️ " Ancak şimdi anlıyorum ki; her şey aynen tımarhanede olduğu gibiydi... O zamanlar, bütün delilerin yaptığı gibi, ben de benim dışımdaki tüm insanları deli sanıyordum."
️ " Her şey gelişiyor, ben de gelişiyorum; her şeyle birlikte benim de niçin geliştiğim, ileride ortaya çıkacaktır." O zamanki inancımı, işte böyle ifade edebirlirdim."
️ " Çoğu kez kendime sorardım: " Yoksa bazı şeyleri anladım, bazı şeyleri anlamadım mi?" Bu çaresizliğin insanlara özgü olması, olanaksız bir şey. Ve sorularıma, insanların ulaştığı bütün bilgilerde cevap aradım. Acı içinde ve uzun uzun aradım. Boş bir merakla değil, rahat bir şekilde değil, acıyla, inatla gece gündüz aradım. Yok oluşa giden bir insanın kurtuluş araması gibi... Ve hiçbir şey bulamadım."
️ " Hayatımın anlamı nedir?"
" Hiçbir şey!"
" Hayatımın sonucu nedir?"
" Hiç!"
" Var olan her şey niçindir? Ben niçin varım?"
" Var olmak için!"
️ " Soruyordum: Benim hayatımın zaman dışı, neden dışı, mekân dışı anlamı nedir? Uzun zahmetli bir düşünceden sonra cevabım şu olmuştu:
Hiç!
️ " Sokrates, kendini ölüme hazırlarken " Hayattan uzaklaştığımız ölçüde gerçeğe yaklaşırız."der. " Biz, gerçeği sevenler hayatta neye koşarız? Biz, kendimizi vücuttan ve vücudun hayatından kaynaklanan her türlü beladan kurtarmaya uğraşırız. Eğer durum buysa, ölüm bize gelirken niçin sevinmeyelim?"