Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zayıf bir kalp, zayıf bir akla sahip olanlar, daima iki yüzlü, iki ahlaklı, iki dinli olmayı bir maharet kabul ederler.
436 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Srebrenitsa Katliamı!
Milletçilik denildiğinde Türk’ü de, Fransız’ı da, İngiliz’i de Amerikalısı da mangalda kül bırakmaz. Çünkü hepsi alnına yapıştırılmış bir bayrakla doğmuştur dünyaya. Sonra da ülkesinin politikalarına göre şekillenir hayatı, hayalleri, kariyeri. Okuduğu kitapların bile ülkesinde basılıp basılamayacağına ülkesinin hükümeti karar verir. Dünya
Son Tanık
Son TanıkGlenn Meade · Kırmızı Kedi Yayınları · 2014717 okunma
Reklam
Herkes birbirine bir kazık attığı zaman mutlu. Bu şe­hir yalancılar şehri, dolandırıcılar şehri, iki yüzlüler şehri. Bu şehrin insanı kendi kendine bile yabancı. Kendi kendini kandır­mayı anlarım, bir insanca yanı vardır. Hayır, bunların kendi kendilerine iki yüzlü olması korkunç. Kendi kendilerine iki yüz­lü oluyorlar. Kendi kendilerine zerrece saygı duymuyorlar. Hiç kimseye sevgi, saygı duymuyorlar. Bir kurumuş yanları var. Sevgi gözleri kurumuş. Sevgi gözleri kuruyup yalan gözleri iki misli, üç misli büyümüş.
Sayfa 140
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Kitabı bitirip de kapağını kapattığımda, elimi çeneme götürüp hafif ittirmek suretiyle açık kalan ağzımı kapatmak zorunda kaldım. Waww bu da neydi böyle. ;) Yetmiş yıllık bir süreci, bir ailenin üç kuşağını anlatan ( ama ne anlatmak.)neredeyse bir köy nüfusu kadar karakter barındıran ama hiiiç kafa yormayan. Bir sayfa bile geriye döndürüp
Ruhlar Evi
Ruhlar EviIsabel Allende · Can Yayınları · 20221,137 okunma
"Zahire takılan, hakikate nasıl erer"
"Yıllar önce tanıdığım genç bir kız, vardı. Herkes, onun adını "fahişeye" çıkarmıştı. Bir çoklarına göre namussuzdu, şerefsizdi, baş belasıydı. Özellikle bir kaç sözü geçen saygın kişilerin, kız hakkında söylediklerinden dolayı, millet bu kıza iyice cephe almıştı. Kızcağız evlenip, yuva kurmuştu. Ancak evliliğinde bile, rahat bırakmamışlardı onu. Çocuğundan, eşinden ayırmışlardı, dedikodularla. Sonra öğrendim ki, kızın hakkında söylentiler yayan ve milletin saygı duyduğu seçkin kişiler olarak görülen şerefsizler, bu kıza bir çok kez tecavüz edip, satmaya kalkışmışlar. Kızda polise gitmeye kalkınca, dövmüşler. Yaptıkları açığa çıkmasın diye de kızın adını lekeyecek, itibarını ayaklar altına alacak, dedikodular üretmişler. Millet de, bu şerefsizler itibar sahibi deyip, onlara inanmış. Diyeceğim o ki ; Genelde en azılı namusuzlar itibar, statü sahibi kişilerden çıkar. Onlar ne halt yerse yesin, pisliklerini örtmenin yolunu, hep bulurlar. İtibarları, statüleri yeterlidir, milletin onlara inanması için. Olansa hep masumlara olur, ezilen hep gariplerdir. Şüphesiz ki yaşadığımız bu karanlık çağda insanların çoğu zalimdir, vicdansızdır, koyundur. Ama benim nacizane tavsiyem; Bu işleyen kirli çarkın, bi dişlisi olmayın. Toplumun iki yüzlü ahlak anlayışına karşı çıkın. Bir dış görünüşe bakıpta, hemen zan'larda bulunmayın! Kalıplaşmış putlara karşı çıkın! ✌️
592 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Biraz spoiler içerir.
Kitabı, eski bir baskı olan İletişim Yayınlarından okuyorum. Bu okuduğum yayına ait yeni baskı basılmamakta. Yeni baskıları bildiğim kadarıyla sadece Yapı Kredi Yayınları çıkarmakta. Okuduğum baskıdan diyebilirimki kitap gayet akıcı. Okurken sıkmıyor tabi benim için öyle. Roman birbiriyle bağlantılı 83 ayrı başlıktan oluşmakta. Şu an itibarıyla
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 200841,7bin okunma
Reklam
Helal Olsun
Öğretmen dediğin nasıl olur biliyor musun? Bir ana haber bülteninde görmüştüm. Güneydoğu'nun bir köyünde bir öğretmen, şivesinden belli ki kendisi de Güneydoğulu, güler yüzlü bir genç. Hiç çekinmeden anlatıyor: "Müfredat, müfredat derken baktım çocuklar sıkılıyor. Ne yapayım da bu çocuklara okulu sevdireyim diye düşündüm. En iyisi gerçek hayata çocuklarımı alıştırmalı, dedim. Bir gün fark ettim ki öğrencilerimin çoğu çilek görmemiş, yememiş. Bursa'daki bir tarım şirketine yazı yazdım, durumu anlattım. Hiç ücret almadan bana birçok çilek fidesi yolladılar. Tabiat Bilgisi dersini sınıfta yapmak yerine çıktık dışarı, okulun bahçesinin dip taraflarını çapalayıp çilek diktik. Sonra gittik her çocuğun evinin bahçesine bir fide çilek diktik, çocuklar da ailesine "çilek nasıl yetiştirilir, nasıl çoğaltılır" diye eğitim verdi. İki yılda köyün her yeri çilek oldu, herkes çileğe doydu. En güzeli, şehrin pazarında satıp gelir elde eden çok aile var. Bana da hep dua ederler." Böyle olur öğretmen dediğin. Böyle olur girişimci dediğin. "Çalışsam da aynı maaş, çalışmasam da" deyip okuldan kaçan adamdan öğretmen olmaz.
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Her neyse, hep, büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta-yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum.; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben,çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim.'' İsmi yukarıdaki paragraftan geliyormuş. Kitaba başlamadan önce heralde tarım işçisi olarak çalışan çocukların yaşamını anlatıyor sanıyordum. Kitap, günlük konuşma diliyle yazıldığı için bana çok samimi geldi. Bu samimilik okumayı baya akıcılaştırıyor. Holden'nın, okuldan atıldıktan sonraki 3 gününü kendi ağzından dinliyoruz. 17 yaşındaki bir gencin, bu 3 günde yaşadıkları size aşırı gelebilir. Ki kitap ahlak dışı ve açık saçık bulunduğu için yasaklanmış. Holden, neredeyse her şeyden nefret eden bir çocuktur, herkesi iki yüzlü, sahtekar ve samimiyetsiz görür. Ama kardeşi Phoebe'nin yeri ayrıdır. Onu çok sever. Tam herşeyi bırakıp, kendi başının çaresine bakmayı düşünürken kardeşinin parktaki mutlu hallerini görüp gitmekten vazgeçer. Bana göre kitapta asıl anlatılmak istenen, kendine özel iç dünyası her gencin, topluma uyum sağlamak için bir çıkar yol bulma çabaları ve sonunda bu çabaların boşa çıkması sonucu yıkıntılar yaşaması diyebilirim. Çokca ders çıkarabilecek bir kitap. Keyifli okumalar.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,5bin okunma
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.