Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
SON DURAK: KALBE DÖNÜŞ
Merhamet; belki de bu çivisi çıkmış dünyada en çok muhtaç olduğumuz, bize
huzur veren, eskilerden bugüne uzanan, yazarın “Bir şey eksik, her şeyi tutan bir şey.”
dediği… Eksikliği ile bizi birbirimize düşüren, varlığı ile tekrar bir araya getiren şeyi
bulanlar ona merhamet demiştir.
Merhamet diğer varlıklar için dünyayı emin bir yer kılmaktır.
Yavaşla - K. SAYAR / Yavaşlayın! Bu hayattan sadece bir defa geçeceksiniz.
Hızlı gidince her şeye yetişebileceğini sanıyor insan değil mi?
Daha çok çalıştıkça daha çok kazanacağını,
Daha çok kazandıkça daha mutlu olacağını,
Koştukça daha erken varacağını...
"Acele giden ecele gider," der bir atasözü. Hiç okumamışçasına ecele doğru ivmelenmiş gidiyoruz. "Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor hiç yaşamamış gibi
De ki bulunur elbet, iyi bir hâl üzere kaybolan kişi..
Kemal Sayar insan ruhunun labirentlerinde şiirle dolaşıyor adeta. İnsanı kendisiyle yüzleştiren şiirler kaleme alıyor. Bazı şiirleri okuduktan sonra insan onarılmaz yaralarla baş başa kalıyor. Kemal Sayar 'Daha derin yaralar için doktor yetmez. Şairin de orada olması gerekir.' der. 'Şiir terapi gibidir, şifa verir. Şair yazdıkça ruhundaki ağırlıkları hafifletirken, okur da sayfalar boyunca bu hafifliğe tanık ve ortak olur' der.
Tabii ki kitapta en sevdiğim şiir (ki kitabı almama neden olan şiir) 'Rüknettin'in Kalbi İçin Kehanetler' Sen nasıl bir şiirsin, şiir misin, taş mısın, bulut musun, nesin sen? Bir insan nasıl bir şiiri yaşayabilirse öyle yaşadım seni defalarca.
Kemal Sayar'ın sesinden şiiri dinlemek isterseniz; youtube.com/watch?v=7a1zhip...
Başlangıçta 3 ayrı kitap olan Hızır ve Roza 1992 yılında, İki Güneş arasında 1995'te, Ricat ise 2003'te yayımlanmış, daha sonra Bütün Şiirleri adı altında birleşmiş kitaplar. Kitabın tasarımını çok beğendim açıkçası. Eski bir Türk filmi tadı alıyorsunuz sayfalardan. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Ara ara açıp okunması gerekiyor ki kalbimizde daha fazla yer etsin. Teşekkürler Kemal Sayar :)
"Kâinatta hiçbir söz boşluğa gitmez. Mutlaka yankılanacağı bir kalp bulur, oraya yerleşir."
Bir binaya bakan mimar, o binanın estetiğine ve mekaniğine odaklanacaktır; onu görecektir. Aynı binaya bakan emlakçı, bu binadaki yatırımları kafasında tasarlayacaktır. Aynı bina bir başkası için sadece oturulacak bir ev'dir. Dünyaya bakış açımız gördüklerimizdir. Veya tam tersi, gördüklerimiz aklın merceğidir. Günümüz dünyasında uzmanlaşma ve
224 syf.
·
Puan vermedi
Kemal Sayar'ın "Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez" kitabını okuduktan sonra başka kitaplarına geçmek istememiştim. Bu kitabı okumak da aklımda hiç yoktu, birkaç kez karşıma çıktı en son başka bir kitabı araştırırken tekrar "oku lan artık beni" dercesine karşımdaydı "aga sakin, tamam" dedim ve indirip okudum. :D
" Dayanacak, bir dostluk kaldı..."
Her kitabın bir zamanının olduğunu düşünenlerdenim ben. Zamanı gelince bir şekilde o kitap gelir ve sizi bulur. Benim için Posta Kutusundaki Mızıka tam da böyle bir kitap.Uzun zamandır okumak istiyordum ama bir türlü fırsat olmamıştı. En doğru zamanı beklemiş demek ki. Tam da çok sevdiğim dostumla birbirimize mektuplar yazmaya başladığımız
Yavaşla, farket, tefekkür et, teşekkür et kitabı..
Bakıp görmediğimiz, görüp farkına varmadığımız nimetlerden bahsediyor. Öyle ki en çok da yavaşlamayı ve sakinliği anlatıyor.
Hayatı o kadar hızlı yaşıyoruz ki, durup kendimizi ve ruhumuzu dinlemeye vaktimiz yok . Yavaşlayarak, durup düşünerek, kendimizi ve ruhumuzu dinleyerek yaşamamızın güzelliğinden bahsediyor.
Kendimizi ve ruhumuzu bulman için hayatın kendi ritmine dönmeye ve ona uymaya ihtiyacımız var. Modern çağın getirdiği hız eksenli hayatın, mahremiyetin yitirilişinin, aile ilişkilerindeki çözülmenin, teknoloji odaklı yaşamlarda görülen iletişim kaybının güncel bir eleştirisi olmuş canım kitap.
Sevgili Kemal Sayar, günümüzün sorunlarını öyle güzel dile getirmiş ki, okurken insan durup durup düşünüyor. Aa ne kadar haklı, öyle güzel konulara değinmiş ki, evet tam olarak öyle değil mi zaten diyor insan.
