Nereden başlasam bilemiyorum.
Bazı kitaplar vardır size farklı pencereler açar ve siz farklı atmosferleri solursunuz.
Bazı kitaplar da vardır ki sizi öyle pencereyle falan kandırmaz, tutar kolunuzdan gökyüzüne çıkarır ve size seslenir; bak işte sen dünyayı sadece kendi etrafında olanlardan ibaret sanıyordun, yaşamı, kuralları, toplum yargılarını,
NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Küçücük çocuğum. Siz deyin 5 ben diyeyim 7 yaşında. Ninem var rahmetli. Ocağın başına oturmuşuz. Ocak dediğimiz şimdiki şöminenin ilkeli. Odunumuzu , çırpımızı yazdan yüklüğe doldurmuşuz. Vakit akşam. Elektrik yakılmaz. Ateşin aydınlığında oturulur. Bir yandan ateş harlarken diğer yandan ninem anlatır. “ Beni dedene 15 yaşında everdiler. Dedene
Kitabı, okurken içinde konular hakkında belgesel veya araştırma yaparsanız,size çok büyük katkısı olacaktır. Herkitap da hemen hemen içinde geçen konular
hakkında belgesel veya araştırma yaparak okurum. Bu sayede kitabın bana vermek istediğinden daha fazla
bilgi veya konu hakkında fikir sahibi olur ve öğrenirim. Kısacası size ufak bir tavsiye
Burada sizlere hem kitap hakkında, hem o zamana ait, hem sonrasında yaşananlar için az biraz bilgi vereceğim. Umarım konu ile ilgili sizleri çok sık boğaz etmemişimdir? Evet, az uzun oldu ama böylesi bir eser de ancak böyle anlatılabilirdi diye düşünüyorum.
1925 yılında, hiperenflasyonun bitiminden kısa bir süre sonra Almanya'da, o günlerde sağcı
"Dünyalılar,
birazdan okuyacağınız bu inceleme, ideolojisine körü körüne bağlanmış şahsiyetler için uygun olmayan cümleler içermektedir.
Bay K. keyifli okumalar diler."
Dünyalılar, Bay K. Cehennem'den korkmuyor. Sizler de korkmayın.
İnsanların, insanlara insanlık dışı olgularla hükmettiği bir dünyada yaşıyoruz, neden Cehennem'den
Dili yasaklamak insanlık suçudur. İnsanı anadilinden koparmak vahşettir. Bir insanı kendi dilinden koparmak, insanın ruhunu, kişiliğini zedeliyor, gelişimini engelliyor. Bence bu Kürtçe yasağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük yanlışlarından biriydi. " Mehmed Uzun
Dünyanın kaç yerinde insanların anadili yasaklanmış, sırf dillerinden dolayı
Düşündüğümüz şeyi söylemek de istiyoruz ve söyleyinceye kadar da huzursuz oluyoruz, susarsak, bu yüzden boğuluruz. İnsanlık, tarihi boyunca düşündüğü saçmalıkları söylememiş olsaydı çoktan boğulurdu, uzun süre susan her kişi boğulur,
YKY, 2. Baskı şubat 2018, çev: Sezer DuruKitabı okudu
Mitoloji okumaları yapan herkesin ilk durağı şüphesiz Antik Yunan olacaktır. Her ne kadar mitoloji, Doğu'dan Batı'ya doğru akan bir süreç olsa da, Yunan ve Roma diğer mitolojilerden ayrılır. Bunun birçok sebebi vardır. Yazılı ürün verme konusunda tarihin daha iyi bir noktasında olmalarının yanı sıra, Yunan'dan Roma'ya bir