Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ön kapaktaki Margaret Atwood değerlendirmesi kitabı almamda etken olmuştu. Çok başarılı bir kurgu olduğunu düşünüyorum. Olay örgüsü , başlangıç noktaları ve karakterlerin birbirleriyle uyumu şahane kurgulanmış bana göre. Edebi açıdan insanı fazla fazla düşünmeye sevk eden, derinlik içeren bir kitap değil ancak oldukça yalın ve net bir anlatıma sahip. Güç kimdeyse onun zorbalaştığı, mağduriyetten zorbalığa giden süreç , cinsiyet rolleri ve bunun zamanla değişimi başarıyla kurgulanıp anlatılmış. Ayakta duran güçlü kadın olma baskısının fazlasıyla üzerimizde olduğu ve neredeyse tüm kadınların erilleştiği bu üretim ve tüketim çılgınlığı çağında yaşıyoruz bence. Keyifle ve beğenerek okudum.
Güç
GüçNaomi Alderman · Misis Kitap Yayınları · 2017183 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
spoilera benzer şeyler olabilir Kitabın kapağında yarı çıplak bir adam olduğu için çoğu insanın önyargılı bir şekilde davranıp okumayı reddedeceği bir kitap fakat en iyi şeyler insanın karşısına hep en beklenmedik anlarda ve şekillerde çıkar. Bu yüzden ben hayatta her konuda önyargımı sıfırda tutmaya çalışırım eh bu sayede de çok tatlı bir aşk hikayesi okumuş oldum. İlk sayfadan itibaren inanılmaz eğlendim, kahkaha attım yerler çok fazlaydı. Dürüst olalım, hangi kadın yakışıklı, zengin, ukala bir patron okumayı sevmez ki? Ben seviyorum en azından. Kitapla ilgili en beğendiğim şey karakterlerin uyumu ve sağlam kişilikleri oldu. Adam her konuda muhteşemdi ama en çok dürüstlüğüyle gönlümü fethetti. Kız aklı başında, kendinden emin ve basmakalıp 'gereksizlikler' sergilemeyen biri. Baştan sona kadar flörtleşmeleri, hoşlanmaları, sohbetleri kadar hoşuma gitti ki. Normalde adamın her gittiği yerde kızın karşısına çıkmasını hiç sevmem. Romantik kitaplarda bu davranış 'aşkından ölüyor ve onsuz yapamıyor o yüzden her gittiği yerde peşinde' diye çok tatlı gibi gösterilmeye çalışılıyor ama benim için boğucu davranışlarıyla psikolojik baskı uygulayan, kendine güveni olmayan bir adamın davranışı bunlar. Fakat kitapta bu beni rahatsız etmedi çünkü kız açıkça adamın ısrarcı tavrını sevdiğini söyledi. Onun hoşuna gidiyorsa bana laf söylemek düşmez :D Ki adam da bunu asla toksiklik içeren şekilde yapmadı. Sanırım yazarın hikayeyi ilginçleştirmek adına toksiklik içerecek şeyleri eklememesi kitabı sevmemin en büyük nedenlerinden biri oldu. Basit fakat güzel ve eğlenceli bir aşk hikayesi. Sevdim.
Patron
PatronVi Keeland · Yabancı Yayınları · 20171,236 okunma
Reklam
808 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bilinmesi gereken bir Dünya klasiği..
Dünya klasikleri arasında bilinen bir eser olmaması şaşırtıcı. Gotik tarz da yazılmış döneme göre karakterlerin ve olay örgütünün harika uyumu, betimlemelerin insanı asla yormaması hatta daha heyecan kılması.. Kesinlikle okunması gereken çok kıymetli bir eser. Yazarın öldükten sonra tanınması ve bu eserin kıymete geçmesi de üzücü.. 808 sayfalık lakin sizi asla korkutmasın nasıl bitti anlamayacaksınız. Herkesin kendinden bir parça bulacağına inanıyorum. Ben en çok Marian'ı sevdim, onu tanımak büyük bir zevkti..
Beyazlı Kadın
Beyazlı KadınWilkie Collins · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023699 okunma
·
Puan vermedi
Bu Biraz... Ihmm!?
