Saklama yeteneği yüksek olan güçlü biriyim ben. Hatta, gözlerimden yaşlar düştüğünde bile, içimden kendime sürekli yalan söyleyen biriyim. “Ben, iyiyim!”
"Seni iğrendirdiğimi biliyorum," dedi. "Yaralarımı ve elbisemin sakladığı dehşeti bildiğini de. Ama iğrenç vücudumu unutmaya çalış, yüreğimde iyiyim, çok iyiyim ve iğrenilmekten fazlasını hak ediyorum."
İyiyim yani, bir problemim yok hiçbir şeyle. Kalan zamanımın tadını çıkarıyorum. “Bundan beş yıl sonra kendini nerede görmek istersin?” diye sorarlar ya bazen, bunu hiç düşünmüyorum mesela. Nerede olduğum önemli değil çünkü. Nerede olursam olayım, kıkır kıkır gülerken bulmak istiyorum ben kendimi. Aklım fikrim serserilikte.
"Seni istiyorum," diye mırıldandı Clay. Hamle sı- rasının Clay'a dönmesinin ne kadar zor olduğunu bil- diği için sırıttı Julia.
Ama yine de pes etmeye hazır değildi. Clay'in, onu çaresizce, korkunç bir şekilde arzulamasına ihtiyacı vardı. "Sanırım, gerçekten güzellikle sorman gerekebi- lir," dedi onun hayalarırı
"İşte, şimdi beni yine tahrik ediyorsun," diye fısıl dadı.
"Külot giymemiş olman iyi bir şey."
"Öyle mi, nedenmiş?"
Clay geriye çekilip etrafı kolaçan ettikten sonra ar- ka cebine uzandı. Etrafta kendileri gibi yemek yiyen birkaç kişi, barmen ve garson vardı. İçinde çok gizli bir şey varmışçasına elini yumruk