Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
SON.
Kendimi bu naif ve insani bir şekilde ölmüş âlimin anısını saklayan bu mükemmel yaşlı kadınla kıyaslayınca biraz utandım, çünkü cahil bir kadın olsa da bir kitabı hatıra olarak en azından saklamıştı oysa eğitimli ve bir yazar olan ben. Buchmendel'i yıllardır hatırlamıyordum. Hiç değilse vefat ettikten sonra bir insanı unutmamak adına sadece kitap hazırlamam ve böylece tüm o yaşamların değiştirilemez kaderine geçiciliğine ve unutulup gitmeye karşı kendimi savunmam gerektiğini bilmem gerekirdi..
Bütün İslam ülkelerinde kadın yüceltilmiş değil fakat küçültülmüştür, sömürülmüştür, zavallı yaratık durumuna indirilmiştir.
Reklam
İstanbul, güzel giyinmiş manifaturacıların, bankacıların, maçlara giden, hareketli, büyük meseleli Galatasaray, Fenerbahçe münakaşalarına katılanların elindeydi,. Ayda üç yüz, dört yüz, beş yüz lira maaşlı, ayda üç bin, dört bin, beş bin lira kazançlı memurlar, terziler, komisyoncular, manavlar, bakkallar ve bankacılarla dolu bir kalabalık, bunların çocukları ve çıraklarıyla dolu bir kalabalık, bunların çocukları ve çıraklarıyla dolu Beyoğlu her şeyiyle, tiyatrosu, sineması, vitrini, hatta kitabı, hatta mecmuasıyla, bu insanlara on altı saatin iki üç saatini hoşca gecirtmek için seferber halindeydi. Yetmezse radyo, erkek hafızları, kadın hafızları , bitmek tükenmek bilmeyen iniltisiyle, adi piyesiyle, bir düğmede hazırdı.
Sayfa 85
Kadınlara göre, her adamın bir perisi vardır. Bu peri izdivaç, tevellüt, vefat zamanlarında azgınlaşır. Bu azgınlık, kırk gün sürer. Bundan dolayıdır ki izdivaç zamanında gelinle güveği, tevellüt zamanında ana, baba ile nevzat; vefat zamanında mütevefânın yakın akrabaları, kırklı olurlar. Kırklı olanlar için, birtakım ihtiyat kaidelerine riayet etmek lâzımdır, iki kırklı kadın, meselâ bir lohusa ile bir gelin bir odada birleşemezler. Bir binanın birisi üst, öteki alt katında oturamaz. İki kırklı, rastgele bir yerde birleşmiş olsalar, onları öpüştürmek lâzımdır. Bu kaidelere riâyet edilmezse, periler fenalık yaparlar. Anadolu’da bu itikadlar Tandırname yahut Keçe Kitabı ahkâmı diye, kadınlar arasında muteberdir. Yine halk itikadâtındandır ki, «kaatili kan tutar.» Bunun âmili, maktulün «eş»idir, yani perisidir. Demek ki, hayatın masûniyetini, eş temin ediyor.
OKUMA KİTABI Kitapların en harika kitabı, Aşkın kitabıdır; Onu dikkatle okudum: Mutluluk birkaç sayfa, Formalar boyu ızdırap; Bir bölümdür ayrılık. Buluşmak-küçük bir bölümcük, Fragmanımsı! Ciltlerle dert, Açıklamalarla uzatılmış, Sonsuz, ölçüsüz. Ah Nizami!- Ama sonunda Buldun doğru yolu; Çözülmez şey, kim çözer bunu? Sevenler tekrar buluşacaklar. ___ Evet, o gözlerdi, evet dudaklar, Bana bakan, beni öpenler. Kalçalar dar, karın yuvarlak Cennetteki hazlar gibi! Var mıydı o kadın? Nereye gitti? Evet! Vardı, yaşamıştı, Kaçarken vermişti kendini Ve tutsak etti bütün hayatımı.
