Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
480 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
İslam dîni asla terakkiye mani değildir.
Cumhuriyet dönemi devrimlerin aslında bu dönemde gelişip ortaya konan devrimler olmadığı, bunun bir geçmişinin olduğu, 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devletinde gelişen ve giderek artan Batı taklitçiliğinin bir sonucu olduğu vurgulanıyor. Tanzimat'ın ilanı, Meşrutiyet'in ilanı, Islahat Fermanı'nın ilanı, II. Meşrutiyet'in ilanı
Cumhuriyet’in İlk Döneminde Dinî Hayat (1923-1938)
Cumhuriyet’in İlk Döneminde Dinî Hayat (1923-1938)Fahri Güzel · Muhayyel Yayıncılık · 20236 okunma
bugün dünya koltukaltı günü... şaka şaka bugün ıslahat fermanı'nın yıldönümü.
Reklam
Osmanlı'da vatandaşlık temelinin oluşumu
1856 tarihli Islahat Fermanı gayrimüslim tebaaya ilk kez hukuki eşitlik tanıdı ve bu Osmanlı Vatandaşlık Kanunu'nda düzenlendi. 1876'da ilk Osmanlı anayasası (Kanun-i Esasi) kabul edildi. Bu anayasa gayrimüslimlerin eşitliğini (madde 8) içeriyordu ve hem Müslümanların hem de gayrimüslimlerin 1877 seçimlerinde milletvekili seçildiği bir meclis kuruyordu.
335 syf.
·
Puan vermedi
İlber Ortaylı'nın "İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı" adlı kitabı Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. yüzyılını kapsayan önemli bir dönemi ele alırken, çeşitli yönleriyle derinlemesine inceler. Kitap, Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. yüzyılda karşılaştığı iç ve dış zorlukları, reform girişimlerini, modernleşme çabalarını ve bu dönemdeki siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal değişimleri detaylı bir şekilde analiz eder. İlber Ortaylı, Osmanlı'nın bu dönemdeki politikalarını, yönetim yapısını ve dönemin önemli olaylarını objektif bir bakış açısıyla ele alır. Kitap, Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. yüzyılda yaşadığı çalkantılı dönemi anlamak için temel kavramları ve anahtar olayları detaylandırır. Ortaylı, imparatorluğun içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları, askeri yenilgileri, toplumsal huzursuzlukları ve dış politikadaki değişimleri incelerken, bu olayların Osmanlı'nın sonraki dönemlerini nasıl etkilediğini de vurgular. Ayrıca, Ortaylı kitabında Osmanlı'nın modernleşme çabalarını, reform hareketlerini ve bu hareketlerin sonuçlarını detaylı bir şekilde ele alır. Tanzimat dönemi, Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı gibi belgelerin yanı sıra, Osmanlı'nın Avrupa ile olan ilişkilerini ve bu ilişkilerin Osmanlı toplumuna etkilerini de inceler. "İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı", Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerini anlamak isteyenler için kapsamlı bir kaynak olmasıyla öne çıkar. İlber Ortaylı'nın akıcı üslubu ve derin bilgisi, okuyuculara Osmanlı tarihini ve bu dönemin önemli olaylarını anlamaları için önemli bir fırsat sunar.
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılıİlber Ortaylı · KronikKitap · 20182,393 okunma
Islahat Fermanı...
"İngiliz, Fransız ve Avusturya elçilerinin ağır baskısı altında hazırlanan 18 Şubat 1856 tarihli Islahat Fermanı, pek çok alanda reform öngörmüştür. ...bu hükümlerin kabulünden sonra, Osmanlı imparatorluğu kültür, eğitim, öğretim, siyasi kanaat ve düşünce yönünden hızlı bir parçalanmaya doğru gitmiştir."
Sayfa 219 - Hayat Yayın GrubuKitabı okudu
Bir noktaya daha açıklıkla değineceğim. Tanzimat ve Islahat Fermanı'nı ilan ettiren devlet kadrolarıyla, bugünküleri mukayese etmek; tarihe de siyasete de ihanet olur. Onlar ciddi ve nitelikli kadrolardı. 22 saatte geçirilen kanunlar ileride ne gibi sorunlar çıkartır, tasavvur dahi etmek istemiyorum.
Sayfa 162
Reklam
“Durup dururken gerçekleşmedi o ıslahat hareketleri. Tanzimat Fermanı, bir kişinin aklına gece gelip gündüz okuduğu bir manzume değildi. Az kan dökülmedi, can yanmadı geçen süre zarfında. Memleketin aydın evlatları, 1876’ dan bu yana, medeni bir ülke olalım diye çaba gösteriyor. Otuz yıl bir kuşaktır Hidayet Bey oğlum. Bu yolda bir kuşak feda ettik.Daha kaç kuşak feda ederiz bilmem.”
