Kitap birbirini severek ama çok da tanıma fırsatı bulamadan birlikte yaşamaya başlayan Ömer ve Macide’nin hayatını konu almaktadır. Ömer ve Macide farklı görüşlerde farklı dünyaların insanlarıdır.
Ömer Macideyi ilk gördüğü an
“ Şu anda ömrümün en ehemmiyetli dakikalarını yaşıyorum. , Hislerim beni şimdiye kadar asla aldatmamıştır . Müthiş bir şey oldu ve ya olacak “
Diyerek ilk görüşte aşkını dile getirir.
Macide ise Ömer için
“ Seni Seviyorum ,
Neden sevdiğimi bilmeden seviyorum “
Diyerek aşkını dile getirir .
Macide Ömer’in uzaktan akrabası çıkar ve böylece tanışma serüvenleri başlar. Ama ilerleyen süreçte Ömer asla yapmam diyeceği şeyleri yapmaya başlar. Bunları yapınca da kendini ruhumun benim gözümden kaçacak kadar uzak köşelerinde bir ŞEYTAN saklı diyerek içindeki şeytana bağlar.
Zaman zaman “ içimdeki bu melun şeytanı boğacağım” diye isyanlarda bulunsa da bir kere o yola girmiştir kendine hakim olamaz.
En sonunda yaşadığı olaylar, Macide ile olan ilişkisini çıkmaza sokar. Kendinin farkına varır ve kendisinin tembel, iradesiz, aciz olduğunu kabul eder.
İnsanı sıkmayan ve dili akıcı ilerleyen bir roman olmasından dolayı okurken sıkılmadığım ve önerebileceğim bir kitap, keyifli okumalar .
“ Hakikaten çirkef mahluklarız!
Ne yüzle, hangi cesaretle temiz kalmaktan, kendi dünyamıza çekilmekten bahsediyorım . “ ( syf.165)