El değmemiş, ayak basılmamış, yemyeşil bitek, verimli bir ovadır Cennet Çayırları; giderek insanlara kucak açar, onlarla kaynaşır. Kaliforniya'yı doğasıyla, insanıyla ele alan Steinbeck, doğaya olan vurgunluğunu bir kez daha kanıtlar Cennet Çayırları'nda.
Bu yemyeşil çayırlara biçim vermeye kalkan insanların birbirinden ayrı, ancak birbiriyle iç içe yaşamlarını sergiler Steinbeck bu yapıtta; her zamanki doğa ve insan sevgisiyle.
Cennet Çayırları, Steinbeck'in ilk kitaplarından olmasına karşın, tekniği ve anlatımı yönünden en güzel, en akıcı romanlarından biri. Kitapta, belli kalıplar içinde sıkışmış kalmış bir yöre halkının yaşamı, her türlü yapaylıktan zorlamadan uzak çarpıcı bir biçimde aktarılır okuyucuya. Bir yanda Steinbeck'in ustalığı, bir yanda Cennet Çayırlarının büyüleyici güzelliği, okuyucuyu bir anda kavrar.
(Arka Kapak)