu kitabın ortasında farkettim. Hiç tanışmamış olmamıza rağmen; uzun zamandır bana ait olan parçayı bulamadığım, bu yüzden de bıraktığım onlarca kitabın aksine, tam da ihtiyacım olduğu an bana ulaşması için imzalamıştı sanki Başak kitabını. Bazen duygularımı ifade edemediğim ne hissettiğimi bile bilemediğim dönemler oluyor ve bu durumlarda mutlaka bir şiir veyahut bir kitap okuma gereksinimi duyuyorum. İçimde dolup beni boğan, düşüncelerimi donduran ne varsa kolaylıkla kelimelere dökülmüş şekilde önüme sunulduğunu gördüğümde yaşadığım minnettarlık ve rahatlama paha biçilemez. Belki çok farklıyız ama duygularımız hepimizin ortak dili. Tek ihtiyacımız olan şey anlaşılabilmek ve kitabında da bahsettiği gibi birbirini anlamanın yolunu çok iyi öğrenmiş Başak. Mutluyken de üzgünken de sarmalanmak için koştuğumuz nadir insanlar olur ya, okudukça öyle huzurla doldu içim. Yüreğine sağlık, bir gün yollarımızın kesişmesi dileğiyle..
Öteki
ÖtekiBaşak Uzunömeroğlu · Dağhan Külegeç Yayınları · 201933 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.