Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
'Profesör, "Terörizmin tek bir amacı vardır," diye anlatmıştı. "Nedir bu?" Öğrencilerden biri, "Masum insanları öldürmek," diye atılmıştı. "Yanlış. Ölüm terörizmin sadece bir yan ürünüdür." "Güç gösterisi mi?" "Hayır. Daha zayıf bir ikna yolu yoktur." "Terör yaratmak mı?" "Kesinlikle. Oldukça basit, terörizmin amacı terör ve korku yaratmaktır. Korku iman müessesesini sarsar. Düşmanı içten zayıflatır... topluluklarda kargaşaya sebep olur. Bunu yazın. Terörizm intikam ifadesi değildir. Terörizm siyasi bir silahtır. Bir hükümetin sarsılmazlık görüntüsünü sildiğinizde, insanların imanını da silersiniz." İnanç kaybı...
Altın Kitaplar Yayınevi 1. Baskı Nisan 2004 Çeviri: Petek Demİr (PDF)Kitabı okudu
Bir hükümetin sarsılmazlık görüntüsünü sildiğinizde,insanların imanını da silersiniz.İnanç kaybı...
Reklam
“Gizemli bir şeydir bu inanç kaybı… İnancın kendisi kadar gizemlidir. Tıpkı inanç gibi, inancın kaybı da kesinlikle mantığa dayalı değildir; zihnin ikileminde bir değişikliktir.”
· Can Yayınları · Aralık 2019 (İlk yayınlanma: 1935) ·Kitabı okudu
“Gizemli bir şeydir bu inanç kaybı… İnancın kendisi kadar gizemlidir. Tıpkı inanç gibi, inancın kaybı da kesinlikle mantığa dayalı değildir; zihnin ikileminde bir değişikliktir.”
Sayfa 256 - ithakiKitabı okudu
Tereddüt, emin olmama hissi ve inanç kaybı onu içsel bir yıkıma götüren ters rüzgarlardı.
Sayfa 192Kitabı okudu
Esrarengiz bir şeydir inanç kaybı, inancın kendisi kadar esrarengiz.
Sayfa 275 - CanKitabı okudu
Reklam
Serbest piyasaya duyulan inanç, Noel Baba'ya duyulan inanç kadar naiftir, zira siyasi çıkarlardan ve eğilimlerden arınmış bir serbest piyasa sözkonusu değildir. En önemli ekonomik kaynak, geleceğe olan inançtır ve bu da hırsızlar ve şarlatanların sürekli tehdidi altındadır. Piyasalar kendi başlarına dolandırıcılık, hırsızlık ve şiddete karşı koruma sağlayamaz, bunu yapmak dolandırıcılığa karşı yasal yaptırımlar, güvenlik güçleri, mahkemeler ve hapishaneler aracılığıyla yasaları uygulayacak olan siyasi sistemin görevidir. Krallar bunları yerine getirerek piyasaları düzenleyip denetleyemezlerse, bu güven kaybı, azalan kredilere ve ekonomik durgunluğa sebep olur.
Sayfa 326Kitabı okudu
Ölümcül Bağımlılıklar ve Basiret Tutulmaları
Tevhidi dünya görüşüne ve hayat tarzına dayalı inançlarımız/değerlerimiz/ilkelerimiz, bizim hiçbir şekilde vazgeçemeyeceğimiz organlarımız/uzuvlarımız gibidir. Aziz İslâm'ın sembolik/törensel/bireysel/manevî bir sisteme dönüştürülmüş olması, bizlerin, birer birer hayati organlarımızı/uzuvlarımızı kaybetmekte olduğumuzu gösterir. Pragmatik/göreli/faydacı bir dünya/hayat/toplum anlayışı bugün, bütün inanç ve ilkeleri, bütün kimlik ve kişilikleri vazgeçilebilir hâle getiriyor.
Sayfa 16 - MahyaKitabı okudu
Manevi sıkıntı ,hayatın anlamının keşfedilmesinde belirleyici rolü bulunan değerler sistemde meydana gelen bozulmayı ifade eder.İşsizlik ,yakın kaybı,statü kaybı gibi stres kaynaklarının insanin inanç sisteminin tehdit edilmesinden biyolojik,sosyokültürel,psikolojik ve manevi olarak etkilenme sonucunda manevi sıkıntı ortaya çıkar .
Vahiy-akıl bütünlüğünün, inanç-bilgi bütünlüğünün bozulmasıyla birlikte İslam dünyası toplumları ve kültürleri içe ve geçmişe kapandılar. İçe ve geçmişe kapanmayla birlikte toplumlarımız kendi kendilerini sömürgeleştirmeye açık hale getirdi, gelecek üzerinde etkide bulunma iradesini kaybederek, Müslümanlar, her alanda sahip oldukları imkanların sınırlarını zorladılar, yapabilecekleri her ne varsa, bütün içtenlikleriyle, büyük bir samimiyetle büyük çabalar harcadılar.
Sayfa 178 - Mahya YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
“Efendim, biz 80’li yıllarda kendimizi tanımaya başladık. Yani yaşlarımız... O zamanlar işittiğimiz şey şuydu, ilimdeki ve öğrenmedeki değer kaybı şöyle ifade edilirdi: ‘İlim sudurdan sutura düştü, zayi oldu.’ Sudur, sadırın çoğulu, yani göğüsler, kalpler. İlim ve feyz kalpten kalbe intikal ederdi, kalpten kalbe akardı; satırlara yani kitaba düştü, zayi oldu. Bakın zayi oldu, boşa gitti, harcandı diyor. Yani bugün erişilmez gördüğümüz, çok yüksekte gördüğümüz kitaptan öğrenme keyfiyeti bir zamanlar zayi olmanın karşılığı idi. Bugünse kitabın zayi olması ve yerine teknolojinin geçmesi gibi bir insanlık problemiyle karşı karşıyayız.”
İnanç gibi, kaybı da temelde mantığa dayanmaz; daha ziyade zihinde yaşanan bir algı değişikliğidir.
Sayfa 275 - Can
Rüyaların seçici belleği bizim bilinçli duygularımızınkinden neden bu kadar farklı hiç bilmiyorum, ancak bilinçli duygularımızın bastırdığı şeylerin rüyalarda çeşitli kılıklarda yeniden su yüzüne çıktığına dair intikam dolu açıklamalara da bir türlü inanamıyorum. Bu tarz bir inanç bence haddinden fazla dini unsur, üstelik bir kaybı telafi etmeye dair belirsiz bir düşünce de içeriyor; öyle ki ben bu düşüncede kötülüğün varlığı, görmezlikten gelme, haklı olanın baskısı, karşıtlıklar arasındaki mücadele, ortaya çıkarılmayı bekleyen gerçekler ve içeride bir yerde bir parçamızın kendi doğrudan algılarımızdan çok ilahi olanla yakın bir bağlantı kurduğu düşüncesinin izlerini görmekten kendimi alamıyorum.
Evlilik, başka şeylerin yanında, bir inanç sistemidir, bir öyküdür de, ve kendini son derece gerçek şeylerde göstermesine rağmen, yürümesini sağlayan şey eninde sonunda gizemlidir. Sonunda ger çek olan şuydu: artık var olmayan şeylerin coğrafi mekânı haline gelmiş ve zannimca, bunların bir gün geri gelebileceği umudunu temsil eden evin kaybı. Evden ayrılmak, bir anlamda, beklemekten vazgeçtiğimizi, artık her zamanki numarada, her zamanki adreste bulunmadığımızı ilan etmek demekti
Sayfa 12
160 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.