Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak?
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak? 1983 Kışında, Şırnak'ın Uludere kazasına bağlı "Kela Memo" mevkiinde av köpekleriyle avlanmaya çıkan Timurhan Ağa ve adamları bir ara köpeklerini kaybederler. Köpeklerinin yeraltı gibi bir yerden seslerini işitirler. Mağara gibi bir yerden girdiklerinde aşağıya doğru yol olduğunu
984 syf.
·
Puan vermedi
·
45 günde okudu
Kitabı satın alırken peygamberlerin hayatlarını ayrıntılı olarak anlatıyordur diye düşünerek satın almıştım ama umduğum gibi değildi. Bununla beraber 980 sayfa olan kitabın 900 sayfası peygamber efendimize ayrılmış. Kalan sayfalarda ise diğer peygamberlerin,Hz. Muhammed'in ahir zamanda geleceği,kendilerinin ise onun yolu üzerinde olduğu vurgulanmış. Muhteşemdi. Bu zamana kadar bunun kadar ayrıntılı olarak Efendimizin (sav) hayatını okumamıştım. Bazı kişiler İncil'den ve Tevrat'tan alıntılar var diyerek eseri kötülemişler ama söz konusu alıntılar Kur'an ve sünnete aykırı değil. En azından benim bilgim dahilinde bir aykırılık görmedim. Tavsiye ederim.
Altıparmak Peygamberler Tarihi
Altıparmak Peygamberler TarihiMuinüd-dîn Muhammed Emîn Hirevî · Berekat Yayınevi · 022 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Şahmeran hikâyesini herkes bilir ancak bir de
Hatice Üzgül
Hatice Üzgül
'den öğrenelim. Doğduğu andan itibaren türlü sıkıntılarla karşılaşan Camsab'ın yolu arkadaşlarının ihaneti ile bir kuyuda kesişir. Şahmeran ile maceraları tam da bu ihanet ile başlar. Olaylar Adana'da geçmektedir. Bitmesini hiç istemediğim kitaplardan oldu. Harika bir spiritüel kaynak. Yazar, anlattığı hikâyeleri Tevrat'tan yararlanarak ele aldığı kanaatindeyim. Yer yer İncil ve Kur'an'dan da bilgiler olsa da ağırlıklı olarak Tevrat içeriği mevcut. Kitapta karagüle, Âdem ile Havva'nın hikâyesine, yaratılışa, Azazil'in hikâyesine, sabır taşına, altın orana, ölümsüzlüğe, Lokman Hekim'e, cennetin yedi katına gibi konulara değiniliyor. Bunlar üzerinden bin bir türlü hayat dersi çıkarabilecek muazzam hikâyeler. İhanet, yalan, açgözlülük, sadakatsizlik, karşılıksız sevgi, itaat gibi unsurlar hikâyeler ile ön plana çıkmaktadır. Olacak olan olur ve olmuş olana çare yoktur. Her şey önceden yazılır ve yaşanır. Bilinmesi gerekenler bilinir ve bilinenler için böbürlenmemek gerekir. Sözün büyüsü vardır ve bu söz yaşanılacak bir sınavın kapısını aralar. Gittiğin yol ne kadar çetin olursa olsun sonunda yaşayacağın ödülle sevinç deryasında boğulursun...
Şahmeran
ŞahmeranHatice Üzgül · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 2013212 okunma
Galileo Galilei
Venedik topraklarında eğitim veren, Pisalı bir matematikçiydi. İsmi Galileo Galilei'ydi. Galileo, fikrini spekülatörlerin teleskopu icat ettiği Flandre'den gelen fakir bir Hollandalıdan çalışmıştı, adam İtalya'ya zengin olma rüyalarıyla gelmişti. Ama Galileo mercek üzerinde ayarlamalar yaptı ve aleti oldukça geliştirdi. Teleskopu
Sayfa 328 - Yakamoz KitapKitabı okudu
Aziz Marko
814 yılında Venedik'i yöneten idarecilerin ikamet ettiği "Dukalar Sarayı” inşa edilir. Yine idareciler kenti önemli bir merkez haline getirmek amacıyla 828 yılında ilginç bir hırsızlık girişiminde bulunacaklardır. Hıristiyanlıktaki dört büyük İncil'den biri olan "Marko İncili"ni yazan Aziz Marko'nun rölikleri yani kutsal kalıntıları, gömülü olduğu İskenderiye kentinden kaçırılarak Venedik'e getirilmiştir. Söz konusu girişim, Venedik in ilerleyen yıllarda da teşebbüs edeceği farklı bölgelerdeki değerli eserlerin ülkelerine taşınması geleneğinin bir habercisidir.
