Sadece biraz eğlenmeye gelmiştim yeryüzüne, meğerse devasa bir mahkemeye gelmişim fani dostum!
Gammazcılar, Kirli yalancı tanıklar, yalan yere yeminler, sahte yargılamalar, dolandırıcılar ve iki yüzlü suçlular. Herkes birbirinin hakimi. Tam bir çöp kutusu..
Öğretmen dediğin nasıl olur biliyor musun?
Bir ana haber bülteninde görmüştüm. Güneydoğu'nun bir köyünde bir öğretmen, şivesinden belli ki kendisi de Güneydoğulu, güler yüzlü bir genç. Hiç çekinmeden anlatıyor:
"Müfredat, müfredat derken baktım çocuklar sıkılıyor. Ne yapayım da bu çocuklara okulu sevdireyim diye düşündüm. En iyisi gerçek hayata çocuklarımı alıştırmalı, dedim. Bir gün fark ettim ki öğrencilerimin çoğu çilek görmemiş, yememiş. Bursa'daki bir tarım şirketine yazı yazdım, durumu anlattım. Hiç ücret almadan bana birçok çilek fidesi yolladılar. Tabiat Bilgisi dersini sınıfta yapmak yerine çıktık dışarı, okulun bahçesinin dip taraflarını çapalayıp çilek diktik. Sonra gittik her çocuğun evinin bahçesine bir fide çilek diktik, çocuklar da ailesine "çilek nasıl yetiştirilir, nasıl çoğaltılır" diye eğitim verdi. İki yılda köyün her yeri çilek oldu, herkes çileğe doydu. En güzeli, şehrin pazarında satıp gelir elde eden çok aile var. Bana da hep dua ederler."
Böyle olur öğretmen dediğin.
Böyle olur girişimci dediğin.
"Çalışsam da aynı maaş, çalışmasam da" deyip okuldan kaçan adamdan öğretmen olmaz.
Evlenmek isteyen kadınları kezbanlıkla suçlayıp, evlenmeden birlikte yaşayanlara, sürtük muamelesi yapıyorlar. 'Evlenmek istemiyorum' dediğin zaman entel ama kaşar; 'evlenmek istiyorum' dediğin zaman cahil ama namuslu oluyorsun anlayacağın.
"Sadece biraz eğlenmeye gelmiştim yeryüzüne, meğerse devasa bir mahkemeye gelmişim fani dostum!.. Gammazcılar, kirli, yalancı tanıklar, yalan yere yeminler, sahte yargılamalar, iki yüzlü suçlular... Herkes birbirinin hakimi. Tam bir çöp kutusu!"
Doğrusunu isterseniz, bu iki yüzlü, kokmuş dünyaya artık dayanamıyorum. Sabrım kalmadı. İltifat etmek, yalan söylemek, yaltaklanmak, ve hatta gülümsemek bile zor geliyor. Neye gülümseyecekmişiz ki?