Şimdi öncelikle kitabın gotik tarzını sevmediğimi söyleyemem ancak beni asıl endişelendiren bu değil. Her ne kadar ana karakterler arasındaki aşk uyumu göze çarpıyor olsa ve gerçekten duyguyu hissettirse de ikisinin de aşık olduğunu gördüğüm motiflerle gözüme daha çok çarpan şey öğrencisini istismar eden bir öğretmen hikayesi gibi hissettirdı. Bu kitap bana gotik edebiyatı ne kadar sevdiğimi bir kez daha hatırlattığı ve her şeye cevap vermeden merak unsurlarıyla baş başa bıraktığı için kötü de diyemiyorum. Karakterlerin aşkını dark romance kategorisinde kabul edip konuyu kendi içimde kapatıyorum. Ama siz kitabi okumayı düsünüyorsanız yine de bunu göz önünde tutun. Yazarin olayları işleyiş tarzını beğendim. Olay kurusundaki birkaç şeyi zaten anladığım için çok karmaşık gelmedi ama karmaşık olmayan şeyler de hafife alınmamalı bence. Bir şans hak eden bir kitap diyebilirim.
Gothikana
GothikanaRuNyx · Independently published · 20211,350 okunma
475 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Halide Edip’in zarif kalemini bütün ustalığıyla kullandığı bu eserde dönemin baskısı içinde kendisini bulmaya çalışan karakterlerin hayatlarına dahil olma fırsatı buluyorsunuz. Kitaptaki en güçlü karakterin Vehbi Dede olduğunu düşünüyorum. Batı’ya yönelimin görüldüğü ve Türkiye çekirdeğinin kırılmaya başladığı bu dönemde garbın etkisi hissedilse de Vehbi Dede’nin temsil ettiği manevi güç tüm karakterlerin ruhuna işlemiş vaziyette görünüyor. Sinekli Bakkal’ın doğu ağırlıklı teması eserin sonuna doğru batıyla sentezlenmiş şekilde karşımıza çıkıyor. Böylece zirveye ulaştığını söyleyebiliriz. Tüm karakterler incelikle işlenmiş, her birinin hayatı ayrı şekilde kitaplaştırılabilir… Müzik ve edebiyatın kusursuz uyumu her sayfada okuru etkisi altına almayı başarmış… Yazarın kalemi en üst seviyede.
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,5bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
sevgimi artıran bir eser oldu. "İşte Sabahattin Ali kalemi" dediğim bir eseriydi. O akıcı, sıkmayan anlatımı müthişti. Yazarın Türk edebiyatında apayrı bir yeri olduğunu düşünüyordum, bu eser yorumu da Sabahattin Ali'yi övme noktası olsun. Öncelikle eserin kurgusunun çok iyi yapıldığından bahsedelim. Karakterlerin üstlendikleri rollere uygunluğu, olay akışının kusursuz oluşu bu eseri tam bir Sabahattin Ali klasiği yapıyor. Kurgunun sağlamlığını Kürk Mantolu Madonna'da da görürsünüz mesela. Bu edebi eserler ancak yüksek bir edebi zihnin ürünü olabilirdiler. Yusuf Muazzez çok uyumlu birer ikiliydi. Mesela Kürk Mantolu Madonna'daki Raif-Maria ikilisinde tezatlar çoktur. Fakat Yusuf-Muazzez ikilisi öyle değildi. Bu ikisinin uyumu şu ana kadar okuduğum en uyumlu, en sadık, en sevimli aynı zamanda en sade ilişkilerdendi. Tüm kötü olaylara rağmen Yusuf'un Muazzez'de birazcık bile suç bulmayışı... Muazzez'in her şeye rağmen Yusuf'la gitmek istemesi ve kucağında yitip gitmesi... Okunmalı, Sabahattin Ali'nin kaleminin farkına varılmalı. Şiddetle -her eseri gibi- tavsiye edilir.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,5bin okunma
Reklam
475 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Sinekli Bakkal: Doğu-Batı Arasında Bir Kültür Çatışması
Halide Edip Adıvar'ın "Sinekli Bakkal" adlı romanı,Doğu ve Batı kültürlerinin çarpıcı bir şekilde karşılaştırıldığı ve çatıştığı bir atmosferde geçer.Roman, Rabia adındaki genç bir kadının hayatını merkeze alırken,onun çevresindeki karakterler aracılığıyla Doğu ve Batı arasındaki kültürel,dini ve sosyal farklılıkları ele
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,5bin okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
Akıcı, sürükleyici, merak uyandıran bir kitaptı. Karakterlerin uyumu, olay örgüsü içinde fark etmeden bazı bilgiler edinmemiz ve sondaki yazarın notu bölümü ile taşların yerine oturması. ''Amor fati; kaderini seç, kaderini sev.''
