Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Zamanın ruhu her şeyden güçlüdür kızım,"dedi,"zaman insanı kendi ruhuna boyun eğdirir. Sen en iyisi,kalbinin içine bak,orada ne varsa odur!"
Sayfa 312Kitabı okudu
Ey şiir ne çok acı var içinde...ne çok kırılmış kalbin
GENELEV MEKTUPLARI I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Sizin de kendi aileleriniz olacak yakında bir gün. Ben de annemle babamın eteği dibinde geçirmedim hayatımı, kocamla birlikte uzaklara gittim. Hayat, aileleri değişik yönlere savurabi­liyor kızım, yeter ki insanlar gittikleri yerde mutlu olsunlar"
736 syf.
9/10 puan verdi
Serinin En Güzel Kitabı
Kitap 2 gün önce bitti ama şoku atlatıp düşüncelerimi yazabilmem için epey bir zaman gerekti gerçekten de. Tek kelimeyle anlatacak olursam, efsaneydi. Bolca şok, ihanet, aksiyon. Ve en çok da hüzün. Hem de normal bir hüzün falan değil, böyle kalbinizi düğümleyecek türden. Beklememe kesinlikle değdi, eğer fiyat konusunda sıkıntı yaşamayacaksanız
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024106 okunma
"Zamanın ruhu her şeyden güçlüdür, kızım," dedi, "zaman insanı kendi ruhuna boyun eğdirir. Sen en iyisi, kalbinin içine bak, orada ne varsa, odur!
Sayfa 312Kitabı okudu
Genelev Mektupları
I. Tenime yabancılaştım, etime … Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi Şimdi yalnız bilmem neden Zaman zaman yüzüme vuran Bir utancı perdeliyor sadece.
Sayfa 37 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
432 syf.
7/10 puan verdi
Güzel ve akıcı bir kitaptı. Özellikle ana karakterler ve ana karakterler arası bağ beni derinden etkiledi, gerçekten çok beğendim. Gizem, aşk ve fantastik teması vardı ama aşk temasının daha baskın olduğunu söyleyebilirim. Spoiler kısmında detaylıca anlatacağım ama ilk başlarda bazı konular sebebiyle sıkıcılaşmasından korktum, neyse ki böyle bir
Rapsodi
RapsodiLaura Thalassa · Martı Yayınları · 20221,375 okunma
Uzun süre susmuş, ne diyeceğini bilememiş, sonra kırık bir sesle konuşmuştu dayısı: "Hayatı kaçırmış olduğumu anladım, kızım. Bir gençlik hatası bir ömrü alıp götürmüş. Geri dönmek içinse artık çok geç."
FETİH MARŞI
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle sûrun dişleri sökülecek! Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın? Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden, Senin de destanını okuyalım ezberden, Haberin yok gibidir taşıdığın değerden… Elde
“Zamanın ruhu her şeyden güçlüdür kızım,” dedi, “zaman insanı kendi ruhuna boyun eğdirir. Sen en iyisi, kalbinin içine bak, orada ne varsa odur!”
Sayfa 312 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Memleketin cahil kadını çok tehlikelidir."derdi anneannesi. "Nesilden nesile akıtır içindeki zehiri. Yanlış ve yetersiz büyütüldüğünden karşısındakinin hissiyatıyla pek ilgilenmez, her zaman en doğruyu bildiğini sanır ve asla geliştirmez kendini. Böyleleriyle sohbet dahi etmeyeceksin yavrum. Boğaz dokuz boğumdur kızım ama bunlar bilmez nedenini, dilleri kırık cam gibi olur, keser etlerini." Çok haklıydı anneannesi.
Hayat, aileleri değişik yönlere savurabiliyor kızım, yeter ki insanlar gittikleri yerde mutlu olsunlar.
Sayfa 211 - Everest Yayınları
GECE YARISI YOLCULARI | 16
Oradaydılar, el ele.. Ne sebep olmuştu yataklarına başka birini almaya?? Peki ne engel olabilirdi şu an onların yüzlerine tükürmeye? İçi yanıyordu. Gerçekten içi yanıyordu. Onun içi yanarken, eşi buz gibi bakışlarla ona bakıyor, yanan sigarasını söndürmeye çalışıyordu. Ama izmariti küllüğe değil, komodine basıyordu. 'Salak!' diye geçirdi
Sonra biraz klor ve belki başka berbat şeyler karıştırılmış suyla uzun uzun yüzümü yıkamıştım. Çünkü, babaannem, küçükken, bir seferinde, gece uyanınca başucumuzda dolanan huriler melekler ve çok da uyunmuşsa, meleklerin ardından şeytan da, yüzümüze işerler, eğer yıkamazsan yüzün ekşi kokar demişti, ben de o zamandan beri hep, uzun uzun, özenle yıkamıştım yüzümü. Yaşasa ve suyun şu kokusunu duysa belki yüzünün huri çişi kokmasını seçerdi. Yüzüme ıslakken bir daha bakmış ve Halûk Bey'e, babaanneme gülümsemiştim. Bu gülümsemeler, kumral düz saçlar, yeşil gözler beni hep kurtarmıştı. Pınar'a ve diğer pek çok insana iyi gelmişti. Bir keresinde kızım, baba, sen hep gülümse demişti. Ben de öğrenmiştim. Meselâ, sözleşmenin bağıtlanması esnasında pürüz çıkaran haddini bilmez çakaloza sinirlenmişken, aklımdan, lisede edebiyat hocamın, ne olduğunu şimdi anımsamadığım bir şeye örnek verdiği "eşk-i çeşmim hasretinle hüngür hüngür ağloor / langanın bostan dolabı matem ile çağloor" beytini geçirerek gülümsemiştim, iş olumlu sonuçlanmıştı. Benimki çok prova edilmiş, öğrenilmiş bir gülümseme demiştim. Kendime söylemiştim bunu. Terapistimin huzurunda. Terapistim o gün dertliymiş, iç sıkıntısıyla, bıkkın bıkkın bakmıştı öyle, sonra o da biraz durup, geçirdiğine emin olduğum duhûldaki diyalogdan sonra, ha öyle mi demişti. Masanın yanında, yerde hep gördüğüm, ama ne işe yaradığını bilemediğim beyaz, çinko bir çaydanlıkla pencerenin önündeki cılız bitkilere su dökmüştü azar azar, dikkatlice.
Sayfa 106 - PazartesiKitabı okudu
425 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.