Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düş Batımı
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 296 sayfadan oluşan #DüşBatımı eserini #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ Yazarımız " Kısacık bir öyküdür şu hayat, uğruna derin derin acılar çekilen " diyerek belirtmiş yapıtında. Eserdeki olay örgüsü de derin acıların yaşandığı olayları sade , herkesin anlayabilecegi akıcı bir dil ile kaleme aktarmıs.
Feodalizmden kapitalizme geçiş...
Kapitalizmden önceki döneme bakacak olursak, dünyaya hükmeden sistem feodalizmdi. Üretim araçlarının ve toprakların tümü, aristokratların elindeydi. Ekmek parasına muhtaç olan halka, bu toprakları ekip biçme hakkı veriliyordu. Tabii, bir şartla; geçimini sürdürecek kadarını aldıktan sonra geri kalanı teslim edecekti. Kırsal kesimde sistem bu şekilde işlerken, kentlerde yaşayanlar daha şanslı denilebilirdi. Kent insanları ticaretle uğraşabiliyor, zanaat yapabiliyordu. Böylelikle kente göç başladı ve kırsal alan iş yapamaz oldu. Ticaretin de gelişmesiyle feodal sistem, yerini kapitalizme geçişe bıraktı. Emek ve iş gücü, satılmaya başlandı. Kısacası gücün adresi toprak değil, artık para ve servet oldu.
Sayfa 8 - DevrimEkitap, İstanbul, 2018Kitabı okudu
Reklam
Roma dönemine uzanan güçlü bir kent geleneğine rağmen, 19. yüzyılda İtalyan toplumunun büyük bölümü hala kırsal kesimde yaşıyordu.
Sayfa 41 - Boğaziçi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
222 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
l Şair ve öykü yazarı olan Sabahattin Ali'nin 1937 yılında kaleme aldığı ve yayımladığı ilk romanıdır. Aynı zamanda eserdeki Yusuf edebiyatımızın ilk romantik kahramanı olarak görülür. Yazar, eserini 1931'de, Aydın Cezaevi'nde yatarken tanıştığı Yusuf'un yaşadığı olaylardan yola çıkarak kaleme almıştır. En başta üç cilt olarak
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,4bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
FATOŞ EKŞİ KILIÇ - AYDINLANMA YOLUNDA KÖY ENSTİTÜLERİ Herkese selamlar Nasılsınız, neler yapıyorsunuz? Neler okuyorsunuz?
Aydınlanma Yolunda Köy Enstitüleri
Aydınlanma Yolunda Köy EnstitüleriFatoş Ekşi Kılıç · Az Yayınları · 20236 okunma
Öfke ve Düşmanlık
Bazı insanlarda ise denetlenemeyen kızgınlık tepkileri açık saldırganlık biçiminde yaşanır. Sözle ya da bazen bedensel yoldan verilen bu tür tepkiler genellikle olgunlaşmamış yetişkinlerde, çocuklarda ve az uygarlaşmış toplumların bireylerinde görülür. Kızgınlığın bu biçimde dışavurulması çoğu kez toplumun onaylamadığı olaylarla sonuçlandığından, denetim mekanizmaları gelişmiş insanlar tarafından pek kullanılmaz. Bireyin yaşadığı toplum grubunun değer yargıları, bu gibi tepkisel davranışların ne ölçüde hoşgörü ile karşılanacağını belirler. Örneğin, kırsal bölge insanları arasında olağan karşılanan öç alma, kan davası gütme, vb. davranışlar kent düzeninde insanı toplumdışı bırakabilir.
Reklam
Avrupa'nın kent nüfusu ancak 20. yüzyılın başında kendi kendine ayakta kalabilir hale geldi: Ondan önce kalabalık hastalıklarından sürekli ölen kentlilerin eksiğini kapatmak için kırsal bölgelerden sürekli sağlıklı köylülerin kente göç etmesi gerekiyordu.
205 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
BÜTÜN OLMAYAN ŞEYLERİ PAYLAŞMAK
Çoğu zaman yoğunluğun içinde hayatın size olmadığınız biri gibi davrandığı hissine kapılırsınız. Bu hisse çok fazla alışırsanız onu suçlamaya başlarsınız. Karşılığını alamadığınız her şeye küsmek ve ilginizi kesmeye varana değin. Ama o sizi tam tersi bir duruma ikna etmeye çalışır; Aynadaki yüz bile bu ifadeyi taşır. İnsanlardan size bu yansır.
Yürekteki Hayvan
Yürekteki HayvanHerta Müller · Siren Yayınları · 2022152 okunma
Kırsal faşizm ve kent veya mahalle faşizmi, gençlik faşizmi ve emekli asker faşizmi, sol faşizm ve sağ faşizm, çift,aile,okul veya büro faşizmi: Her faşizm bir mikro kara delik tarafından tanımlanır; o, büyük bir genelleşmiş merkezi kara delikte tınlamadan önce, kendi başına bir değer taşır ve diğer kara deliklerle iletişime geçer. Her deliğe, her oyuğa bir savaş makinesi yerleştirildiğinde faşizm vardır.