Sayfa 55
Jana Seyda
Kürt kadın şairlerinden biri olan Jana Seyda, 1976 yılında Amüd'de doğdu, Halep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Topografya Bölümünü bitirdi. 1990'dan bu yana şiir yazıyor. Şiirleri Arapça, Kürtçe gazete ve dergilerde yayınlandı, ilk şiir kitabı Türkiye'de Şeva Dawî (Son Gece) adıyla yayınlandı.
Reklam
Demet Aşkın yazdı... EFELYA & ŞİİRKENT'İN NARÇİÇEĞİ YA DA FERHAT İLE ELİF... "vakit çiy demi adını fısıldıyor gecenin dudakları neredesin..." Yazar ve şair Mehmet Binboğa'nın ilk romanı olan Efelya'yı bir gecede bitirmiştim. Efelya'da hikâye; Erzurum- Eskişehir, Italya
Serhat Akdeniz yazdı... EFELYA ROMAN İNCELEME Bugüne kadar belki kimse bu kadar iyi anlatamadı diye başlamak istiyorum. Adına "aşk" dediğimiz bu "ruhsarı yangın telepatiyi". Okumaya başlayıp biraz ilerlediğinizde "abanoz ağacını delmeye çalışan bir ağaçkakan" gibi nefesinizi kesecek. Roman'ın
FİLİZ ŞAHİN YAZDI... ~~~~~~~~EFELYA~~~~~~~ Onu ilk çıktığı günlerde alıp bitmesin diye çok yavaş okuduğumu itiraf etmeliyim. Şöyle ki; kahramanlar İtalya'ya gidene kadar kitap inanılmaz bir atmosferde okuru büyük bir heyecanla sürüklüyor.Yazarın dile hakimiyeti özellikle uzun cümlelerde daha net görülüyor. Şöyle ki; uzun cümlelerde
Kadin
Tanrı kadını erkeği yarattıktan sonra yarattı ,çünkü kadın sadece sonra yaratilabilirdi.Once ham enerjiyi yaratmak zorundasın ,sonra onu geliştirebilir,rafine edebilirsin.Gelistirme önce olmaz.
Reklam
Dashiel Hammett The Thin Man (Zayıf Adam) adlı yapıtında kahramanına onu [Hellman] örnek almıştı (bu kitabı yurtdışındaki kitaplıklarımızdan toplattırmak için Senatör McCarthy çok uğraşmıştı). Nora'ya o en bağımsız halinde rastlayan polis memuru, ister istemez hayranlıkla sallar başını, "Amma da yiğit kadın" der çıkarken.
Sayfa 35 - Can YayınlarıKitabı okudu
Güzel bir kitabı ilk kez okumak Ramazan'da oruç açarken portakal suyundan aldığın ilk yudum kadar harikadır.
Fransızların en Fransız’ı Napoléon Bonaparte, Fransız değildi. Rusların en Rus’u Stalin, Rus değildi ve Almanların en Alman’ı Hitler Avusturya’da doğmuştu. Margherita Sarfatti, Yahudi düşmanı Mussolini’nin en sevdiği kadın, Yahudi’ydi. Latin Amerikalı Marksistlerin en Marksisti olan José Carlos Mariâtegui Tanrıya tutkuyla inanırdı. Arjantin Ordusu, Che Guevara’yı, "Askerlik yaşamına hiçbir şekilde uygun değil,” diye nitelemişti.
-Her yaz ayrılmak gerekirdi, diyor, unutmak, sanki bu mümkünmüş gibi? - Mümkün - onu çağırıyor: -Alissa, Alissa. Kadın duymuyor. Konuşması yavaşlıyor aniden, berrak­ laşıyor. -Ancak sen burada olduğun zaman unutabilirim seni, diyor. Şu kitap nereye geldi? Bu kitabı düşünüyor musun? -Hayır, seninle konuşuyorum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.