Eusebios
Claudius zamanında Roma senatosunda eserinin okunduğu anlatılmaktadır. Tanrıların Caligula’dan nefret ettiği düşünüldüğü zamanlar Roma’ya yolladığı Erdem Üzerine adlı çalışması daha sonraları kütüphanelerde çok okunan bir eser haline gelmiştir. Bu sıralar Paulus, Kudüs’ten llvyria’ya yaptığı yolculuğunu tamamlıyordu. Aynı zamanlarda Claudius Roma’daki Yahudileri sürgün etmişti. Paulus, Aquila ve Priscilla ile Asya’da karşılaştı. Bu konulardan Elcilerin İşleri'nde söz edilmektedir.
Reklam
Eusebios
Cladiusün imparatorluğu zamanında Herod kilisenin kurulmasından ötürü oldukça öfkelendi ve Yuhannanın kardeşi Yakup’u kılıcıyla öldürdü. Clement, Hypothyposcs adlı çalışmasının yedinci kitabında Yakup’tan söz eder. Böylece bize kendisinden çok evvel yaşamış olan bir insan hakkında değerli bilgiler sunmaktadır. Clemente göre Yakup’un yanındakiler sanık sandalyesine oturduklarında Yakup’un tavırlarını görünce onunla beraber Hıristiyan olduklarını itiraf ettiler.
96 syf.
·
Puan vermedi
tanrıya derinden teslimiyet, karşılıksız iyilik, azla yetinmek üzerine yazılmış hikayelerden oluşuyor kitap. her bölüm basında hikaye ile ilintili olarak incil'den alıntılar yapmış tolstoy. okuma esnasında hristiyan tanrı tasavvuruna da hakim oluyorsunuz. güzel olanın çile ve eziliş neticesinde kişiyi bulacağına dair genel bir kabul söz konusu. yaani pek sevemedim, ama olsundu :)
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,5bin okunma
Hz. Adem ilk halifeydi. Bunu Kur'an'da (2:30)2 bize böyle söylendiği için biliyoruz. Bu ayette Allah, Hz. Adem'den söz ederek, "Dünyaya bir halife yerleştireceğim" der. Kur'an bir diğer halifeyi de ismiyle anar ( 38 :26): İncil' de de geçen Hz. Davut'a Allah, "Biz seni yeryüzünün halifesi kıldık" der. ...Ama nasıl oldu da Hz. Adem ile Hz. Davud; Hz. Musa, Hz. Yusuf ve Hz. İsa gibi daha ön plana çıkmış kimseler varken halife olarak seçildiler? Bunların işlevleri neydi? Kutsal Kitap bu konuda tamamen sessizdir. Kur'ani ifadelerden tek çıkarabildiğimiz Allah'ın en az iki durumda halife atadığıdır. Mantık yürütürsek, Allah uygun görseydi diğerlerini de atayabilirdi.
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Reklam
Tom ateşin yanına oturdu. Gözlerini kıstı, aklını topladı ve son sayfaya büyük harflerle yavaş yavaş ve dikkatle şunları yazdı: "Burada William James Joad adında ihtiyar bir adam yatmaktadır. İnmeden ölmüştür. Onu Ailesi gömdü, Çünkü cenazeye verecek paraları yoktu. İhtiyarı kimse öldürmedi. İnme indi ve öldü." Durdu. "Ana dinle bak..." Yazdıklarını ağır ağır anaya okudu. Ana, "Güzel yazmışsın," dedi. "İncil'den de bir şey yazsan olmaz mı? Dinimizin istediği de olur, fena mı? Kitabı aç. Bulduğun bir sözü yaz." Tom "Ama kısa olmalı. Sayfada çok yer kalmadı". dedi. " Allah günahlarını affetsin diye yazsan olmaz mı?" diye araya girdi Sairy. Tom "Yok olmaz," dedi. "Sanki cezaya çarptırılmış da asılmış gibi oluyor. Ben başka bir şey yazacağım." Sayfaları çevirdi, dudaklarını oynatarak ve sözcükleri mırıldanarak Okudu. "İşte burada kısa ve iyi bir söz var," dedi. "Ve Lut onlara dedi ki: hayır, öyle değil Allah'ım." Ana "Anlamsız bir söz dedi," "Bu kadar uğraşıyorsun bari bir şeye benzesin". Mezmurları çevir orada ileride. İnsan mezmurlarda her zaman bir iyi bir söz bulabilir, dedi Sairy. Tom Sayfaları çevirdi metinlere göz gezdirdi. İşte Burada bir tane var dedi hem güzel hem de oldukça dindarca: "Suçları affedilen günahları bağışlanan kimse kutsanmıştır." nasıl bu? Ana Gerçekten bu güzel dedi. İşte yaz bunu.
