Hamidiyen Osmanlı modernleşmesinin neden biyo lojik materyalizme teslim olduğunu ve onun yaygınlaşma aracı ha line geldiğini de bize açıklamaktadır. İkinci Abdülhamid'in İslam'ı politik bir araç olarak benimsediğini, Halifeliğin de ittihad-ı İslam politikasına esas teşkil eden unsur olduğunu görüyoruz. Abdülha- mid'in bu siyaseti
"Aa, silahınız bile yok!" dedi, sanki beni haberdar ediyormuş gibi. Gülümseyerek, "Yok," dedim. "Silahım yok, yirmibir de oynamam, o işlere hiç bulaşmıyorum. Niye bulaşayım ki?"
"Ama polissin sen - yani şerif yardımcısısın. Ya sahtekârın teki seni vurmaya kalkarsa?"
"Bizim burada, Central City'de pek sahtekârımız yoktur, hanımefendi," dedim. "Ayrıca insan insandır, biraz sapkınlık etse bile. Siz kimsenin canını yakmazsanız, kimse de sizin canınızı yakmaz. Herkes laftan anlar."
Sır kadar ağır bir yük var mıdır yürekte taşınan?
Merhaba sevgili kitap dostları nasılsınız? Bugün sizlere @yediverenyayinlari 'nın yayınladığı
Bilal Civelek kalemimden Kalbim Sende Kaldı kitabı ile geldim. Güzel bir okuma oldu çok severek okudum.❥❥❥
#kitabınkonusu
İkinci dünya savaşında ve sonrasında değişen yönetimlerden dolayı zorluk yaşayan Makedonya ve Sofya'daki müslüman Türklerin canı pahasına dinlerinden, kültürlerinden vazgeçmeyip gördüğü işkenceleri anlatır. Osmanlı'nın çöküşünden sonra başlayan Türk Müslüman düşmanlığı, bölücü komünizmi anlatırken kitap Yusuf'un hikayesinde buluyoruz kendimizi o kadar güzel ve etkileyici bir eserdi ki anlatamıyorum bile Yusuf kuyuda ki Yusuf değildi Yusuf'un kendisi de Yusuf değildi. Yusuf'un ve Boris karakterlerinin büyük sırları ve Yusuf'un çaresiz kalışlarına şahit olacağımız tasavvufi yönüyle bu harika kitabı size canı gönülden tavsiye ederim. Kitapla kalın...❥❥❥
Beni yaratmakla sahip çıkmış, beni insan olarak yaratmış, bundan daha iyi sahip olabilir mi?
Zulüm gören insan , zalimin görevini yapmasına yardımcı olurken, aynı zamanda nefsinin de cezasını çeker. Zulüm gören masum ise, zalimin hevesini kursağında bırakır.
Dünyada sevgiyi kazanmak çok zordur. İçinde sevgi olan insan, Allah'a yakın olan insandır. Çünkü kimseye zararı dokunmaz.
insan, Auschwitz’in gaz odalarını icat eden varlıktır; ama dudaklarında duayla ya da Shema Yisrael ile gaz odalarına dimdik yürüyen varlık da insandır.
İnsanın hayvandan ayıran hususiyetlerden biri de hayadır.
İnsan aklı ve hayasıyla insandır.
Hayayı iman besler.
İmandan mahrum olan hayadan da mahrumdur.
(Haya İmandandır)
Buhârî
İslam'ı bilmeyen ve bizi tanımayan insanlar bize soruyorlar. dergi çıkarttığımız zaman, -İşte İslâm dergisini çıkarttık. Kadın ve Aile'yi çıkarttık- sormuş karşımızdaki basın: "İyi ama siz dindarsınız, niye politikayla ilgileniyorsunuz? Niye dış politikadan yazılar yazıyorsunuz? Niye piyasadan, ekonomiden bahsediyorsunuz? Niye şu şu konuları işliyorsunuz?.." Biz onlara diyoruz ki. İslâm'ın ilgisinin taalluk etmediği hiç bir konu yok ki. biz ilgilenmeyelim... İnsanın ilgilendiği, insanla ilgili her şey bizim ilgi sahamız içine giriyor. Elbette politikayla da ilgileniriz, seçimle de ilgileniriz... Piyasayla da ilgileniriz, enflasyonla da ilgileniriz... Talim ve terbiye, iletişim vs. başkalarının modern saydığı her konuyla ilgileniriz. Çünkü İslâm, sadece bir köşeye çekilip dindarlık yapmak değil, hayatı mü'min birüslüūbla yaşamak sanatı... Müslüman dağın başına çekilip. bir köşeye çekilip hayatı terkeden insan değil, hayatın bütün faaliyetleri içindeyken Allah'ın rızasını gözetebilen insandır.