Her şeyin para olmadığını söylüyor. Hatta yakın bir arkadaşının çok iyi bir şirkette ve çok iyi bir departman da çalışmasına rağmen işten ayrılması üzerine soruyorlar. Neden ayrıldın diye ‘çok para kazanabilirim, çok iyi bir yerde de olabilirim ama durup ruhumu dinleme vaktim yok’ der. EGördüğümüz, görmek ve duymak istemediğimiz ve bilmediğimiz öyle güzel konulara değinmiş ki bir kere değil birkaç kere okunacak türde bir eser olmuş. Başucu kitabı mahiyetinde o yüzden kesinlikle okuyun ve kesinlikle okutun. Ve bende diyorum ki YAVAŞLAYIN! Bu dünyaya bir kere geleceksiniz!
326 syf.
·
Puan vermedi
Celaleddin Rumî,"Zira mümin, müminin aynası olunca yüzü buğulanmadan kurtulur./Mahzunluk zamanında dost,can aynasıdır.Aynanın yüzünü nefesle buğulandırma./../Acaba yüzümü nasıl göreyim?Ne renkteyim ki, gündüz gibi miyim,gece gibi mi?/Diye can suretimi hayli zamandır arayıp duruyordum.Fakat suretim kimseden görünmüyordu./Nihayet dedim ki,ayna neden icad edilmiş,ne güne yarar?Herkes nedir,kimdir,kendisini bilsin diye değil mi?/.../Nihayet ben,beni buldum,iki gözünde aydın bir yol gördüm, dedim/Vehmin;kendine gel,o senin hayalindir.Kendini hayalinden ayırt et dedi./Suretim gözünden seslendi:Birlikte ben senim,sen de bensin./Hayal bu zevali olmayan aydın gözdeki hakikatlerden nasıl yol bulur da girer?"der Mesnevi'de.'
Kendi kendisiyle arkadaş olamanın hedefi,insanın kendi içindeki tahripkâr bir düşmanlıktan kaçınmaktır.Kişi ancak kendinin dehlizlerinde sağ kurtulduktan sonra sağ kalan bir başkasını aramaya başlar.
İnsanın iç dünyasını ele alarak sohbet havasında yazılmış mânâsı derin pek çok konuda da fikir veren bir kitap ve bu konular ile ilgili nadide fikirlerini belirten yazarın beğendiğim eserlerinden biri oldu.Tavsiye ederim.
304 syf.
·
Puan vermedi
Bu seneye damgasını vuran bir “İncınmışsın Dedi” videosu var.
İzlemediyseniz hemen izleyin lütfen.
Arkadaşı adama soruyor:
“Hasan Ağabey bugün psikoloğa gidecektin ne yaptın?”
Hasan Ağabey cevap veriyor:
“İncınmışsın dedi.”
“Ne dedi?”
“İncınmışsın dedi.”
“O ni dimek?”
“Okumuş kadın. Hayatını ......... diyemedi, incınmışsın dedi.”
Sizce bu video
Azda olsa kaldı mı haysiyetimiz?
Bu seneye damgasını vuran bir “İncınmışsın Dedi” videosu var.
İzlemediyseniz hemen izleyin lütfen.
Arkadaşı adama soruyor:
“Hasan Ağabey bugün psikoloğa gidecektin ne yaptın?”
Hasan Ağabey cevap veriyor:
“İncınmışsın dedi.”
“Ne dedi?”
“İncınmışsın dedi.”
“O ni dimek?”
“Okumuş kadın. Hayatını ......... diyemedi,
“Dünyaya düşmekle başı yarışanlar ve kalbi kırılanlar için bu kitap.” Ve Kemal Sayar’dan bir efsane daha... Öncelikle “Sınuk” nedir? Sınuk; kırılmış demektir. Peki dünya da bizi, kalbimizi, başımızı kıran nelerdir? Nelere kırılmışızdır bu kadar? Eğitim, ahlâk, yaşam şekilleri, bozulan aileler, yetişen yeni nesiller, toplum, annelik, babalık, evlatlık, bunlar arasındaki bağlar, günümüz şartlarında anne-baba olmaya korkmak, kişilik problemleri ve daha nicesi... İşte içimizdeki çığlıklara karşılık gelen, içimizdeki çığlıkları dışarı çıkaran mükemmel bir eser. Eminim ki okuyan ve okuyacak bir çok kişi ile aynı duyguları paylaşacağım. Zira ben bu kitabı okurken satırların arasında kaybolup kendimi bulmaya çalıştım. Bir kitabın satırlarına göz yaşlarınız ve yüreğiniz eşlik eder mi? Bu kitaba benim göz yaşlarım ve yüreğim eşlik etti. Bazı kitaplara bu kitap “BENİM” der misiniz? Ben bu kitaba benim kitabım dedim...
Her birimiz büyüdüğümüz ve öğrendiğimiz bir yolculuktayız, olabileceğimiz en iyi kişi olmaya doğru hamle ediyoruz. Bizi yenilgi ve yetersizliklerimizin boşluğundan, anlamsızlığından alıp daha aşkın bir amaca taşıyacak bir yolculuk bu. Ruhu bulmak işte bu yolculuktur; hayatın anlamını, varlığın değerini keşfetmek için kendi gerçek benliklerimize
144 syf.
·
Puan vermedi
Freud'a göre..
Dostoyevski der ki..
Ahmet Haşim'in sözü üzerine..
Mehmet diyor ki
Ayşe'nin fikri şu ki..
Diye diye kitap etmişsin hoca. Senin kitapta bizim duvardan daha çok alıntı var..
Atlata zıplata okudum.
Fazla tırnak içi bi kitap.. Yer yer fazla basit yer yer kasıyor.. Öğrenilen bütün kelimeleri cümle içinde kullanmaya çalışan lise 2 ön sıra öğrencisi gibi..
Beğememedim.
