Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BOĞAZLIYAN KAYMAKAMI KEMAL BEY'İN İDAMI
İstanbul’un yabancı işgali altında kaldığı yıllarda Türk halkını kalbinden yaralamış, ona olaylardan sonsuz acı çektirmiş bir olay da Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in idamıydı. Mesleğe genç ve idealist bir vatansever olarak giren Kemal Bey, birçok değerli görev yaptıktan sonra, Birinci Dünya Savaşı’nın son yıllarında Boğazlıyan kaymakamlığı ve
Sayfa 296Kitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Gölgelerin 'düşü' adına! Yol biter ama yolculuk asla bitmez...
Şubat 2019... İstanbul bembayaz bir kar örtüsünün altında dinleniyor... Bugün çok daha az kişi ayak basıyor sokaklara, kaldırımlara... Daha az araba geçiyor, daha az korna çalıyor caddelerde... Bir Pazar günü... Dışarıdaki beyaz örtüyü üzerime çekip şehir gibi dingin, sessiz sedasız yaşamak istiyorum bugünü... Böyle bir günde yapılacak iki güzel
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
Reklam
Türk milletine suikast yapanların günümüz uzantıları.
Mehmet Kemal Bey aleyhinde yalancı şahitlik yapanlardan biri de Yozgat Müftüsü Hulisi Efendi'dir. Mahkeme 8 Nisan 1919 tarihli kararıyla Kemal Bey'i idama mahkum etti. Karar 10 Nisan 1919 perşembe günü saat 19.00 da Beyazıt Meydanında infaz edildi. Son sözleri sorulan Mehmet Kemal bey, halka şöyle seslenir: '' Sevgili vatandaşlarım! ben bit Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanen eminimdir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum! Son sözüm bugün budur, yarın da budur. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet. Mehmet Kemal Bey'in asılmasında yalancı şahitlik yapanlardan birisi olan Yozgat Müftüsü Hulisi Efendi, Hürriyet gazetesi başyazarı olan Taha Akyol'un amcasıdır. Taha Akyol, amcasının yalancı şahitliğinden 94 yıl sonra yazdığı, ''Ama Hangi Atatürk'' adlı kitabıyla Atatürk'ü değersizleştirmeye çalışmış, Türk Milletine Suikast Düzenleyenlerin hizmetine girmiştir. Şimdi, Taha Akyol'un da, işgal güçlerinin uşağı yalancı şahit Yozgat Müftüsü Hulisi Bey'in izinden gittiğini söylersek çok mu haksızlık etmiş oluruz.
İşgalcilere yaranmak için beni idam ediyorlar!
Görüldüğü üzere amaç suçlu cezalandırma görüntüsü altında devleti parçalamaktır. Çünkü Bekirağa bölüğünde yatan tutukluların tümü devlet kademesinde kaymakam, müsteşar, Devlet şurası reisi, mutasarrıf gibi görevler üstlenmiş kişilerdir. Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey de bunlardan biridir. 8 Nisan 1919 günü verilen idam kararı aynı gece padişaha yollanmış, şeyhülislam Mustafa Sabri Efendinin de fetvasını alan padişah kararı vakit geçirmeden onaylamıştı. Sabit görülen suç üsten gelen bir emri uygulamasıydı. Yozgat mutasarrıf vekili bulunduğu dönemde İstanbul’dan bir emir almıştı (1915). Sancaktaki bütün Ermenilerin 24 saat içinde Suriye’ye nakil edilmeleri isteniyordu ve Mehmet Kemal Bey emri yerine getirmişti. 10 Nisan 1919 günü saatler 17.00’i gösterirken Mehmet Kemal Bey Beyazıt Meydanına getirilmişti ve sehpaya çıkmadan son kez halka seslenecekti: “Sevgili vatandaşlarım; Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma inanıyorum. Sizlere yemin ederim ki, ben masumum. Sonsözüm budur, yarın da bu olacaktır. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet.” İngiliz Yüksek Komiseri ise idamı Londra’ya şöyle bildirecekti: “Eski Boğazlıyan Kaymakamı Kemal... Özel Harp Divanının kararıyla 10 Nisan günü idam edildi. Kırım suçuna katılmaktan dolayı bir kimse, ilk kez layık olduğu cezaya çarptırılmıştır. Bundan sonra hükümet, geniş ölçüde ve özellikle yüksek düzeydeki suçlular aleyhine aynı sertlikle hareket etme cesaretini gösterip göstermeyeceğini bekleyip görmek gerekiyor
Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey'in idamdan önceki son sözleri
Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum; aldığım emri yerine getirdim, vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki, ben de masumum, son sözüm bugün de budur yarın da bu olacaktır. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet. Beyazıt Meydanı yasa bürünür. Halkın içinden "Kahrolsun" sesleri duyulur.
Allah'a ulaşan cennete ulaşır
   düşün-sorgula-bil-anla     diğer yazılar : woto.com/mehdi  buraya çeşitli yerlere yazdığım yazıları kopyala-yapıştır olarak koyuyorum. mevzular değişiktir. fakat bütünlük içinde okunursa kasdedilen geniş çerçeveden daha net anlaşılır. --- tüm müslümanların kuran-ı kerim etrafında İTTİHAD (birlik, birleşme) etmesi lazımdır. ittihada zarar
Reklam
Rıfat Ilgaz'ın hastaneye yatışı ile ilgili, Başdan gazetesinin, 28.1.1949 gün ve 25. sayısında şu haber verilmiştir: "... hastaneden çıkan Ilgaz, on gün kadar savcılıkta ifadeler ve muhakemelerle meşgul olmuş ve tekrar hastalığı arttığından yatağa düşmüştür. Rıfat'ı para ile yatıracak bir hastane dahi bulunamamış, nihayet Vali Vekili Haluk
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
248 syf.
9/10 puan verdi
Bir Madımak Şairi olan Behçet Aysan...
BU AŞK, BU ŞEHİR, BU KEDER 1. hoşça kal ayak izim serseri sokaklarda hoşça kal kendine bir başka gökyüzü büyüten kardeşim
Düello
DüelloBehçet Aysan · Kırmızı Yayınları · 2008666 okunma
''Sizlere yemin ederim ki, ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum''.(1919)
Reklam
Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey
Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum; aldığım emri yerine getirdim, vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki, ben masumum; son sözüm bugün de budur yarın da bu olacaktır. Ecnebi devletlerine yaranmak için beni asıyorlar... Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!
Sayfa 46 - Bilgi Yayınevi , Boğazlayan Kaymakamı Kemal BeyKitabı okudu
Boratav ise savunmasında Atsız için şunları söylemektedir: Nihal Atsız'ın Cumhuriyet prensiplerine aykırı düşüncelerinin sadece fanteziden ibaret olmadığı, üniversite yıllarından sonra yavaş yavaş anlaşılıyordu. Nihal, etrafındakilerden ya tam bir alakasızlık ya da tam bir inkıyat görmeye alışmıştı. Ben, herhalde, onun karşısında münakaşa etmeye
-Sevgili vatandaşlarım, Ben bir Türk memuruyum;aldığım emirleri yerine getirdim... Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar... Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! Kemal bey sözlerine devam ederek: -Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum; bu kahraman millet elbette onlara bakacaktır. Vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum. Allah, vatan ve milletimize zeval vermesin... Amin
Sayfa 321 - Boğazlıyan Kaymakamı Kemal bey'in idam edilmeden önceki son sözleriKitabı okudu
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.