Kısa,dar bir bağlaç... Bağladığı hayatlar ve yarattığı ilişki üzerine felsefi bir bakış. Kelimelerin dansı var kitapta ve bunlara yüklenen anlamlar; düşündürücü. Hani dile getirmek istedikleriniz vardır içinizde; derinlerinizden dile vardığında peltekleşirsiniz de kelimeleri yan yana getirdiğinizde devrik olur cümleler; kendiniz de şaşırırsınız. Tam tersine Aruoba; işte bu devriklikle, kelime oyunları ile dili çözmüştür, anlatmıştır içinden geçen ilişki dinamizmini. Bazen okuduğunuzu anlamak, özümsemek için çaba harcamak gerekiyor ama asıl bu keyif veriyor.
Şiirin özüne ulaşmış , harika betimlemeler kelimelerin dansı ile bir Cemal Süreya
Şiir seven herkesin okuması gereken güzellikte bir kitap olduğunu düşünüyorum
Sevda SözleriCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 201727,1bin okunma
ALAMUT I WLADIMIR BARTOL I KİTAP TETKİTİ
Hasan Bin Ali Bin Muhammed Bin Cafer Bin Hüseyin Bin Sabbah El Hamari. Cehennemden gelen hayalperest. Zalim. Cani. Oğul katili . Cennet anahtarının sahibesi. Peygamber. Yüce Efendi. Seyduna. .
Peki kimdir bu adam ? Günümüzde yaşasa nasıl biri olurdu? Binlerce insanı peşine takıp, gerçek dini
Bir kitap bu kadar mı sürükleyici olur ,gerçekten çok etkileyici yani bir oturuşta bile zorlasanız biter çünkü kopamıyorsunuz .O anlatış şekli,kelimelerin dansı bana çok büyüleyici geldi ve elbette ki samimi bir dil kullanılması da buna etki etmiş olabilir.Evet bir aşkı anlatıyor ;ama tensel olarak değil soyut bir aşkın yıllarca sürebileceğini ,aynı zamanda da sanıldığı gibi aşkların sonu hep mutsuz biter gibi bir kalıplaşmış önyargıyı da yıkıyor bunu da mutlu bir sonla bitirerek yapıyor Turgut Özakman.Bence okunması gereken bir kitap.
RomantikaTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 20214,777 okunma
Peki, bir barış bahçesi olamaz mıydı aynı insan?”
Genç bir gürgen ağacının ağzından okudum masalı, masal tadında gerçeklerdi okuduklarım. Bir gürgen ağacının dilinden insanoğlunun acımasızlığını, vahşiliğini, umursamazlığını, yaşadıklarını, yaptıklarını, acıttıklarını yüreğim yana yana okudum. Genç gürgenimizin direnerek büyüme çabası, hayalleri ve son dört sayfada geldiği noktayı okurken taş oturdu yüreğime..
Oysa bir yaprağın, bir dalın, bir çiçeğin, ağaçların, toprağın, taşın, yaşayan, yaşamayan herşeyin dünyada bir varlığı var. Usta kalem Hasan Ali Toptaş’a bir kat daha hayranlığım arttı. Dili, anlatımı, kelimelerin rüzgarla dansı yine muhteşemdi. Ve bana göre herkes okumalı bu masalı... Ruhumu beslemenin, besledikçe büyümenin verdiği huzur ile...
Kelimelerin müthiş dansı... Bu kitap tek cümleyle bu benim için. Unutulmuş bir köy ve o köyde bir berber dükkanı, diğer yanda kentte bir berber dükkanı. İki dükkanın aynaları paralel evrene geçiş için evrenin zayıf noktası bana göre. Sanki o iki ayna arasında evrenler arası geçiş sağlanıyor. Yazarın anlatım tarzıyla birlikte kitap son derece keyifle okunacak bir hal almış. Ayrıca insanın göğsüne elini daldırıp yüreğine dokunuyor o sözcükler. Onunla da kalmayıp yürekten bir yolculuğa çıkıyorlar el ele tutuşup. Onların yolculuğuna siz de katılıyorsunuz en son.
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012,6bin okunma
Yüreğin hançer gibi acımasız bir bakış attı geçenlerde bana.
Bütün şiirler felaket oldu, esti yağmurdan arta kalan rüzgarla.
Kelimeler senli sözcüklere gebe kalırken bir bebek kendi ölüsüne güldü bir anda.. Dikkat et zaman şimdi o ölülerin sessizliğinde doğmakta...
Eylem..
