Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Gölgelerin 'düşü' adına! Yol biter ama yolculuk asla bitmez...
Şubat 2019... İstanbul bembayaz bir kar örtüsünün altında dinleniyor... Bugün çok daha az kişi ayak basıyor sokaklara, kaldırımlara... Daha az araba geçiyor, daha az korna çalıyor caddelerde... Bir Pazar günü... Dışarıdaki beyaz örtüyü üzerime çekip şehir gibi dingin, sessiz sedasız yaşamak istiyorum bugünü... Böyle bir günde yapılacak iki güzel
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey... Ruhu şâd olsun!..
"Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun adalet." 10 Nisan 1919'da idam edilen milli şehidimiz Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in son sözleri olmuştu. Vahdettin'in onayıyla idam edilen Kemal Bey'in geride kalan çocuklarına Atatürk'ün nasıl sahip çıktığını
Reklam
Millet ve Memleket uğruna şehit olan Boğazlıyan eski kaymakamı Kemâl
Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! Yaşasın Türk Milleti! diye bağirdı...
222 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dar Ağacında 3 Fidan - Deniz-Yusuf-Hüseyin
Okurken duygu seli yaşadığım zaman zaman gözyaşlarıma hakim olamadığım bir kitap. Üç Fidan'ın haksız idam edilişleri kadar vatanı için her şeylerinden vazgeçen devrimcilere reva görülen haksızlıklar daha çok içimi burktu... Çocukken hep
Deniz Gezmiş
Deniz Gezmiş
,
Hüseyin İnan
Hüseyin İnan
ve
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,8bin okunma
Kemal Bey
“Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet!” Meydan yığılan on binler hep bir ağızdan bağırır: “Kahrolsun böyle adalet!..”
Sayfa 161Kitabı okudu
248 syf.
9/10 puan verdi
Bir Madımak Şairi olan Behçet Aysan...
BU AŞK, BU ŞEHİR, BU KEDER 1. hoşça kal ayak izim serseri sokaklarda hoşça kal kendine bir başka gökyüzü büyüten kardeşim
Düello
DüelloBehçet Aysan · Kırmızı Yayınları · 2008666 okunma
Reklam
Ermeni tehcirinde suçlu bulunan idealist vatansever Boğazlıyan kaymakamı Mehmet Kemal bey “Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet!” Meydana yığılan on binler hep bir ağızdan bağırır: “Kahrolsun böyle adalet!..” Kemal bey sözüne devam eder: “Benim sevgili kardeşlerim, asil Türk milletine çocuklarımı emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum. Allah vatana milletimize zeval vermesin, âmin.” Meydanı gören eski rektörlük binasının penceresinde devrin adliye müsteşarı Sait molla’nın cellatları paylanyan bağırtısı duyulmaktadır: “Söyletmeyin bu alçak herifi! hemen asın bu k…” Az sonra 35 yaşındaki bu gencecik vatansever darağacında sallanıyordu. Millet onu unutmadı. Türkiye Büyük Millet Meclisi 14 Ekim 1922’de çıkardığı özel bir kanunla “milli şehit” olarak kabul etti. Boğazlayan’da bir mahalle ve bir ilkokul “milli şehit” adını taşır.
Sayfa 161Kitabı okudu
«Milli Şehit»
. Kemal Bey, darağacı önünde halka şöyle seslenir : «Sevgili vatandaşlarım; ben bir Türk memuruyum; aldığım emri yerine getirdim, vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki, ben de masumum; son sözüm bugün de budur, yarın da bu olacaktır. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. .. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!» .
