Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür-Hüseyin Rahmi Gürpınar
"Dışarıda istediğim kadar hovardalık edebilirim.Fakat bu çapkınlığı, kendisini en küçük bir şüpheye düşürmeksizin,karımın gözü önünde yapmak istiyordum.İşte asıl çapkınlık buna denir.Onun kültürel üstünlüğüne karşı o zaman tam olarak öcümü almış olacaktım.Erkeğin cahilinin kadının âliminden daha akıllı olduğunu ispat edecektim."
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
Deli Bal
Deli Bal, Pelin Buzluk ile tanışma kitabımdı. Kitabın adından ötürü delice öyküler okumayı bekliyordum. Bu delice öyküleri biraz daha Mine Söğüt tarzı hayal etmiştim, delice bir tarz deyince nedense daha çok Mine Söğüt, Gamze Arslan havası arar oluyorum fakat Pelin Buzluk da kendince, daha farklı bir delilik formu yakalamış öykülerinde. Mine Söğüt bence en büyük deliliğini dilinden geçiriyor okuyucuya, Gamze Arslan' sa tuhaf kurgularıyla. Pelin Buzluk öyküleri ise dili oldukça sade, kurgularıysa Arslan misali çetrefilli olmaktan ziyade atmosferi alışılmadık, kendine has olduğu için okuyucuya o deliliğini akıtabiliyor. Kitap on tane öyküden oluşuyor. Bilim kurgu esintisi olan öyküleri de mevcut. Dediğim gibi öykülerin atmosferi oldukça farklı. Üç öykü dışında kalan öyküleri fazlaca beğenmiş olsam da Alâmetler Kitabı'ndaki gibi kurgularda bir havada kalmışlık vardı yine. Bu da okuyucunun öyküleri tam tekmil beğenmesini gölgeliyor bana göre. Özellikle "2.9 Saniye", "Kafes", "Aynanın Sonu" ve "Gecenin Elyazısı" en sevdiğim; "Refüj" ve "Sürek" öyküleriyse hoşlanmadıklarımdan oldu. Son olarak eklemek istediğim şey de Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri kazanan şimdiye dek okuduğum üç yazarın da (Sema Kaygusuz, Pelin Buzluk ve Gamze Arslan) kâh farklı kurgular kâh tuhaf atmosferler ile jüri karşısına çıkarak ödüle sahip olduklarını görmemdi. Böylelikle edebiyata özgün kalemler kazandırıyor olması yarışmanın, gözümdeki değerini arttırdı.
Deli Bal
Deli BalPelin Buzluk · Can Yayınları · 2014313 okunma
"Kendimi istediğim gibi çekip çeviremeyecek kadar bitkindim adeta."
Varlık YayınlarıKitabı okuyor
"Ne garipsin ey hayat ; istediğim gibi gelmedin bana, hep istediğin gibi geldin... Israr ettiklerimden yüz çevirdin de yüz çevirdiklerimde hep ısrar ettin."
Sayfa 71 - Karina YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Bana, "seni seviyorum," demesini isterdim, eğer bu çılgın umut gerçekleşmeyecekse... isteyecek başka neyim var? Ne istediğimi biliyor muyum? Kendimi kaybetmiş gibiyim; tek istediğim sonsuza dek, daima, bütün ömrümce onun yanında olmak, onun ışığıyla, onun halesiyle aydınlanmak. Ondan ötesini bilmiyorum! Ondan kaçabilir miyim hiç?
Sayfa 100Kitabı okudu
“-Birincisi, sen kadınsın, ben erkek. İkincisi, sen karısın, ben koca. -Ee, üçüncüsü? - Üçüncüsü ben hâkimim, sen mahkûm. -Tuhaf şey! -Darılma... Bugünkü kanunun gereği bu. - Bugünün kanunu kadınlara evlilik hakkından başka hiçbir şey sağlamıyor mu? -Sağlıyor. Bazı göz boyayacak şeyler. Deyimimi hoş gör; yularınız daima erkeklerin elindedir. - İstesem sizin bu hâkimiyetinizden kurtulamaz mıyım? -Kurtulursun. Fakat seni ben bıraksam babanın idaresine girersin. Baban olmasa erkek kardeşinin buyruğu altında kalırsın. Kucağında büyüttüğün oğlunun bile yönetimi altındasın. -Bizim de İslam hukukuna göre birçok hakkımız olduğunu söylüyorlar. -Söylesinler. Size karşı erkeklerin sahip olduğu bir hakkı söyleyeyim... Artık öte tarafı karşılaştır. -Nedir? -Sen nikâhım altındayken üzerine istediğim kadar evlenebilirim. Fakat aramızdaki İslam hukukunun verdiği bağ varken sen başka bir erkeğe varabilir misin? -Peki, peki... Anladım ki biz kadınlar erkeklere karşı mahkûmuz.”
176 syf.
9/10 puan verdi
Yabani Kalbin Yakınlarında
………………………………………………………………………..… Clarice Lispector'un (1925-1977) 17 yaşında yazdığı ilk romanı olan Yabani Kalbin Yakınlarında, 1944 yılında yayımlandı. Radikal olarak yeni tarzı, Brezilya edebiyatından, bölgeselci damarından daha sonra onu zirveye hareket ettiren büyük psikolojik yoğunluğa sahip içgözlemci bir literatüre geçişini işaret
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201973 okunma
İyi geceler
Şu telaşlarım bir bitse diyorum. Belki uzaklara giderim. Çoktandır gitmek istediğim yollar var.
Reklam
“ Anlaşılmayı en çok istediğim yerde anlatamadıklarımla öylece kaldım.”
Bu yüzden inmeliyim derinliklere: tıpkı senin akşamları denizin ardına geçip, yeraltı dünyasını da aydınlatman gibi, ey zenginler zengini yıldız! Senin gibi, batmalıyım ben de, aralarına inmek istediğim insanların deyişiyle.
510 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Anadoluda şöyle bir tabir vardır. Kötü karakterli insanlar öldüğünde cenaze töreninden sonra arkasından şöyle söylerler; “Öldüğün yerde bir daha öl.” Tam olarak benim Hasan Sabbah’a söylemek istediğim bu. Kendi kendine yarattığı cennet bahçelerinde dini duygular nasıl sömürülür nasıl sabote edilir en güzel örneklerini gözler önüne seriyor. Akıcı ve yalın dili ile yazarımızı kutlamak lazım. Ah Melik Şah’ım. Bu böyle olmamalıydı.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi Alamut
Vladimir Bartol
Vladimir Bartol
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,5bin okunma
Ve istediğim halde değiştiremediğim o kadar çok şey var ki.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.