Bazen düşünüyorum da, şunlara aşık olacağıma Pavlov'a köpek olsam daha kolay öğrenirdim, kime yaklaşmam kime yaklaşmamam gerektiğini. Öğrenemedim. Sınırsız bir affedicilikle harmanlanmış kalbim, sabır ve sessizlikle iyice demlenince, yumuşak bir içimi oldu tabii kişiliğimin. Her sevgilinin birkaç bardak üst üste içtiği, devamında açık olsun, limonlu olsun diye diye sonunda kaşığı üstüne kapattığı beraberliklerimde, çok "ziyade olsun" duydum. Öyle oldu. Ziyadesiyle aldatıldım, ziyadesiyle terk edildim, ziyadesiyle yalnız kaldım... Gidenlerin ardından boşları toplarken her seferinde, "Bu son" dedim. "Bu son, bir daha ağlamak yok, bu son..."
Benliğimde fakat bir o kadar da benden ayrı
Benliğimlesin ama bakışların hedefsiz
Benim için konuşacak yol kalmamış
Sen ise başkasıyla sıcak sohbetlere oturmuşsun
Kedere boğulmuş kalbim göğsümde
Hem seninle hem sensiz tereddütle çarpıyor
Yazıklar olsun benden habersiz verdiğin
Bu diyardan seni göçürecek nefese
"Benim kalbim bir ıslahevidir doktor
Yetim bir çocuk durmadan azarlanır içinde
Benim kalbim gövdesi ıslahevlerine çakılı bir kuştur
Uçmayı bilmeden ölür kenar otellerde
Kalbim ıslah olmaz bir kuştur doktor
Tıkanır, ölür metropollerde"
Tanık sayın beni, beni kurban
Kilitli odalarda tırnaklarımla
Sökülen kalbim soğuk karanlıkta
Dilden öteye sıçramak korkmadan
Ne yapsam kurtuluş yok
Bu yaşamak utancından.