Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
344 syf.
·
Puan vermedi
şamanizm ile ilgili bilgiler edineceğim sevinciyle aldım fakat kaybolan kızın peşine düşen komserin hayatını,aşk acılarını,hayal kırıklıklarını okudum..ben pek beğenmedim..
Su
SuBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20195bin okunma
Bir günümde sen vardın yine sancılarla ağıt yaktım! Bu günümde yalnızım Rabbim yalanlara kandım ben… Bir şarkı yaptım dostum oldu arkasından ağlayandım, Ve bulandım duygularla arkasından kalbe kilidi bağlayandım. Anlatılmaz bir gecemde karanlık gökyüzüm var, Evde romantik bir hava dışarda aç yatan var. Söz veripte tutamadın mı geçmişe dönenmi
Reklam
504 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
öncelikle son zamanlarda en iyi -türk yazarlar arasında hiç olmadığı kadar hem de- kurgulardan birine sahip. osmanlı saray tabiplerinden ve hiç yaşlanmama hastalığından muzdarip atahunalp urumgalatlı bir sahilde hafızasını yitirmiş bir şekilde kendine gelir. sahile bitişik yamaçlarda kurulu bir çiftliğe ulaşan atahunalp, burada kendisi gibi hafıza zayıflığı olan torunları, torunlarının torunları ile birlikte 140 küsur yıllık hafızasının peşinde olan bir örgütten sakladıklarını öğrenir. hem kaybolan hafızasını, hem de peşindekilerin kim olduğunu öğrenmek isterken kendini bir garip maceranın içide bulunur. dahası hafızasında bir şeyler canlandıkça kafası daha da çok karışacaktır. kitapta, özellikle başlarda yaşına göre konuşmayan mehveş hanım'ın diyaloglarını biraz yadırgamakla beraber, yazarın tükçe dilbigisi kurallarına tamamen uygun ancak tvde, radyoda ya da benzer kitaplarda kullanılan genel geçer türkçe'den farklı kullanımları dikkat çekiyor. bazı sitelerde "yazarın kötü türkçe kullanımı" diye bahsedilse de ben alışılmadık diye yorumluyorum. "önemsiz" yerine "mühimsiz", "tanıdık" yerine "aşina", "bir çuval incirin pestil olması" bu kullanımlardan birkaçı iken kelime dağarcığıma kattığı "iştiyak" kitabın başka bir artısı. umutcalisan.com/2014/09/atahuna...
Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel Defteri
Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel DefteriMehmet Mollaosmanoğlu · Profil Yayıncılık · 201357 okunma
"Bir yolculuk vardı, hep vardı, her şey bir yolculuktu. Bu yolculukta beni hep izleyen, en olmadık yerde karşıma çıkıverecekmiş gibi yapan, sonra kaybolan, kaybolduğu için de kendini aratan bir bakış gördüm; suçtan günahtan çoktan arınmış yumuşak bir bakış... Ben o bakış olabilmek isterdim. O kadar çok istedim ki bunları, o dünyada yaşadığıma inanasım geldi. Hayır, inanmaya gerek bile yoktu; orada yaşıyordum ben."
Yazmaya devam etmenin benim için yaşamaya devam etmekten bir farkı yoktu. Ancak ben okur bulmak için yazmıyordum. İnsanlar bir gün daha hayatta kalabilmek için çalışıyordu. Bu nedenle şiir onların ilgi alanından uzakta kalıyordu. Benim yazma sebebim tamamen kendimle alakalıydı. Günlerimi şekillendiren ve anlamlandıran şeydi yazmak. Kelimeler, cümleler, kısa satırlar....Bunların hepsi hayatımın giderek kaybolan düzenini sağlıyordu. Yazmak dün, bugün ve yarın arasındaki hala kopmamış olan ince bir iplikti benim için.
328 syf.
·
Puan vermedi
Savaş, soykırım gibi felaketlerin içinde bir kadının rol aldığını düşündünüz mü hiç? O naif eller bir kalaşnikof tutuyor ve diğer yandan da zafer işareti yapıp gözlerinden deyim yerindeyse ateş saçıyor. Ben hiç düşünmemiştim, belki de düşünmek istememiştim diyelim. Keza benim gözümde kadınlar ve çocuklar her zaman savaşların hiçe sayılan, güç savaşları arasında kaybolan figürleri olmuştur. Ama Lower, bazen öyle olmadığını; düşman kendine saldırdığında kendini öldürmek için yanında bıçakla gezen kadınlar olduğu gibi, duygusal tutkuları, mesleki hırsları, maddi ihtiyaçları gibi nedenlerle gözlerini karartabilen ve kolayca insan öldürebilen kadınlar da olduğunu anlatmış. Ürpertici gerçekliğiyle şaşırtıcı bir roman.
