Kalbin yalnızca hakkı bâtıldan, doğruyu yanlıştan ayırt etme ve iyi ile kötü arasında tercih yapma özelliğini bile ele alsak onu akıldan üstün tutmamız gerekir. Kaldı ki kalp bilgi, algı, düşünce ve inancın merkezidir. Her kalbin iki yüzü vardır; biriyle Hakk’a, diğeriyle halka bakar. Bu yüzdendir ki yerlere ve göklere sığmayan Allah bir kalbe sığar. İnsan, Allah’ın girdiği evde her şeyi bulabilir. Kendisinde saklı olanı bile…
Burası bir satranç sahnesiydi. Üst akıl oyun kuruyor, hak, adalet, insanlık sevdasında olanlar da oyunun piyadeleri, atları, kaleleri olarak durmadan birbirini kırıyordu. Bura da her şey el altından oluyordu. Kimisi el altından mezhep savaşı veriyor, kimisi bölgenin zengin ülkelerini söğüşleyip ateşi körüklüyor, kimisi insani yardım uçaklarıyla tanklar, stingler, obüsler, hawk füzeleri pazarlıyor, kimisi dört dört lük silah ticaretini maharetle yürütüyor, ama neticede hepsi İslâm'a vuruyordu; hep el altından...
A-71
"İşte ey mağrur nefsim!
Sen o seyyahsın.
Şu dünya ise, bir çöldür.
Aczin ve fakrın hadsizdir. Düşmanın, hâcatın nihayetsizdir.
Madem öyledir; şu sahranın Mâlik-i Ebedî'si ve Hâkim-i Ezelî'sinin ismini al. Tâ, bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hâdisatın karşısında titremeden kurtulasın."
Sözler - 6