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
435 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Öznur İlter
Öznur İlter
Oznur Hanım'ın kalemi o kadar guzel , anlatımı, karakterlerin arasındaki uyumu o kadar kendine has ve mutluluk verici ki ..insan asla doymuyor okumaya.. Hakan ve Verda sizi kalbinizden vuracak gerceklerle örülü mucadelelerine davet ediyor.. Alti cizilecek onlarca cumle kitap bittikten sonra da zihninizde dönup duracak.. Hele bir siir var ki Oznur Hanimin kendi kaleminden cikan.. Lutfen daha cok kisiye ulassin ;)
Tarçınlı Elma Çayı
Tarçınlı Elma ÇayıÖznur İlter · Omca Yayınları · 202150 okunma
396 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Çok güzel bir kitaptı. Özellikle son 100 sayfaları aşırı mükemmeldi. Her yönden çok iyi şeyler vardı kitapta. Karakterler, olaylar, geçmişte neler olduğu, yaşanan şeylerin birbiriyle uyumu ve bağlantısı, içerisindeki cümleler, okurken yaşadığın heyecan ve elinden bırakamama isteği... Her şeyi efsane olan bir kitap. Sirius ve Harry'nin sonunda elde ettikleri baba-oğlumsu ilişki çok hoşuma gitti. Remus Lupin karakterini ayrı bi sevdim. Zaten Harry, Ron ve Hermione karakterlerini çok severim. James, Remus ve Sirius'un zamanında, anlatıldığı kadarıyla arkadaşlıkları çok hoştu. İyice bir karakterlerin geçmişini anlamamı sağladı.
Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Harry Potter ve Azkaban TutsağıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları Yayınları · 202234bin okunma
Reklam
416 syf.
8/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Nora ve Patch
Kutsal bir yemin Kovulmuş bir melek Yasak bir aşk Sınıf arkadaşı olan bu ikili bir biyoloji ödevi için partner olurlar. Bu sırada Nora'nın hayatı tehlikededir. Peki bunun Patch'le bir ilgisi var mı yoksa her şey planlanmış mı? Nora aslında kim olduğunun farkında mı? Fantastik bir serinin ilk kitabı olan bu kitap bir ay boyunca elimde süründü desem yeridir. Sonlara doğru daha çok eğlendim ama ilk yarıda gerçekten sıkıldığım yerler oldu. Konuya geç girilmiş gibi hissettim. Başta olan olaylar ana olaya zemin hazırlayan olaylar olsa da daha çok bu fantastik dünyaya girmek isterdim. Polisiye tarzı kitapları daha çok andırdı bana. Serinin devamında belki daha ön planda olur o fantastik dünya ama seriye devam etmeyeceğim. Benim için tek kitap olarak yerini alacak. Kitabı beğendim bu arada. Akıcı bir dili vardı. Biraz benim vakitsizliğimden uzun bir sürede bitti. Ama hızlı okunabilecek bir kitap. Anlaşılması da kolay. Kurgusunu da beğendim. Karakterlerin uyumu vs. de güzeldi.Okunabilir mi? Evet okunabilir. Serinin diğer kitapları şöyle: -Fısıltı -Çığlık -Sessizlik -Final
Fısıltı
FısıltıBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayıncılık · 201512bin okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Elif Şafak'ın kaleminden çıkan "Şehrin Aynaları", 17. yüzyılda İspanya'dan kaçıp İstanbul'a sığınan bir Sefarad ailenin hikayesini anlatan sürükleyici bir roman. Tarihi gerçeklerle kurgunun ustalıkla harmanlandığı bu eserde, sürgün, kimlik arayışı, aşk ve aile gibi temalar işleniyor. Roman, Engizisyon'un zulmünden kaçan bir ailenin üç kuşak boyunca yaşadıklarına odaklanıyor. Her kuşak farklı zorluklarla yüzleşiyor ve İstanbul'da yeni bir hayat kurmaya çalışırken kendi kimliklerini de sorgulamaktan çekinmiyorlar. Elif Şafak, tarihi ve kültürel detayları ustalıkla kullanarak okurları 17. yüzyıl İstanbul'una adeta ışınlıyor. Romanın karakterleri çok yönlü ve inandırıcı bir şekilde