Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mobbing Bank Diyor ki;
İlim Bilgeliği Hikmetin bilgisi ilim ve irfana dönüşerek sır muhafızı dört büyük insanın sırları ile zırha büründü. İlim ile akan bilgi asil kanla buluşup bir bedende o gün bugündür bir başka türlü dolaşmaya başladı. İnsan ruhunun iki ışığı var; biri bilgelik diğeri delilik! Delirmeye gerek duymadı, yetti bilgelik. Sen kimsin ki şetan ile baş
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
"Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. Sağ omzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir Japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. Sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. Bileklerimdeki otuz dört dikiş. Medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. Ve sırtımı kaplayan, Tanrı'nın yüzü. Bilmiyorum... Hızlı yaşadım. Ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! Ancak hayattayım. Kayra, bir gün bana 'Mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun' demişti."
Evlilik
Günün birinde onun hiç durmadan aynı sözleri tekrarlamasından bıkıp usanacagim, sirf onu hosnut etmek için biriyle evlenip o adam sevmeye zorlayacagim kendimi. ikimiz birlikte bir gelecegimiz oldugu hayalini kurmayi basaracagiz: kirda bir ev, cocuklar, çocuklarmizin gelecegi. Ilk yil sık sık sevisecegiz, ikinci yil daha az; üçüncü yildan sonra insanin aklina herhalde ancak on beste bir gelir seks, aklina geleni ise ayda bir gerçeklestirir. Daha da beteri, hemen hemen his konusmayacagiz. Durumu kabullenmeye calisacagim, neyim eksik, bu adam artik benimle ilgilenmiyor, yüzüme bile bakmiyor, hep arkadaslarindan söz ediyor, sanki gercek dünyasi onlarms gibisinden kendi kendimi sorgulayacagim. Evliligimiz iyice kötülediginde gebe kalacagim. Cocugumuz olacak, bir süre birbirimize yakinlasacagiz, sonra her sey gene eskisi gibi olacak. Dün -ya da günlerce önce miydi bilmiyorum artik- o hemsirenin anlattigi teyze gibi kilo almaya balayacagim. Perhizlere girecegim, her gün, her hafta sistematik yenilgilere ugrayacagim, her türlü denetim cabama israrla karsi koyarak artan kilolar karsisinda. O asamada, depresyonu engelleyen sihirli haplar kullanmaya balayacagim, derken bir-iki çocuk daha yapacajim, çok kisa süren ask gecelerinin meyvesi olarak. Çocuklarımın yasam nedenim oldugunu söyleyecegim herkese, oysa aslinda benim yasamim onlarin yasam nedenidir. Herkes bizi mutlu bir çift olarak görecek, yüzeyde görünen mutlulugun altindaki yalnizliklardan, öfkeden, tevekkülden kimsenin haberi olmayacak.
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Fırtınası Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu! Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında! O yara büyüttü beni!
Bir "Dünya İnsanı"nın Cenaze Töreni (Bir Yahudi kızın mektubu)
84 yaşında hayata gözlerini kapayan doktor Hildenburg'u bugün toprağa verdik. Protestan olduğundan cenaze önce kirche'ye [kilise] götürüldü, oradan da mezarlığa... Tören sırasında hiçbir zaman böylesine içli duygular, böylesine yürekten kopan sözler ve acılı gözyaşlarıyla karşılaşmadım... Öyle darlık içinde öldü, ki cenazesini bile
Sayfa 751 - 752, 753 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Serhat Akdeniz yazdı... EFELYA ROMAN İNCELEME Bugüne kadar belki kimse bu kadar iyi anlatamadı diye başlamak istiyorum. Adına "aşk" dediğimiz bu "ruhsarı yangın telepatiyi". Okumaya başlayıp biraz ilerlediğinizde "abanoz ağacını delmeye çalışan bir ağaçkakan" gibi nefesinizi kesecek. Roman'ın
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
Cami Bey de çok üzgün görünüyordu. Çok güzel, genç bir karısı, en büyüğü 15 yaşında, en küçüğü 9 aylık olmak üzere beş çocuğu vardı. Onları bir hafta geçindirecek kadar bile parası yoktu. Hemen o gün, bir dosttan borç almaya karar verdik. Başını iki elleri arasına alıp sıkışını hiç unutmam. Ben, Rıfkı Bey’i köşe başında buldum. Osmanbey’e kadar yürüdük. Zenci bir arabacının arabasına binmeye karar verdik. Fakat arabaya binerken iki üniformalı İngiliz polisi ile bir sivil memurun arabaya binenleri gözden geçirdiğine dikkat ettik. Arabanın önünde durarak konuştuk. Ben diyordum ki: — Ben, buraya bugün Efendi Hazretleri’ni görmeye geldim. O da cevap veriyordu: — Ben de inşaallah yakında kendilerini ziyarete gideceğim. Ben arabaya yalnız bindim. O, yerden alaturka bir temenna100 verip ayrıldı. Arabacıya beni Köprü’ye101 götürmesini söyledim. Her hâlde, Mahmure Abla’ya gidinceye kadar belki üç defa araba değiştirecektim. Zencinin garip bir surette bana baktığını ve Beyoğlu’nda lüzumundan fazla ağır gittiğini hissettim. Belki beni İngiliz polisine teslim edip etmeyeceğini düşünüyordu. İlân edilmiş olmamakla beraber, beni haber verenlere 500 veya 1000 İngiliz lirası verileceği söylentilerini duymuştum. Bu para, bu zavallı için oldukça mühim idi.
