Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
440 syf.
9/10 puan verdi
"Öldükten sonra, doğmadan önce neysen ve nasılsan öyle olacaksın." Arthur Schopenhauer Ölüm budur işte önceden neysek sonradan o olacak, geçmiş ne ise gelecek o... Önemli olan şu an bugün. Bugünü nasıl yaşıyoruz? Her birimiz ayrı yaşamlara sahibiz kimisi istediği hayatı yaşadığını düşünüyor... durun bir dakika! Böyle düşünen var mı
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20173,308 okunma
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Biraz geç oldu ama :)
Öncelikle hepinize güzel akşamlar dilerim dostlarım. Epey zaman oldu inceleme yapmayalı bir şiir kitabına üstelik. Çok düşündüm nasıl bir giriş yapsam diye Sevgili Cahit Sıtkı Tarancı'nın en bilindik şiirinin adı verilen bu kitabını sizlere anlatmaya. Hiç dinlenmeden ara vermeden yazmak istiyorum içimden gelen bu satırları. Zira dinlenmedikçe
Otuzbeş Yaş
Otuzbeş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Varlık Yayınları · 198211,5bin okunma
Reklam
Kırık Hava
Deniz manzaralı bir masa, daha ne olsunlu bir düşünce içerisinde seyre durmuştu o sırada sahilde olan biteni. Bir silsile halinde fikrine hücum eden düşünceleri kovmak isterken kendini yeni yeni düşüncelere itiyordu. Kimbilir kaç vakittir o masada oturuyordu ya da bu içtiği kaçıncı çaydı kendisi de bilmiyordu. Sanki ruhu bir boşluktan diğer
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
İlk incelemem, ilk deneyimim, sürç-i lisan ettiysem şimdiden affola... Neler yazacağımı nerden başlayacağımı bilemiyorum.Okudukça yüreğime işleyen defalarca açıp okuyabileceğiniz ve her okuyuşunuzda gerçek yaşanmışlıklarla karşılaşacağınız bir Hikaye & Deneme olan Mor Melankoli.. Kitabı okuyan herkesin kendinden bir parça bulacağını
Mor Melankoli
Mor MelankoliHasan Karataş · Karina Yayınevi · 2018120 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Babil Kralı, kızını evlendirmek için kahine danışması sonucu bir müsabaka düzenler. Müsabakaya Mısır firavunu, Hint şahı ve İskit Kralı katılır. Fakat girdikleri her mücadeleyi kaybeden bu kralları Amazan adında bir çoban kurtarır. Bu başarısı ve cesaretiyle bütün Babil halkının gönlünü fetheder. Fakat müsabakalar tam sonuçlanmadan babasının ölümü nedeniyle Babil'i terk etmek zorunda kalır. Babil'i terk etmeden yoldaşı Anka kuşunu Babil Prensesi olan Formosante'ye hediye eder. Formosante, Anka kuşu rehberliğinde Amazan'ı aramaya çıkmasıyla olaylar başlar. Aşk, yapılan fedakarlıklarda mı gizlidir? Yoksa Leyla, Mecnun çölleri aşmasaydı yine de sever miydi Mecnun'u? Öyleyse vuslat anı, aşkın yaşandığı son an değil midir? Aşk, azılı bir düşmandır sürekli sevdiğinden kaçan ve yakalanması ne kadar imkansızsa başına konulan ödül de o kadar büyük olan. Vuslat ise aşkın celladıdır. Tasavvuf, Allah'a kavuşmayı ölüm ile boşuna bağdaştırmamıştır. Yatırım tavsiyesidir.
Babil Prensesi
Babil PrensesiVoltaire · Karbon Kitaplar · 2021420 okunma
Sahi, kader miras kalır mıydı insan soyuna? Eşyanın ruhu hatırlar mıydı tüm yaşananları?