daha ben şuncacıkken lâstik sapan atarken serçelere masallarla uyurken bol nineli bol karlı bol bulgurlu az yağlı bol düşlü bol ağrılı kasaba gecelerinde ve ekmeğe mama derken daha ben soyadımı babam almış pazardan
Sayfa 71
Biraz Bunları Hatırlayalım
Tarih 10 Nisan 1919'u gösteriyordu. Vakit ikindiyi biraz geçmiş, onbinlerce insan Beyazıt Meydanı'nda toplanmıştı. İdam sehpası kurbanını bekliyordu. Biraz sonra silahlı bir manganın arasında, üzerinde idam gömleğiyle 35 yaşı nda Kemal Bey göründü. İdam sehpasına çıkarılıp, boynuna yağlı ilmek geçirildi. Kemal Bey'e son sözleri sorulunca: "Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir... Beni ecnebilere yaranmak için asıyorlar. Eğer adalet buysa, kahrolsun böyle adalet!" dedi ve devam etti: "Vatan uğrunda cephede ölen bir Mehmetçik gibi şehit gidiyorum. Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum. Allah vatanımıza ve milletimize zeval vermesin!" Halkın "âmin" sesleri arasında bir ihanet sesi duyuldu: “Söyletmeyin bu alçak herifi!.. Hemen asın bu köpeği. Ne duruyorsunuz..." İngiliz iş birlikçisi Sait Molla'nın sesiydi bu. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, vatanını savunduğu için işgalciler ve yerli iş birlikçileri tarafından idam edilmişti. Daha sonra Kemal Bey'i yalnız bırakmayan Tıbbiyeli gençlerden biri mezarı başı nda şunları söyledi: "Dinle ey Türk Milleti! Müslümanlar dinleyin! Kemal'i şehit ettiler. Bilmiyorlar ki iş ehitlik mertebesine ulaşmak isteyen binlerce Kemal i rada bekliyor. Ne bekliyoruz? Felaketimizi hazırlayan İngilizleri vatandan atmak borcumuzdur..."
Reklam
Tan gazetesi baskını
Üniversite öğrencileri bağırıyor, ellerindeki demir çubuklarla Tan gazetesinin bulunduğu binaya saldırıyordu. Bazılarının elinde balyozlar vardı, içeri girip makineleri tahrib ediyorlardı. Bir yandan da “Kahrolsun komünistler, kahrolsun kızıl uşaklar” diye bağırıyorlardı. Halk da karşı kaldırımda toplanmış seyrediyordu. Kâğıt bobinleri dışarı çıkarılmış, aşağıya yuvarlanıyordu. Barbarca bir gösteri vardı karşımda. Oysa ben de Tan gazetesini okuyordum. Serteller faşistlere, vurgunculara karşı bir savaş veriyordu. Demek ki, onun da karşılığı buymuş... Seyreden halkın bir kısmı pek bir şey anlamıyordu, bir kısmı “eğer bir suçları varsa, adalet var, cezalarını verir” bir kısmı da “iyi ediyor delikanlılar, öldürmeli bu komünistleri” diyordu. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Bu ülkede muhalif olmanın, doğru şeyler söylemenin bedeli hep böyle acı, böyle yıkım mı olacaktı... Sessizce oradan ayrıldım, yürüyerek eve geldim. s.97
Ben İşçiyim
Ben İşçiyim
"Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum.Aldığım emri yerine getirdim.Görevimi yaptığıma vicdanım emindir.Sizlere yemin ederim ki,ben masumum! Son sözüm,bugün de budur yarın da budur. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet diyorlarsa,kahrolsun böyle adalet! Benim sevgili kardeşlerim! Asil Türk Milletine çocuklarımı emanet ediyorum.Bu kahraman millet,elbette onlara bakacaktır.Vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum.Allah vatan ve milletimize zeval vermesin! Amin! ---- Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey---
“Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!”
Sayfa 199 - Masa Kitap, 1. Baskı | Bölüm XII, Mehmet Kemal, (İdamı öncesi son sözleri)Kitabı okudu
456 syf.
10/10 puan verdi
Felsefenin Günah Keçisi : Max Stirner ve Biricik
Stirner ile tanışmamın üzerinden 6 yıl geçti sanırım. O gün bugündür 2 başucu kitabımdan birisi olmuştur. Diğeri de Albert Caraco'nun Kaos'un Kutsal Kitabı. Stirner, insanların sürekli birbirlerini aşağılamak için kullanılan egoistlik kavramını, hak, adalet, hukuk gibi tüm toplumsalı alıp, hepimizin yüzüne çarparak kendi Ben'liğimizi göstermiştir.
Biricik ve Mülkiyeti
Biricik ve MülkiyetiMax Stirner · Kaos Yayınları · 2013369 okunma
"Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!"
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.