kurgulanmış. Okuyucular, karakterlerin sevinçlerine, acılara ve umutlarına ortak oluyor. "Şehrin Aynaları", tarihi roman sevenler için olduğu kadar, sürükleyici bir hikayeye ve etkileyici karakterlere sahip bir roman arayan herkes için ideal bir eser. Elif Şafak'ın akıcı dili ve şiirsel anlatımı, bu romanı unutulmaz bir okuma deneyimi haline getiriyor. Kitabı sevme nedenlerim: Tarihi ve kurgunun mükemmel uyumu Sürükleyici ve merak uyandıran bir hikaye Çok yönlü ve inandırıcı karakterler Elif Şafak'ın etkileyici ve akıcı dili Kitabı kimlere öneririm: Tarihi roman sevenler Sürükleyici bir hikaye arayanlar Etkileyici karakterlere sahip bir roman okumak isteyenler Elif Şafak'ın hayranları
Şehrin Aynaları
Şehrin AynalarıElif Şafak · Doğan Kitap · 20181,473 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
karakterlerin aşçı olduğu kitaplar çok ilgimi çekiyor o yüzden de bu kitaba karşı oldukça meraklıydım. okuyanlardan gördüğüm güzel yorumlar da beklentimi baya arttırdı ne yalan söyleyeyim. fakat kitabı sevemedim. olmadı. ve çok üzüldüm. tuğba ablanın daha önceden iki kitabını okumuş ve sevmiştim çünkü. demek ki bu kitap bana hitap etmiyormuş anlamış oldum. karakterler arasında gelişen hızlı aşktan ziyade yavaş yavaş işlenen aşkı okumayı daha çok seviyorum. kitapta hem ana karakterler hem de yan karakterlerin bir anda aşık olması beni bi şaşırttı. üzerine duygusal olarak da birbirlerinden etkilendiklerini çok hızlı söylediler. balım’ın endişelerini ve korkularını anlıyorum. çok da mantıklı zemine oturtabilirim aslında ama bunda da daha fazla içine girilmesini isterdim. annesinin neler yaptığını daha net okumak, anlamak ve içselleştirmek kitaba bağı arttırabilirdi diye düşünüyorum. ayrıca balım’ın birden bunu anlaması da garipti. birden herkesi bırakarak annesinin mezarına gitti ve anladı. bu kısımlar biraz daha yedirilse daha fazla okuyucaya geçebilirdi bence. eski sevgilisiyle ve olanlarla ilgili daha fazla şey okumak isterdim bir de. bunlardan ötürü kitabı pek sevemedim. ama aşçılık kısımları çok güzeldi yalan söyleyemeyeceğim. yemek yapmaları, uyumu ve birbirlerine sataşmaları tatlı olan kısımlardandı. kenan’ın gerçekten de mükemmel erkek tanımı olduğunu da es geçemem. genel yorumlara baktım. herkesin çok sevdiğini göz önünde bulundurursak belki benim okuduğum zaman veya beklentimden de bu şekilde hissetmiş olabilirim. okuyup okumamayı size bırakıyorum.
Tadında Aşk Var
Tadında Aşk VarTuğba Atıcı Coşar · Müptela · 2021248 okunma
752 syf.
·
Puan vermedi
Metafizik Irmaklarda Bir Arayış Hikayesi: Tuhaf ve Biçimsiz
"Açıklama denen şey giydirip kuşatılmış bir yanlıştır, yanlışın ta kendisi.." Her yorumun başlı başına bir yanlışlık olasılığı gibi.Çünkü kitabı elime aldığım andan bitene değin onlarca yorum analiz cümlesi geçti kalemimden her biri diğerinden doğru ve diğerinden yanlış. Bu açıklamayı da(!) yaptıktan sonra yazarın okurunu sürüklediği
Seksek
SeksekJulio Cortazar · Can Yayınları · 2022434 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
Selamm Bugün #davetiye kitabının yorumuyla sizlerleyim KİTAP YETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR Stella, şehrin en büyülü yerinde gerçekleşecek bir düğün için davetiye almıştır. Ancak şöyle bir sorun vardır ki gelen davetiye ona değil, eski ev arkadaşına gelmiştir. Ev arkadaşı da ona kazık atarak bir gece terketmiştir. Bu yüzden Stella utana sıkıla da
Davetiye
DavetiyeVi Keeland · Yabancı · 0587 okunma
244 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.