Sayfa 46
Reklam
"Sevmek yan yana gömüleceğin kişiyi seçmektir"diye bir cümle geçiyordu sevdiğim bir kitapta ne kadar doğru bir sözdü.. Bu cümleyi duyduktan sonra bir süre çıkamadım etkisinden çok etkilemişti beni sahi sevmek ne idi? sevmenin tanımı bu muydu? Dünya da yan yana gömüleceğin kişi var mıydı?gerçekten seven var mıydı? Bir gün sen seversin tamam işte bu benim yan yana gömüleceğim de, dünya da beni anlamdıran da o dersin amma velakin yana yana sevmeyi söylememiştin kendine dimi? Ben çok sevdim yani çok kelimesi bile az kalır onun yanında bu zamanın sevgilerine benzetmemiştim onu tam bir tanımını bulamıyorum ama içten, saf, güzel sevmiştim yalnız eksik düşünmüştüm ben böyle güzel severken karşımdaki bunları hak ediyor mu diye düşünmemiştim.. Benim de kaybım burada başladı o benim sevgimi hak etmedi bende güzel sevmiştim. Eksik kaldım 𝓢𝓪𝓾𝓭𝓪𝓭𝓮 🍃
Aşk… Ne kadar da her şeyin üzerinde bir güç. Size kim olduğunuzu, nereden geldiğinizi, nereye gittiğinizi unutturur. Sahi kimdim ben seni tanımadan önce? Bir fikre ait miydim? Hayatta bir gayem var mıydı? Gitmekten hoşlandığım yerler, sevdiğim yemekler, bana eşlik eden müzikler var mıydı? Şarkıda ‘’ben senim, sen ben arama boşuna’’ diye boşuna dememişler. Seni tanıdıktan, sevdikten sonra o kadar sana ait bir parça oldum ki parça demek hafif kalır. Sen neyi sevdiysen o oldum, nelerden hoşlandıysan, neleri yapmaktan zevk aldıysan onları sevdim. Senden geçilmez oldu her yanım. Sonra unuttum kendimi. Sen olmadan da, sen olmasan da bir ‘’ben’’ var mıydı? Eksik kalan yanlarımı tamamladığını düşünürdüm hep gelişinle. Ama gidişin tamamımı aldı benden. Hiçlikten geldim ve hiçliğe doğru uzanıyorum. Yanlış duymadınız. Bir ‘’hiç’’ olmak istiyorum. Hiç kimse değilim ben. Ne sevmeye ne sevilmeye gücüm yok artık. Bir toz bulutu kadar hafifleyip havaya karışmak istiyorum. Bu dünyadan geçmemiş olmayı diliyorum. Ardımda tek bir göz bırakmak istemiyorum pınarlarından yaşları süzülen. Bir karıncanın yaşamı kadar değersiz kılınsın yaşamım istiyorum. Geçip gitsinler yada üzerime basıp canımı alıp gitsinler farkında bile olmadan istiyorum. Tıpkı senin gibi.
Çok iyi..
Bulvar İti ne zaman sevmek desem bir tedirgin bulvar iti gecede biraz müzik biraz içki ve çok çok resim kim sarmalar bu bebeği kimler taşır bu ölüyü belirsizliğe nerelerde kalır gözüm/nerelerden döner sesim bu ne biçiim hayvan ki bu/beslenir acılardan tohum atar kuşaklara kan göllerinde bu ne biçim oyun ki bu/gizlenir gölgesine
Manastırlı Hilmi Bey'e Birinci Mektup
işte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben işte şu begonya, işte yalnızlık işte su damlacıkları, alnımda kollarımda işte yok oluşumdan doğan kent hiçbir yere taşmıyorum, kendime sızıyorum yalnız ben dediğim koskocaman bir oyuk koltuğun üstünde, aynadaki yansıda bir oyuk! sofada, mutfakta, yatağımda yaşamayı tersinden kolluyorum
Sayfa 247 - YkyKitabı okudu
Reklam
Sahi, neydi sevgi? Bir çuhayı ipek görebilmek miydi; toprağı amber niyetine koklamak mı? Sureti sirete, arazı cevhere, bedeni ruha köle eylemek miydi sevgi? Sevgi bir iyilik miydi, şefkatli bir cümlecik mi? Neydi sevgi dış mıydı, yoksa iç mi; zahir miydi, yoksa batın mı; kalıp mıydı, yoksa can mı?Var olmak mı, varlıktangeçmek mi? Dünyaya gülmeye mi gelmiştik, ağlamaya mı; ölüyor muyuz, yoksa doğuyor mu? Sevgi neydi?!.. Sevgi bir acıydı herhalde, bir kederdi, kah hüzünle, kah mutlululkla hatırlanan. Belki de sabırdı sevgi,affetmekti, gelecek günler adına. Sevgi sınanmaktı adl-i ilahi'de ve sınavı geçmekti ercesine. Sevgi bir tevbeydi, nasuh kisvesinde; bir dirilişti nefsi öldürerek. Sevgi iyi bir ad bırakmatı fena yurdunda. Ömür geçer de ad kalır...
Deneme
Meçhul bir şair aşkı şu satırlara sığdırmış. Aşk zahiren üç harf gibi gözüküyor, Batın’daysa her harfinde ayrı bir sır vardır… Aşk seni rahmana ulaştırıyorsa aşktır… Eğer nefsine ulaştırıyorsa bu aşk değil tutkudur. Ve bir süre sonra biter. Ama aşk böyle değil. Dağı seversin, taşı seversin yahut bir güzeli seversin, lakin güzelliği O’ndan bildiğin
Unutur muydum onu? Unutur muyum sahi? Bir gün gerçekten de unutur muyum? Onun kalbimde açtığı yara iyileşse, izi kalır mıydı? Hiç olmamış gibi... Öyle yapabilir miydik? Hiç olmamış gibi? Hiç olmamış gibi yaşayabilir miydik bir gün? Yapar mıydık sahi.
İniyorum kulelerinden katil iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane canlıların korka korka uzandıkları zemin
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.