Sayfa 175Kitabı okudu
608 syf.
·
Puan vermedi
Geniş Özet
Tanrı'yı ve dinleri akademik bir çevrede konuşmak ne kadar mümkün ve doğrudur, bilemiyorum. Bilim bazı inanç temelleri üzerinde yükselmiş ve bunlar yıllar içinde birbirine öylesine kenetlenmiştir ki artık bunun dışında söylenen bir şey'in imkanına dair düşünmemek gerektiğine dair bir algı vardır.  Armstrong'un bir kaç eserini daha
Tanrı'nın Tarihi
Tanrı'nın TarihiKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 20171,638 okunma
Şamil, bölgeye ilk temsilcisini 1843 yılında göndermişti. 1850 yılında daha güçlü bir ismi, Naip Muhammed Emin'i görevlen­dirdi. Bu kurnaz adam, aşiretleri birbirine düşürdü. Korkunç bir şiddetle hükmeden Muhammed Emin, bir yandan düzeni sağla­ma kisvesi altında katliamlara girişiyor, diğer yandan aldığı rüş­vetlerle cebini dolduruyordu. En
Kutsal Kitapta Hz. Îsâ'nın Peygamberliğine dair Değerlendirmeler..
Hz. Îsâ ile ilgili olarak etrafındaki insanlar tarafından yapılan birtakım değerlendirme ve adlandırmalarla karşılaşılmaktadır. * Bunlar arasında en dikkate değer olanlar, onun bir "peygamber" ya da "mesih" olduğu kanaatidir. * Bir başka değerlendirme ise onun "yeniden dirilen Yahya" ya da Eski Ahit'te, "kasırgalar arasında ilâhî âleme yükseldiği" ifade edilen (İkinci Krallar, 2/11) ve Mûsevi geleneğinde her an ortaya çıkıp hakkı ve hakikati temsil edeceği ve yoksulları gözeteceği düşünülen İlyas (İlya) olduğu yönündedir. Meselâ, İnciller'den Markos, Yahya'nın öldürülmesinin ardından faaliyetlerini sürdüren İsa'ya ilişkin duyum ve söylentiler yaygınlaştığında, halkın İsa'nın kimliğiyle ilgili üç ihtimali ön plana çıkardığından söz eder. * Bu ihtimallerden birincisi onun öldükten sonra yeniden dirilen Yahya, ikincisi İlyas ve üçüncüsü ise Eski Ahit peygamberleri gibi bir peygamber olduğu şeklindedir. (Îsa'nın öldükten sonra dirilen Yahya olarak değerlendirilmesi, büyük ihtimalle her iki şahsiyetin mesaj ve faaliyetleri arasındaki paralellikten kaynaklanmış olmalıdır.) * Diğer taraftan genelde halk onu "Galilee'nin Nâsıra kentinden Îsâ peygamber" olarak tanımlamaktadır (Matta, 21/10-11). * Halkın onu bir peygamber olarak görmesi, İncil metinlerinde başka yerlerde de geçer (Markos, 14/65; Matta 26/67-68; Luka, 22/63-64). * Hz. İsa'nın çeşitli mûcizeler göstermesi, halk tarafından "Aramızdan büyük bir peygamber çıktı." şeklinde yorunlanmıştır (Luka, 7/16; Matta, 21/46).
Sayfa 25 - İsam Yayınları
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
277 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.