*
Cumhuriyetin en başarılı eserlerinden biridir tam bağımsız Köy Enstitüleri. Geçmişte başarıya ulaşmış, başarısı da kapatılmakla ödüllendirilmiştir. Çünkü; ülkemizde her başarının bir ödülü değil, cezası vardır.
*
Köy Enstitüleri açıldığı yıllarda değil de, kapandığı yıllardan sonra daha çok gündemde olmuş, her dönem geçmişe ait bir özlem, bir
Kız çocuklarınızı 6 7 yaşlarındaki erkek çocuklarından ötürü okula gönderemiyorsanız oturun erkek çocuklarınızı ve bizzat kirli olan bu pis zihniyetinizi eğitin. Gelin size "Heterojen Sınıf"tan bahsedeyim. Her şeyi eğitim ve psikoloji temelinde anlatacağım, lütfen bunları dikkate alarak yorum yapın.
İlkokul 2.sınıfa giden öğrencilerden
Sanşiro romanı ile sınırlı olmayıp, Soseki’nin hayatına, külliyatına ve fikriyatına dair pek çok mevzuyu kapsayacak şekilde yazarın romanlarında da umumiyetle odak noktası olan Doğu-Batı düalitesinin perspektifiyle değerlendirilip öyle ele
✏️Bir Eğitimcinin Gözünden 👁️👁️🕊️
Çok değil, burada 2 gün önce paylaştığım ileti hakkında kısaca birkaç cümlede bulunacağım. Aklıma takılanlar..
〰️🔹
✔️Bir arkadaşım yazmış: olur mu öyle şey, Osmanlı kadına değer vermez mi hiç? O zaman bu Kösem Sultanlar, Turhan Sultanlar neyin nesi? demiş.
Tarihten kısaca hatırlayalım.
Sultan I.
Din, ilim, sanat, kültür, uygarlık, eğitim, felsefe vb. konuları ihtiva eder. Tam olarak felsefi mi, dini mi, sosyolojik mi yoksa araştırma-inceleme mi çözemedim. "Karma" olmuş diye bilirim. Ele aldığı konulardan olsa ki kolay anlaşılır ve akıcı olduğu da söylenemez. Okurken yazarın bilgi donanımı ve zekası apaçık belli oluyor. Kültür, uygarlık, eğitim ve ahlak konuları üzerine çok iyi tespitler yapmıştır.
Batılı yazarların eserlerinde din konusu genellikle bir manalı olmadığı için, din bahsi geçerken çelişkiye düşme olasılığı yüksektir.Bu noktada okurlar biraz zahmete düşerek satırlar üzerinde "kafa yorabilirler."
Kitap Mor Çatı'ya başvuran yüze yakın kadının yaşadıklarına dayanarak yapılan bilimsel mahiyetteki bir araştırmadır. Bu, yazım diline de yansımış, bu nedenle akademik yayın okuyoruz hissi duyuyoruz. Kitabı pdf formatında okudum, bu açıdan sıkıntısı yazıların çok küçük olmasından dolayı güçlük çekmem oldu. Ara ara kendini tekrarlayan yazıların
Adıyla sanıyla kadın düşmanı bir iktidarla karşı karşıyayız biz, sevgili kız kardeşlerim!
Ve kuruldukları günden bu yana böyleler.
Kadın düşmanlığını kutsal aile masalının arkasına saklamaya çalışan, kadını, erkeğe tabii bir mal olarak gördüğünü ve bunun sebebinin, inandığı din olduğunu iddia edenler yönetiyor bu ülkeyi!
Ve biz kadınlar
Bugün yazdığı kitaplar ve hayat mücadelesi ile feminizme yol açan ilk kadınlardan Mary Wollstonecraft’ın doğum günü 💜
Bu sabah onu çok bilinen şu sözleri ile anıyoruz :
"Kendi cinsimin haklarını savunuyorum – kendi çıkarlarımın peşinde koşuyor değilim.”
İyi ki doğdun Mary 💜
•Wollstonecraft, kadınların ev hayatına kapatıldıkları,
Bu site için ilk incelemem olacak. Önüme düştüğü için yazıyorum.
İnceleme yazmadan evvel başka arkadaşların incelemelerini de okuyayım dedim. Üzülerek söylüyorum ki çoğu kişi ne Platon'u tanıyor ne de dönem içinde Atina şehrinin yapısını/tarihini biliyor. Dolayısı ile Devlet kitabını da anlayamamış veya yanlış anlamış.
Size bu şekilde yazılan
''Köy Enstitüleri ayçiçeği gibiydi. Güneşe bakardı. Kardelen çiçeğini andırırdı. Karanlığı delerdi.'' (Mevlüt Kaplan)
Osmanlı'da askeri ve teknik okullardaki eğitimi hariç tutarak bir araştırma yaptığımızda sivil okullardaki eğitimin kötünün de altında olduğunu ve taşradaki halkın eğitimsiz bırakıldığını söyleyebiliriz. Bundan dolayı da
Liste şöyleydi; (Önce ortaokul dönemi)
Allah'm Askerleri
Komünist Rusya
Darwin'in Yalanları
Nasyonalizm ve Alman Milliyetçiliği
Bilimde îslam
Siyonistlerin Sonu
Peygamber Efendimizin Üstün Ahlakı
Benim incelemem biraz uzun olacak. Ama okurken hem o dönemi hem de dönemin kitaba yansımalarını anlatacağım. Yani Udi romanını dramaturji yaparak anlatmaya çalışacağım. Dramaturji ile bir eseri ele almak çok uzun bir süreç. Ama burada makale ya da tez yazmadığımız için önemli noktaları ve kitabın alt metninde ne anlatmak istediğini kısa da olsa
“Halk kitleleri cansız bir balçık yığını olup heykeltıraş eli dokunmadığı sürece öyle kalacaktır." (s:58)
Toplumun ezilmiş ve geri kalmış bireylerine, yüzyıllardır dokunması beklenen heykeltıraş elinin dokunamamasının tek sebebi önünde duvar gibi duran ve asla geri adım atmayan devlet engelidir. Finansal olsun olmasın, tüm imkanların sözde
Rüzgara ve akıntıya karşı gelerek Arjantin ve Uruguay' da, kızlarla oğlanların birlikte öğrenim gördükleri, dini eğitimin zorunlu olmadığı ve fiziksel cezanın yasaklandığı, laik ve karma okullar kurdu.
Arjantin tarihinin ilk eğitim müfredatının yanı sıra birçok eser kaleme aldı. Bunların arasında evlilik hayatının ikiyüzlülüğünü yerden yere vuran bir roman da bulunuyor.
İlk halk kütüphanesini ülkenin iç kesimlerinde kurdu.
Boşanma diye bir şey henüz yokken boşandı.
Buenos Aires gazeteleri ona küfretmekten büyük zevk alı yorlardı.
Öldüğünde, Kilise onun cenazesini kaldırmayı reddetti.
Juana Manso:
-Arjantin tarihinin ilk laik ve karma okullarını kurdu.
- Müfredat yazarken dini eğitim zorunluluğunu ve cezayı kaldırdı.
-İlk halk kütüphanesini kurdu.
-Boşanma diye bir şey henüz yokken boşandı.