Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
424 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
#spoiler# Nedir "can pazarı" Can "ettir" diyor Malaparte..deneyin kolunuza bir cimcik atın hemen ,şu an ..deneyin deneyin ..çekinmeyin...ışte acınızın olduğu yerdir canınız ...can pazarı "et pazarı "dır diyor Malaparte..etinizi satılığa çıkarttığınız pazar... Çok acı bir kitap tutuyorsunuz elinizde ..ikinci dünya savaşının son dönemlerinde almanları püskürten ıtalyanlar ,amerikalı müttefiklerinin eline geçiyor ..malaparte sık sık yenilmiş halk -kazanalar denklemini kurmaya çalışıyor ..başka bir ulusun cesetlerinden alınmış üniformasını sırtına geçirmesiyle başlıyor roman .. Çok farklı bir yazımı var ..çok farklı bir dünya bakışına sahip Malaparte ..bazı sayfalarda şiir gibi anlatıyor doğayı, ıtalya sokaklarını ,tarihini ,vezuvü ,pompei yi .. Çok donanımlı bir yazar olduğu net...ama o da savaşta aklını koruyamayanlardan ..öyle bir hikaye anlatıyor ki size .. Nerde gerçek ,nerede hayal karistiriyorsunuz..daha doğrusu o gerçekleri kendi merceginden o kadar farklı sunuyorki. .bu kadar da değildir demekten kendinizi alamıyorsunuz .. Birkaç yıl sonra dönüp tekrar okuyacağım dediğim kitaplar arasına.kaldırıyorum "can pazarını " altını çizdiğim satırlar su an bile gözümün önünden geçiyor . "Bu gün kahramanlık taslayarak "yaşasın amerika ,yaşasın rusya diye bağıranlar dün "yaşasın almanya diye bağırarak kahramanlık taslayanlardır." "Gerçek kahramanlar ölürler gerçek kahramanlar çoktan ölüp gittiler..." Nokta. ..
Can Pazarı
Can PazarıCurzio Malaparte · Can Yayınları · 201653 okunma
İtalyanlar "Turchia" veya "Turcmenia" derlerdi.Bütün orta zaman Alman seyyahları "Turkei,Türkenland" veya Fransızlar "Turquie" derlerdi. 16.asırda İngilizce seyahatname kalema alan Nicolas de Nicolay ise "Turkie" diyor,dikkat ederseniz bizim bugünkü söyleyişimize oldukça yakın..
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum sayısız trajik aşk romanlarını bir kenara bırakıp,kafamı dağıtacak daha başka öyküler okumaya karar verdiğim,kütüphane raflarını didik didik ederken tesadüf eseri karşılaştığım bir kitap .Sizi bilmem ama beni en önce kitap isimleri cezbeder.İlk intibahta ilginç diyip ,sonrasında kaçınılmaz olarak başladığım ,elimden düşürmediğim,yemek
Silahlara Veda
Silahlara VedaErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 20236,3bin okunma
Bugün kullandığımız "Türkiye" ismi nereden geliyor?
Önceki kuşaklar "Türkiya” derdi; hatta bizi okutan ortaokul ve lise öğretmenlerinin bazılarından bu telaffuzu aldık. Gerçekten "Türkiye" diyenler, bir ara dilimizin ses uyumu kuralına uygun bu söyleyişi korumak için kanun yoluna müracaat ettiler; 1950'de TBMM'ye seçilen Nazlı Tlabar'ın bu konuda teklif ettiği bir kanun kabul edildi. Ama "Türkiye" şeklindeki telaffuz ve yazım zaten çoktan harita ve kitaplarda kabul görmüştü. Aslında ülkemizin böyle adlandırılması, tuhaftır ki bizim dedelerimizin değil, bu ülkeyi başlangıçtan beri çok iyi tanıyan İtalyanların işidir. Bizim dedelerimiz buraya "İklim-i Rum" derlerdi. Onların siyasi hedef ve misyonları Roma İmparatorluğu'nu ele geçirmekti. Anadolu toprağındaki Roma'yı, yani Garplıların sonradan "Bizans" dedikleri imparatorluğu ele geçirmeye başlamakla elhak bu yolda da İlerlediler. Onların "Rum-Roma" dedikleri yere, İtalyanlar "Turchia" veya "Turcmenia" derlerdi. Bütün orta zaman Alman seyyahları "Turkei, Türkenland" veya Fransızlar "Turquie" derlerdi. 16. asırda İngilizce seyahatname kaleme alan Nicolas de Nicolay ise "Turkie" diyor, dikkat ederseniz bizim bugünkü söyleyişimize oldukça yakın...
