Fakat zihnini yordukça, çözümünü istediği bilmece karışır; bilmecenin çözümü güçleştikçe, zihnindeki yorgunluk artar; hayali ise bu kısır döngü içinde hayran hayran dolaşır dururdu.
Aşırı kanamalı adetin temel nedenlerinden biri de kansızlıktır; kansızlık yoğun adet görmeyle daha da kötüleşir ve bu kısır döngü devam ettikçe hemoglobin düzeyiniz öyle bir düşer ki şok geçirme riskiniz artar. Bu durumda beklenmedik bir travma karşısında hiçbir güvenlik sınırınız kalmaz.
gitmek mi istiyorsun?
kanayacaksın,
kapıdan çıkacak cesareti bulana kadar
ve çıktığında
küçüğüm,
kalacaksın
yaraların iyileşene kadar
bu kısır döngü nefes aldığın sürece
Zira kanda ilgilenilmesi gereken şeker miktarı çok artmıştır. Fakat burada ilginç bir biyolojik fenomen ortaya çıkmaktadır. İnsülinin kanda artması sürekli hale geldiğinde, hücreler artık insülinle ilgilenmemeye başlarlar. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, bir şeyin miktarı ne kadar artarsa ona karşı o kadar duyarsızlık oluşur. Hücreler insüline karşı büyük bir vefasızlık örneği göstererek artan insülini görmezden gelir ve insülin duyarsızlığı dediğimiz bir durum oluşur. İnsülin duyarsızlığından dolayı kandaki şekerlerin hepsi hücrelere alınamaz. Bunun üzerine şekerin hücrelere alınmadığını gören ve duruma oldukça bozulan pankreas daha çok insülin salgılamaya başlar. Pankreasın bu çabası sadece kısır bir döngü yaratır çünkü hücreler insülini sallamıyorlardır artık. Özetle, hücreler insülin hormonuna karşı duyarsızlaşır ve biz tıp dilinde bunu "insülin direnci" olarak tanımlarız. Pankreas çok fazla çalışır ve azami miktarda insülin üretir ama hücreler bu insülin sinyallerine cevap vermez. Sonuç, "tip-2 diyabet" dediğimiz şeker hastalığıdır. Sistem tümüyle bozulmuştur ve kan şekerini dengede tutabilmek, artık sadece ilaçlarla mümkündür
Kimliklerini iktidarla ve onun sembolleriyle özdeşleşmeye dayandıran bireyler, insan oluşlarının zeminini yitirirler ve böylece kendilerini algılayış biçimleri, güce dayalı bir toplumsal sistemin sürekliliğini sağlamaya hizmet eder hale gelir.
Aşk içimizde hep var olan bir duygu. Heyecanla ortaya çıkıyor; heyecanımız kalmadığında yitiriyoruz hayatımızda olan insana karşı aşkı. Sonra başka birilerinde yine o heyecanı arıyoruz, yine bitiyor. Kısır bir döngü, dön dolaş aynı...
Yaşam diye bilinen sendrom tedaviye olanak tanımayacak kadar dağınıktır. Tedavisi mümkün her tanıya karşılık kötüleşen bir başkası ortaya çıkar. İnsanların gereksinmeleri bir kısır döngü yaratır. Eksikliğin niceliği asla değişmez.
"Bir kimse gerçekliğe adapte olmaktan ne kadar kaçınırsa, artarak sürekli yoluna çıkan korku o kadar büyür. Böylece bir kısır döngü oluşur: Yaşam ve insan korkusu daha fazla geri çekilmeye sebep olur ve bu da enfantilizme ve sonunda “anneye dönüşe yol açar."
Honore de Balzac bu öyküsünde 19. yüzyıl insanını eleştiriyor. İnsanlık Komedyası eserinin felsefi inceleme bölümünde yer alan bu öyküde insan olmanın acıklı hikâyesi ele alınıyor. Kral’ın haznedarı olan
Efendi Cornelius’un kendinden çok değer verdiği hazinesinin çalınması
-Neden ölüme bu kadar takmış durumdasın sence?
•Ben olsam 'takmak' kelimesini kullanmazdım.
-Sen ne derdin?
•Takmak fiilinin yargılayıcı bir özelliği var, değil mi? Sanırım 'kararlı' kelimesi daha iyi betimliyor durumu. Periyodik tabloda, alttaki elementlerin en sevdiğim özelliği ne biliyor musun?
Bazıları sadece saniyeden de
İN - Baykal Kaseti Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar
Dün okumuş olduğum bu kitapta fetö'nün işleyiş şekline yönelik bilgiler ağırlıktaydı. Sınav sorularının çalınıp kendi mensuplarına verilişi. İstemedikleri komutanların terfilerini engellemek amacıyla uydurulan, konulan deliller. Emniyet mensuplarının