Sayfa 12
Islahat Fermanı'nın esasını, Hıristiyan tebaaya verilen siyasî haklar teşkil eder. Hıristiyan tebaa onunla, bir taraftan öteden beri mevcut olan dinî imtiyazlarını ve cemaat haklarını muhafaza ediyorlar, diğer taraftan da Müslüman tebaanın bütün siyasî haklarına sahip oluyorlardı. [...] Fakat öteden beri alışılmış olan "millet-i hâkime" fikrini ortadan kaldıran, devletin o zamana kadar dayandığı dinî prensipleri ikinci dereceye indiren, yahut onunla bir zıt teşkil eden böyle bir esasın kabulü Müslüman efkâr-ı umumiyesinde tabiatıyla birtakım tepkiler uyandıracaktı.
Gün Aydın Olsun :)) Mutlu Pazarlar
Bugün güne; 31.Osmanlı Padişahı Sultan Abdulmecid Han'ın 25 karısı 43 çocuğu oldugu halde, haremindeki yüzlerce cariyesinden 26.Karısı olacak hatunu seçerken, 39 yaşında gözü karıya (pardon dünyaya) doyamadan vefat ettiğinde, onu eleştirenlere oğlu Sadrazam Koca Mehmet Hüsrev Paşa'nın "Babam tanzimat fermanı, Islahat fermanı gibi büyük yenilikler yaparken, kendi fermuarını açık unuttu diye eleştirenlerin görüldüğü yerde kellesi koparılacaktır!!" Dediği gibi bir ruh haliyle uyandım. :)) 📚...✍️🏻—Yavuz Yıldızbaş
Türkiye'nin ilk siyasi suikastlarından biri Ali Şükrü Bey
Ali Şükrü Bey, Trabzon milletvekiliydi. Bahriye Mektebi'ni bitirmişti. Erkanıharp subayıydı. Son Osmanlı Mebusan Meclisine Trabzon'dan seçilmişti. Asker olmasına rağmen İttihat ve Terakki karşıtıydı. Osmanlı Mebusan Meclisi kaptılınca Ankara'ya gitti. Milli Mücadeleye katıldı. Üzerinde ısrarla durduğu konular, Islahat Fermanı'nda yazılanlardan farklı değildi. Kişi tahakkümüne karşıydı. Meclis üstünlüğünü savunuyordu. Misakı Milli'nin delinmesine muhalefet ediyordu. Mustafa Kemal ile sert tartışmalara girdi. Ali Şükrü Bey, muhalefetinin cezasını ağır ödedi. 27 Mart 1923 tarihinde Çankaya Muhafız Alayı Komutanı Topal Osman Ağa tarafından öldürüldü. Sonra Topal Osman da vuruldu. Olay aydınlatılamadı.
Sayfa 67 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Şeyh Şamil, askeri dehasını kullanarak Rus kuvvetlerini eritmeye devam etmektedir. Fakat, Kırım Savaşı'nın sona ermesiyle, serbest kalan bütün ordusunu Kafkasya'ya yığan Çar Aleksandr, babası Nikola'nın yayılmacı siyasetini takip eder. Osmanlı Devletinden ve İran'dan Kafkasya'ya gelen bütün ikmal ve silah yollarını keser.
Islahat Fermanı görünüşte halkların eşitliğini öngörse de gayrimüslimlere ciddi haklar verilmesini sağlayacak, dış devletlerin desteğiyle bu toplumların içinden ayrılıkçı zihniyetler palazlanacak ve bir süre sonra devletin bütünlüğüne zarar verecek derecede önemli faaliyetlere girişeceklerdir.
Sayfa 136
18 Şubat 1856 tarihli Islahat Fermanı ise gayrimüslimleri açıkça eşit olarak ilan etti. Halk arasında bu "Şimdi gâvurlara gâvur demeyeceğiz." diye anlaşıldı. Aslında Osmanlı hükûmetinin "gâvur" kelimesini bütün resmî terminolojiden çıkarmaya çalıştığına dair işaretler vardır. Böylece 1854 yılının Şubat ayı gibi erken bir tarihte Meclis-i Vâlâ'nın önerisi üzerine Maraş sancağındaki Gâvur Dağı'nın adı Bereket Dağı olarak değiştirilmişti.
Islahat Fermanı'nın gayrimüslimleri hukuk karşısında eşit birer Osmanlı vatandaşı konumuna getirme çabası,gayrimüslimlerden bile tepki almıştır" (Adıyeke, 1999: 163)
Sayfa 74 - Ütopya Yayınları
Okuma-yazma bilmeyen aydın Kavalalı Mehmet Ali Paşa
Mısır'daki Kavalalı Mehmed Ali Paşa bir asiydi ama o bir Müslümandı ve birçok Türk onu, 1839 Islahat Fermanı'nın gâvurca fikirlerinden olası bir kurtarıcı olarak görüyordu.
Sayfa 182
281 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.