Burada yeniyim… Sanırım anca bir hafta oldu 1000K ailesine katılmam… Yeni bir ortam, yeni bir dünya söz konusu olunca biraz çekinerek, meraklı gözlerle bakıyorum. Paylaşımlara bakınca ne kadar çok okunacak kitap, tanışacak yazar var diye düşünüyorum… Biraz da geç kalmışlığın telaşına kapılıyorum… Bir yandan da umutla doluyorum okuyan, düşünen, sorgulayan ve en önemlisi insan olmanın değerini bilenleri görünce. Bu düşünce ve telaşlarımla işin açıkçası etkinliklere katılmaya pek cesaret edemedim. Etkinliklere dışarıdan destek vermeye karar verdim ve iki yıldır kütüphanemde duran, tanışmayı bekleyen bir yazarın incecik kitabını aldım elime. Şu an için kendimi inceleme yazma yetkinliğinde görmüyorum, hele de yeni tanışılan bir yazarın sadece bir kitabını okuyarak. Bu yüzden Yakıcı Sır’a şöyle bir kuşbakışı bakacağım. Stefan Zweig için “aşırı duygulu, iç dünyası uyanık ve tüm duyguları tetikte” demişler. Kelimelerin dansı bu yüzden olsa gerek. Hele 12 yaşındaki bir çocuğun iç dünyasını aktarırken. Sade, akıcı ve duygu yüklü. Kendime bir çocuğun hislerini bu kadar güzel nasıl kaleme alabildi diye sordum. Sonra aklıma Orson Welles’in “I know what is to be young, but you don’t know what is too be old” şarkısı geldi. Küçük Prens “büyüdüm...bir çocuk olmakla ilgili herşeyi unuttum” demişti. Büyümek kafa kâğıdının eskimesi değildir. Bazen bir an, koca koca yılları atlatır size. Değişirsiniz… Er ya da geç büyürsünüz. Tıpkı Edgar gibi.
Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202041,9bin okunma
Her okuduğumda ayrı tatlar aldığım klasik. Yıllandıkça değeri daha çok artıyor gözümde. Kelimelerin birbiriyle uyumlu dansı çok etkileyici.
Beğenerek okudum.
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,2bin okunma
Hermann Hesse ile tanışmamı sağlayan bu kitap aynı zamanda 1946 Nobel Edebiyat Ödülünü de kazanmış. Kitabı okuyunca yazarla tanışmak için isabetli bir karar verdiğimi anladım. İyi ki dedim kitaplar arasına girdi şimdiden. Ve sonrasında yazarın diğer kitaplarını da okuma isteği oluşturdu bende. Yazar kelimeleri ustaca kullanmış, şiirsel bir dili var kitabın.
Bir yorumda okumuştum, kitabın her kelimesini özümseyerek okumak isteseniz de kelimelerin nasıl akıp gittiğini ve kitabın ne kadar çabuk bittiğini anlamayacaksınız diyordu yorum yapan kişi. Bir günde bitirdiğim kitap bana da benzer bir yorum yaptırıyor, hem her kelimeyi özümsemek istiyor insan, hem de bir sonraki sayfayı büyük bir merakla çeviriyorsunuz. Yazarın kelimelerle olan dansı kitaba akıcı bir anlatım katmış.
İçerik olarak da Hindistan'a yaşayan Siddhartha'nın bir Brahman olarak başlayan yaşamında kendini arayışı var aslında. Asıl ben'ini bulmak için de birbirinden farklı hayatlar yaşıyor. Peki Siddhartha kendi ben'ini bulabiliyor mu sonunda?
Aslında hepimiz aramıyor muyuz kendi ben'imizi, bunun için de sürekli farklı arayışlar içinde değil miyiz? Mesleklerimiz, hobilerimiz, arkadaşlarımız, hepsi kendi ben'imizi bulmak için yaptığımız arayışın birer parçası değil mi? Belki de Siddhartha'nın arayışında kendi arayışımızı da buluyoruz, neden olmasın...
Kendi ben'imizi bulmak için Siddhartha'nın yolculuğuna r gö, atın derim.. Keyifli okumalar....
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,9bin okunma
Yetenek ve heveslerin imkânsızlıklar yüzünden sürekli sekteye uğradığı, hayat ve ekmek kavgasının her an bütün ağırlığıyla bastırdığı zor günler yaşanmaktadır.
"Türk yazarlardan farklı bakış açıları ile yazılmış bir roman okumak istiyorum. Biraz beni etkilesin, kelimelerin gücünü kullansın hatta kelimeler ile dans etsin. Okurken düşüneyim, yeni şeyler öğreneyim." diyorsanız aradığınız kitap Balmumu Yaşamlar olabilir.
Romandaki karakterlerin yazılması hatta kaleme dökülmesi gerekiyordu bu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Çok geç kalmışım onu anladım. Bölüm bölüm bir kitap idi bir solukta okudum. Yazarın anlatımı kelimelerin dansı beni büyüledi. Aşk, dostluk, para ve cinsellik konuları ön planda idi. Okumayan ne kadar anlatsam anlamaz tavsiye ederim.
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,584 okunma