Tu quoque mi fili~ Sende mi oğlum...
Az ucundan spoiler içerir!
Julius Caesar: nitelikli, bilinçli, halkına ve diğer insanlara saygılı aynı zamanda ağırbaşlı ve cömert bir karakter.
Oğlu gibi sevdiği Brutus: Aslında Caesar'a karşı hiç art niyeti olmayan bu arkadaşı tıpkı 
Othello eserinde olduğu gibi kışkırtan ve aklına şeytani düşünceleri sokan Cassius'umuz var. Kitap içeriğine çok girmeden almış olduğum mesajı aktarıp giderim...
Cassius, Brutus'un aklına girer ve Caesar'a karşı bir isyan hareketi başlatırlar sonucunda ise bildiğimiz gibi Caesar öteki dünyaya Brutus'un hançeri ile yolculanır.
Halkın gözü açılmasın, aman halk ayaklanmasın diye Caesar yönetimini kötüleyip başa geçmek ister Brutus ve şıracı takımı.
Fakat işler öyle yürümez halk Caesar'ın ölümüne isyan eder ve şıracılar ile Brutus'ü kentten kovalarlar :)
Derken iki ordu oluşur ve karşı karşıya gelir Caesar ve Brutus ordusu. Caesar ölmüştür fakat onu öldürenlerin vicdanı bir türlü yakalarını bırakmaz. Savaş yerinde şıracılar ve Brutus, Caesar'ın hayaleti ile karşılaşır ve kimisi kendi kılıcı ile kimisi ise karşı atak ile ölür.
Yani anladığım o ki, mazluma (Caesar'a) ilişmeyeceksin! Dalavere ile işler yürümez şeytanlık işe yaramaz. İcat çıkarmayın yav diyesim geldi de bu mecraya gitmez.
Akıcı bir eser tavsiye ederim, okuyun okutturun.
Herkese kahveli okumalar.
Bu bir "Veda Şarkısı"dır.
Kaybetmekten korkma; bir şeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.
Ernesto Che Guevara
İncelemeye Che'nin bir sözü ile başlamak istedim. Şiirlerinin toplandığı bu kitapta beni en etkileyen şiire incelemem de yer vermek istedim.
Veda Şarkısı
1.
Kayalıkta çakılı yelkenli
sana bırakıyorum