Sayfa 20 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Turkey Türkiyeli Türkiyelilik
Tarihte Türkler Anadolu'ya geldiği vakit, böyle bir dertleri yoktu. Lakin Rum-Roma tabirini seve seve kullandılar. Bu Roma misyonunu üstlenmektir. İtalyanlar ise bu bölgeye "Turchia" veya "Turcmenia" derlerdi. Alman seyyahları'Turkei, Turkenland", Fransızlar ise "Turquie" şeklinde hitap ederlerdi. 16. asırda bir İngilizce seyahatname kaleme alan Nicola de Nicolay "Turkie" diyor. Bizim bugünkü söyleyişimize çok yakın. Sonradan İngilizce konuşup yazanlar, bu "Turkie" kelimesini nasıl "Turkey''e çevirdiler elan bir muamma. Muhtemelen bu telaffuzda Hint Adalarının ünlü kuşuyla aramızda yanlış bir bağlantı kurdular. Türkiye konusunda asıl tartışılacak ve rahatsız edici nokta bizdeki bazı kimselerin uydurduğu "Türkiyeli", "Türkiyelilik gibi tabirlerdir.
Sayfa 90 - timaşKitabı okudu
Sergio, Rusların acı çekmeyi sevdiğine inanıyor, Rus ruhunun temeli bu diyor. Bizim için acı çekmek “kişisel bir mücadele”, “kurtuluşa giden yol”. Ama onlar, İtalyanlar öyle değil, acı çekmek istemiyorlar, acı değil mutluluk için verilmiş olan hayatı seviyorlar.
Sayfa 252 - Kafka
Reklam
Midene her giren Ruhunu tehdit ediyor :/
Kemal Özer Siz Gıda Güvenliği Hareketi’ni kurdunuz. Deccal Tabakta kitabını yazdınız ve şimdi Şeytan Ye Diyor kitabı ile İnsan Ne Yemeli Yememeli? sorusuna cevap veriyorsunuz. Gelecek nesillerimizin sağlıklı bir hayat sürebilmesi için bireysel bir savaş veriyorsunuz adeta. Çabalarınız takdire şayan… Peki, sizin Gıda Hareketi’ni başlatmanıza
171 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bugün 24 Ocak 2019, Uğur Mumcu’nun, uğradığı bir suikast sonucu, hayatını kaybedişinin 26. yılı. Uğur Mumcu kimdir, nedir diye anlatmaya kalksak kelimeler yetersiz kalacaktır. Kısaca bahsetmek gerekirse; ‘Aydın’ kelimesinin hakkını veren, sözde değil özde Atatürkçü, laik ve demokrat, inandığı değerleri hayatını kaybettiği güne kadar koruyan ve bu
Saklı Devletin Güncesi " Çatlı vs. "
Saklı Devletin Güncesi " Çatlı vs. "Uğur Mumcu · um:ag Yayınları · 199772 okunma
Italyanlar Enver Paşanın başı için ödül koyuyor
Ekim tarihli mektupta, bu Trablus meselesi artık benim şahsî meselem oldu, diyor. “Biliyor musunuz, burada Arapları, kadınları ve çocuklarıyla birlikte İtalyanların üstüne sürüyorum; Sultan bıraksa bile ben sizi bırakmayacağım diye, söz vererek. Şimdi düşünün, bu yiğit insanları, onları yok etmek için yavaş yavaş baskı yapan İtalyanların kollarına nasıl bırakabilirim?” Büyük Sünusî Şeyhi de, Sultan olmasa bile emrindeyim diye haber göndermiş ve “kutsal” kılıcını Enver Beye yollamış. “Karadağ ile savaş başladı. Avrupa ile olan sorunlardan sonra öbür Balkan devletleri de onu takip edeceklerdir.” Balkan Savaşı başlamış gibidir. İtalyanlar Enver’i öldürtmek için iki yüz sterlin vermişler; öldürecek adam bulamayınca 900e çıkarmışlar.
Reklam
İtalyanca hocası diyor ki "İtalyanlar biraz çingene gibidir. H harflerini söylemezler." 😁
"İNÖNÜ KONUSU BİTMEZ!.."
- "... 1930 yılında mübadele meselesi olmuş, Türkiye’den 1 milyon insan gitmiş oradan 300-400 bin insan gelmiş ve bunların sorunları var. Yani bir şeylerin konuşulması lazım ama konuşulmuyor. Başbakan Venizelos ülkeye çağrıldı ve kral protokolüyle karşılandı. Türk-Yunan dostluk anlaşmaları imzalandı. 1930’lu yıllarda Türkiye Yunanistan’a
Arap Saçı
“ARAP SAÇI Dördüncü Ordu Suriye’de iken, Havran Dürzîleri bize hemen hiç isyan etmediler. Niçin, bilir misiniz ? Bütün Havran kabile kabile parçalanmıştı. Şeyhler kendi öz kardeşleriyle dahi dost değildiler. Havran şeyhlerini yalnız bir menfaat birleştirebilir: VERGİ, hele ağnam (küçük baş hayvan) vergisi ! Tahsildar Havran’a gittiği zaman
Sayfa 47
İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.