İnsan yaradılışı tam bir eşitliğe razı olamaz. Ufak tefek imtiyazların teşvikine de muhtaçtır. Diyebilirim ki bizzat iyilik dahi ancak ceza görmesi ve ayıplanması icap eden bir kötülüğün bulunmasıyla kabildir. Günde iki defa Edirnekapı ile Fatih arasındaki yolu en uzun zaman içinde, her adımı ayrı ayrı hayaller peşinde atarak gider gelirdim.
Reklam
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Erkeksiz ailelerde kadın ataerkilliği hakkında
Günümüzde, kadınların idare ettiği hanelerin varlığı, ortada erkek olmadığı için birçok insanın, bu hanelerdeki çocukların ataerkil değerleri öğrenmediklerini varsaymalarına yol açıyor. Bu insanlar, ataerkil düşünceyi öğretenlerin sadece erkekler olduğunu varsa­yıyor. Ancak kadınların yönettiği haneler, ataerkil düşünceyi iki kişinin ebeveynlik yaptığı hanelerden çok daha büyük bir tutkuyla destekliyor ve teşvik ediyor. Çünkü toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin yanlış fantezilere meydan okuyacak, deneyime dayalı ger­çeklikleri yok. Bu hanelerdeki kadınlar, her gün ataerkil erkekler­le birlikte yaşayan kadınlardan farklı olarak, ataerkil eril rolleri ve ataerkil erkekleri idealleştirmeye çok daha meyillidirler. Kadınların, ataerkil kültürün kalıcı hale getirilmesi ve sürdürülmesinde oyna­dığı rolü açığa çıkarmamız gerekiyor. Böylelikle ataerkinin, erkekler bu sistemde daha fazla ödüllendirilseler bile, kadınların ve erkeklerin eşit bir şekilde desteklediği bir sistem olduğunu anla­yacağız.
Sayfa 38 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021
…Bütün gün oturup müzik dinliyorlar, çok yakında şarkılar iki dakikayı geçmeyecek, çünkü bugünkü insanın odaklanma kapasitesi bir Japon balığının kapasitesinden bile az.
Sayfa 96 - Yapı Kredi Yayınları
Kendini tutamayıp aç bakışlarını kadının vücuduna -bir kez daha çevirdi. Şaşırtıcı derecede düzgün bir fiziği olan kadının gergin ve güçlü bacakları vardı. Esnek fiziksel hatları, hafif kıvrımlı kalçaları ve iki eliyle sarabileceği incelikteki beliyle, bir dansçı vü- cuduna sahipti. Ve o göğüsler... Başını iki yana salladı. Kadın çok güzeldi. Yarı çıplak bir güzellik, duşuna mı girecekti? Hayatına? Bu, asırlar boyu süregelen kaderine hiçbir şekilde uymuyordu. "Büyük ihtimalle gerçek değilsin." Kadın sırıtınca bu konudaki beceriksizliğine küfretti. Murdoch'un kadın- larla olan rahatlığının kendisinde de olmasını diledi, ki bunu daha önce hiç dilememişti, hatta gençlik yıllarında çekici olmadığını fark ettiğinde bile. "Gerçek olmayan şeyleri sıkça görür müsün?" "Her gün." Ama kadın gerçekse... "İçeri gel. Eğer istersen."
Sayfa 94
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.