Hitler'in Şirret Kadınları
Hitler'in Şirret KadınlarıWendy Lower · Koton Kitap · 201445 okunma
Reklam
126 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“Bir kadının yaşamından 24 saat” ne kadar güzel bir kurgudur ve bir o kadar da sıcak anlatımdır. Olaylar gelişmeden önce bir yakışıklı gencin yazar tarafından tarif edilmesi, gencin diğer insanlarla diyalogları, nerdeyse tüm kadınların arzulayacağı bir tipi anlatımı ve bir karakterin kusursuzluğunu her ayrıntıyı düşünerek kelimelere dökmesi
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin Ölümü
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin ÖlümüStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,6bin okunma
533 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı genel olarak beğendim. Aşk kitaplarının kraliçesi bu defa polisiye bir roman da denemek istemiş kendini sanırım. Bazı kısımlar da başarılı da olmuştu. Ama polisiye yazayım derken kimi yerde aşkı hissettiremedi. Replik kraliçesi olmasına rağmen kitapta olağanüstü replikler yoktu. Kitap iddialı bir şekilde başladı ama aynı iddia kitap boyu devam etmedi. Kaybolan/ölen eş vakası hakimdi ama ben kitabı okurken katılın kim olduğunu hemen düşündüm ve haklı da çıktım. Çok fazla kolay biriydi. Yeni erkek karakterimizi övmek için diğeri fazlaca aşağılanmıştı. Bu da bir kaç sahnede gereksizdi. Çok aşırı bir macera veya aşk yoktu. Sıradan bir yazara göre iyi kraliçemize göre kötü bir kitaptı. Puanın birini de ölümsüz tasvir ve repliklerini okuyamadığımız için kırıyorum.
Koru Beni
Koru BeniJudith McNaught · Epsilon Yayınları · 2014238 okunma
114 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Meşhur bilim kurgu yazarından son derece güzel bir roman. Phil Huxley başarılı bir psikolog ve Ben Coburn da yetenekli bir cerrahtır ve bu ikisi yakın arkadaştır. Valdez adında telepatik yeteneği olan bir öğrenci kaza geçirir ve ameliyatını Coburn yapar. Beyinden bir parça alınır ve çocuğun yeteneği kaybolur. Huxley, bu yeteneklerin insanın doğasında var olduğunu ve öğrenilebileceğini düşünür. Ve Joan Freeman ile beraber pek çok yetenek sahibi olurlar. Bir dağ gezisinde Coburn ayağını kırar ve Ambrose Bierce adında biri onu bularak iyileştirir. Huxley ve arkadaşları aslında ne kadar az yeteneğe sahip olduklarını o dağdakilerle tanıştıklarında anlarlar. Ve yeteneklerini iyice geliştirirler. Ancak dünya buna henüz hazır değildir ve bu bilgiyi bildiği halde paylaşmak istemeyen kötüler de iş başındadır. Zorlu bir savaş olacaktır ama acaba hangi taraf başarılı olacaktır. Soluksuz okunan bir roman.
Kaybolan Miras
Kaybolan MirasRobert A. Heinlein · Metis Yayıncılık · 199556 okunma
“Ben seni geceyle gündüzün arasında sevdim yar Kaybolan yılların, doğanın o acımasız kanununda sevdim ben seni Kahretsin işte öyle sevdim öyle yandım ben sana yar Bilsen ki sana olan sevgiyi anlatacak bir başka kelime bulsam Bıkmadan usanmadan yılmadan Namerdimce onu söyler onu yazardım yar Kahretsin ben seni gece ile gündüzün arasında sevdim yar Bedenimi almaya gelen Azrail’in pençesinde sevdim ben seni Kahretsin işte öyle sevdim öyle yandım ben sana yar Bazen Prometheus oldum çarmıha gerilircesine Bazen Spartaküs oldum aslanlara yem olurcasına Bazen Cem Sultan, ilmiği boynunda Pir Sultan oldum yar Bazen Şems’ini arayan Mevlana Bazen Mevlana’yı arayan Şems Dinginlerde Yunus, yokluğa kanat geren bir garip Mutlu bir yusufçuk gibi sana özgürlüğüne koşarcasına geldim yar…” Murat Göğebakan
Reklam
360 syf.
4/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Böğürtlen Kışı Sarah Jio’nun okuduğum ilk ve tek kitabı. Bir daha okur muyum kitaplarından, büyük bir ihtimalle okumam. Kitabın arkasında Saraj Jio’nun bir fotoğrafı var. Çok hoş, çok güzel bir kadın. Biyografisine göz attığımda bir dönem mankenlik yaptığını görüyorum. 3 de çocuk yapmış güzel yazar. Her çocuk doğuruşunda bir de kitap yazmış.
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201138,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.