İstanbul Boğazı’nın bu görünümünde sanatçı imzası bulunmasa da, üslupsal özellikler, Schranz tarafından yapılmış olabileceğini gösterir. İki yüksek ağaçla çevrelenmiş kompozisyon bu kez yoğun kent dokusunu ve yaşamını değil, İstanbul çevresinin kırsal görünümünü konu alır. Beykoz sırtlarından Boğaz’a bakan sanatçı, ön planda çubuk içip sohbet eden köylü figürlere ve uzakta belli belirsiz kent siluetine de yer vermiştir. Resimde bulunan buharlı gemiden dolayı eser, bu tip gemilerin İstanbul’da kullanılmaya başlandığı 1828 yılı sonrasına tarihlenir. 🖼️ İstanbul Boğazı, Joseph (Guiseppe) Schranz (?), 19. yüzyıl ortaları, Kâğıt üzerine suluboya, 33 x 54 cm.
Reklam
İkinci olarak, jeopolitik uzmanları ulusların karakterini göz önünde bulundururlar. Uluslar, üzerinde yaşadıkları coğrafyaya bağlı olarak, yüzyıllar boyunca bazı karakteristik özellikler kazanmışlardır. Biz coğrafyayı geniş ölçekte kullanırız. Bu, yerleşim yerinin fiziksel özelliklerini de kapsamaktadır ve bireylerin ve toplulukların bu yerden etkilenmelerinin boyutu incelenir. Antik dönemde Sparta ile Atina arasındaki fark her taraftan kara ile kapalı bir kent ile deniz kıyısında bir imparatorluk kenti arasındaki farkbr. Atina zengin ve kozmopolittir, Sparta ise yoksul, kırsal ve kab bir yapıya sahiptir. Bir Spartalı hem kültürel hem de politik açıdan bir Atinalıdan çok farklıydı.
Dağdağan Türküsü
dr. Volkan Altınbaş
dr. Volkan Altınbaş
’ın kalemi beni buradan aldı, serin yaylalarıyla yeşil köylere götürdü. Dağdağan Türküsü kent-kırsal ikilemini hissettirirken aidiyet duygumuzun da nerede olduğunu yoklatıyor. Kitabın başlarında Ahmet Ümit mistisizmi sezmiştim ki benim de aşina olduğum Bektaşilik beliriverdi. Kulaktan dolma Bektaşilik kültürünün dolaştığı son zamanlarda gerçek yaşayış ve düşünüş tarzıyla bir inancı okumak çok iyi geldi. Bektaşi insanlarının sarıp sarmalayan şefkatli kolları güvende tutarken bir yandan da fanusundan okyanusa kaçan balık gibi tedirgin hissettirdi ki akışta da her şey zıttıyla var olur. (Beste Senem Özdemir)
Ruslaştırma ve asimilasyon politikasının Ukrayna toplumunun özellikle üst sınıfları üzerinde çok etkili olduğu söylenebilir. Rus İmparatorluğu'nun yönetici sınıfının bir parçası hâline gelen Ukrayin siyasi, ekonomik ve kültürel seçkinlerin önemli ölçüde Ruslaştırılması, Ukrayna topraklarında Rus sömürgeciliğinin güçlendirilmesinin doğrudan bir sonucuydu. Büyük şehirler Ruslaştırmanın temel merkezleriydi ve Ukrayna'nın kent nüfusu esas olarak Ruslar, Yahudiler, Polonyalılar ve Ruslaşmış Ukrayinlerden oluşuyordu. Ukrayin kültürel kimliği kırsal alanlarda çok daha iyi korunmuş ve Ukrayin halkının büyük çoğunluğu köylülerden oluşmaya başlamıştı. Bu nedenle, Rus sömürge yönetimi altında kalan Ukrayin toplumunun sosyal yapısı önemli ölçüde bozulmuştu. Bazı istisnalar dışında, Ukrayin halkının pratikte ne kendi ulusal elitleri ne de kendi ulusal burjuvazisi kalmıştı.
Sayfa 324 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Dağdağan Türküsü
dr. Volkan Altınbaş
dr. Volkan Altınbaş
’ın kalemi beni buradan aldı, serin yaylalarıyla yeşil köylere götürdü. Dağdağan Türküsü kent-kırsal ikilemini hissettirirken aidiyet duygumuzun da nerede olduğunu yoklatıyor. Kitabın başlarında Ahmet Ümit mistisizmi sezmiştim ki benim de aşina olduğum Bektaşilik beliriverdi. Kulaktan dolma Bektaşilik kültürünün dolaştığı son zamanlarda gerçek yaşayış ve düşünüş tarzıyla bir inancı okumak çok iyi geldi. Bektaşi insanlarının sarıp sarmalayan şefkatli kolları güvende tutarken bir yandan da fanusundan okyanusa kaçan balık gibi tedirgin hissettirdi ki akışta da her şey zıttıyla var olur. (Beste Senem Özdemir)
Gelin,1973
Meryem,hızla değişen bir toplum yapısının hallac pamuğu gibi attığı değerleri simgeler: ailenin gözü kapalı kölesi,tutsağı,nesnesi değildir artık. Doğru bildiğini yapan, gereğinde fabrikaya giderek hayatını kendi kazanan kadındır. Günümüz Türkiyesi'nin kırsal kökenli kent kadınıdır o...
Sayfa 105 - Remzi Kitabevi 2. Basım: Ekim 2014Kitabı okudu
347 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.